DEVLET 15 TEMMUZ’DAN SONRA İKİNCİ BİR BAĞIRSAK TEMİZLİĞİ YAPIYOR TERÖR VE YOLSUZLUK

DEVLET 15 TEMMUZ’DAN SONRA İKİNCİ BİR BAĞIRSAK TEMİZLİĞİ YAPIYOR TERÖR VE YOLSUZLUK

Tarih boyunca devletler, zaman zaman kendi içlerinde temizlik hareketlerine girişmişlerdir. Bunun en bilinen örneklerinden biri, Osmanlı’da “Devlet-i Aliyye”nin bekasını sağlamak için yapılan saray içi tasfiyeler ve reformlardır. Günümüzde de devletlerin beka meselesi, iç ve dış tehditlere karşı sürekli teyakkuzda olmayı gerektirir. Türkiye, 15 Temmuz 2016’da yaşadığı hain darbe girişiminin ardından kapsamlı bir iç temizliğe girişmiş, FETÖ yapılanmasının devlete sızmış unsurlarını temizlemek için büyük bir operasyon başlatmıştır. Ancak görünen o ki, bu yeterli olmamış ve ikinci bir bağırsağın temizliği süreci başlamıştır: Terör ve yolsuzlukla mücadele…

Tarihten Günümüze İç Tehditlerle Mücadele

Her devletin içinde, zaman zaman ihanet şebekeleri türemiştir. Osmanlı Devleti’nde ıslahat hareketlerine karşı direnen, devleti içten kemiren unsurların temizlenmesi için çeşitli adımlar atılmıştır. Mesela, Yeniçeri Ocağı’nın bozulması ve devlet içinde bir isyan mekanizmasına dönüşmesi üzerine Sultan II. Mahmud, 1826 yılında “Vaka-i Hayriye” adı verilen büyük bir temizlik hareketiyle Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmıştır.

Bugün de Türkiye, 15 Temmuz sonrası ilk olarak FETÖ yapılanmasını hedef alarak devleti bu sinsi kanserden arındırmaya çalıştı. Ancak mesele sadece bir yapı ile sınırlı değildi. Terör örgütleri PKK ve DEAŞ gibi unsurların yanı sıra, içten içe devleti kemiren başka bir tehlike daha vardı: Yolsuzluk…

15 Temmuz Sonrası: Terör ve Yolsuzluk Kıskacında Devlet

15 Temmuz darbe girişimi, sadece bir askeri darbe girişimi değil, aynı zamanda devlet içinde nasıl bir sızma hareketi yaşandığını da gözler önüne serdi. Bu süreçte, sadece askeri kadrolar değil, yargıdan emniyete, akademiden bürokrasiye kadar birçok alanın nasıl ele geçirildiği anlaşıldı. Ancak bu süreç, bir başka gerçeği de ortaya çıkardı: Devlet içinde kökleşmiş bir rant ve çıkar ilişkisi…

Yolsuzluk, tıpkı terör örgütleri gibi bir devletin damarlarını tıkayan, milletin güvenini sarsan büyük bir tehdittir. 15 Temmuz sonrası FETÖ temizliği yapılırken, aynı zamanda devletin başka hastalıklı noktaları da açığa çıkmaya başladı. Rüşvet çarkları, usulsüz ihaleler, kamu kaynaklarının belli grupların elinde toplanması gibi meseleler, devletin ikinci büyük mücadelesini zorunlu kıldı.

Devletin İkinci Mücadelesi: Yolsuzluğa Karşı Temizlik

Bugün devlet, ikinci bir bağırsağın temizliği sürecine girmiştir. Çünkü terörle mücadelede sahada elde edilen başarılar, eğer içte devam ederse anlamını yitirebilir.

Tarihte birçok imparatorluk, iç çürüme nedeniyle yıkılmıştır. Bugün Türkiye, benzer bir tehlikeye karşı yeni bir mücadele vermektedir. Terör örgütleriyle mücadelenin yanı sıra, yolsuzluk düzenini kuranlarla da hesaplaşmak zorundadır.

İbretlik Bir Gerçek: Devletin Güçlü Olması İçin Arınma Şarttır

Tarihten alınacak en büyük derslerden biri şudur: Devlet içinde ihanet, ihmal ve istismar edenler temizlenmediği sürece, dış tehditlere karşı verilen mücadele eksik kalır. 15 Temmuz, Türkiye için bir milat oldu. Ancak gerçek mücadele, sadece bir darbe girişiminin önlenmesi değil, devletin içindeki tüm çürük yapıların tasfiye edilmesiyle tamamlanacaktır.

Bugün devlet, ikinci büyük mücadele sürecine girmiştir: Yolsuzlukla mücadele… Eğer bu temizlik başarılırsa, Türkiye sadece askeri ve güvenlik anlamında değil, ekonomik ve sosyal olarak da daha güçlü bir geleceğe adım atacaktır. Aksi halde, içeriden çürüyen her devlet gibi büyük risklerle karşı karşıya kalacaktır.

Unutulmamalıdır ki, gerçek bağımsızlık ve güçlü devlet olmanın yolu, sadece dış düşmanları değil, içerdeki hainleri ve çıkarcıları da temizlemekten geçer.

 

 

Loading

No ResponsesMart 25th, 2025