SUÇA VE SUÇLUYA İLİŞMEYİN! YOKSA DOLAR YÜKSELİR VE ENFLASYON ARTAR!
SUÇA VE SUÇLUYA İLİŞMEYİN! YOKSA DOLAR YÜKSELİR VE ENFLASYON ARTAR!
SUYA DA SABUNA DA DOKUNMA! BIRAK KİRLİ KALSIN!
Günümüzde bazı çevreler, adaletin işlemesini engellemek için akıl almaz gerekçeler üretiyor. “Suça ve suçluya dokunmayın, yoksa dolar yükselir, ekonomi bozulur” gibi söylemlerle yolsuzlukların üstü örtülmek isteniyor. Bu anlayış, hukuk devletini ayaklar altına alan, suçu teşvik eden ve ahlaki çöküntüyü derinleştiren bir zihniyetin dışa vurmuş halidir.
Peki, gerçekten de suçla mücadele edilirse ekonomi zarar görür mü? Yoksa tam tersine, adaletin sağlanması uzun vadede topluma fayda mı sağlar? Gelin, bu meseleyi ibretli bir bakış açısıyla ele alalım.
KİRLİLİĞE DOKUNMAMAK ÇÖZÜM MÜDÜR?
Eskiler “suya sabuna dokunmamak” tabirini, çevresindeki haksızlıklara ve yozlaşmalara karşı kayıtsız kalan kimseler için kullanırdı. Ancak burada ilginç bir öneri var: “Suya da dokunma, sabuna da! Bırak kirli kalsın!” Yani, yolsuzluğu görmezden gel, hırsızlığı konuşma, usulsüzlükleri sorgulama. Çünkü eğer bunları sorgularsan, dolar yükselecek, enflasyon artacak, yatırımcı kaçacak(!).
Bu mantığın ardında yatan çarpık düşünce şudur: “Haksızlıklar karşısında susarsak istikrar sağlanır.” Oysa tarih bize tam tersini öğretir. Suçlular cezalandırılmazsa, yolsuzluk daha da büyür. Devlet mekanizması çürür, halkın güveni sarsılır ve sonuçta ekonomik krizler daha da derinleşir.
HUKUKSUZLUĞUN EKONOMİYE GERÇEK ETKİSİ
Yolsuzluk ve adaletsizlik, aslında ekonomik istikrarsızlığın en büyük sebeplerindendir. Şeffaflığın olmadığı, hukuk sisteminin işlemediği bir ülkede:
Yatırımcılar güvensizlik duyar ve sermayelerini çeker.
Kamu kaynakları verimsiz kullanılır, israf artar.
Halkın alım gücü düşer, fakirlik yaygınlaşır.
Vergiler yolsuzlukla buhar olup gider, halkın sırtına daha fazla yük biner.
Örneğin, dünya çapında yapılan ekonomik araştırmalar, hukukun üstünlüğünün sağlandığı ülkelerde enflasyonun daha düşük, yatırım ortamının daha cazip olduğunu göstermektedir. Peki, İstanbul’da veya herhangi bir şehirde yolsuzluk iddialarına dokunmamak gerçekten de ekonomik istikrar mı sağlar? Yoksa çürümenin derinleşmesine mi neden olur?
SUÇU ÖRTBAS ETMEK Mİ, YOKSA ADALETİ SAĞLAMAK MI?
Tarih boyunca toplumları çöküşe götüren en büyük etkenlerden biri, adaletin işlememesidir. Bir toplumda hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk cezalandırılmıyorsa, orada devletin meşruiyeti zedelenir. Ve unutmayalım ki, yolsuzlukları örtbas etmek bir süreliğine ekonomik istikrar sağlayabilir gibi görünse de, uzun vadede toplumun çöküşünü hızlandırır.
Bu yüzden “suça dokunmayın” diyenlere sormak lazım:
Adaletin olmadığı yerde ekonomi nasıl düzelir?
Haksız kazançların ve rantın olduğu bir yerde fakirlik nasıl azalır?
Yolsuzlukların üstü örtülürse, halkın yönetime güveni nasıl sağlanır?
Asıl mesele şudur: Bir toplumda herkes suça karşı sessiz kalırsa, eninde sonunda bu suç düzeni herkesi yutacaktır.
SONUÇ: ADALET OLMADAN REFAH OLMAZ!
Suça ve suçluya dokunmayarak ekonomik istikrar sağlanamaz. Gerçek refah ve kalkınma, ancak hukukun üstün olduğu, şeffaflığın sağlandığı bir ortamda mümkündür. Suya da dokunacağız, sabuna da! Ki kir temizlensin, adalet yerini bulsun, toplum temizlensin.
Ve unutmayalım: Kirliliği temizlememek çürüme getirir. Çürüyen bir sistem ise, eninde sonunda herkesi