TÜRKİYE’DE TOPLUMA YANSIYAN KAVGA MEDYA KAVGASI VE MEDYA HİZİBLEŞMESİDİR.
TÜRKİYE’DE TOPLUMA YANSIYAN KAVGA MEDYA KAVGASI VE MEDYA HİZİBLEŞMESİDİR. TOPLUMDAKİ KAOSU BİR KISIM MEDYA BESLİYOR. ONLARIN BİR KISMINI DA GİZLİ ÖRGÜTLER BESLİYOR.
MEDYA SAVAŞLARI VE TOPLUMUN KAYBOLAN GERÇEKLERİ
Tarih boyunca toplumlar, bilgiye erişim biçimlerine göre yönlendirilmiş, yönlendirilirken de bazen hakikatten koparılmıştır. Modern dünyada ise bu sürecin en güçlü araçlarından biri medyadır. Özellikle Türkiye gibi siyasi ve toplumsal dinamikleri güçlü ülkelerde medya, bir savaş alanına dönüşmekte, toplumun zihniyeti bu savaşın içerisinde yoğrulmaktadır.
MEDYANIN KUTUPLAŞMASI VE TOPLUMSAL KAOS
Günümüz Türkiye’sinde medya, farklı ideolojik kamplara bölünmüş ve tarafsız habercilik anlayışı büyük oranda kaybolmuştur. Medya, ya bir grubun propagandasını yapmakta ya da belirli bir zümrenin çıkarlarını savunmaktadır. Halk ise gerçek bilgilere ulaşmak yerine, kendisine sunulan yönlendirilmiş haberlerle düşünmeye zorlanmaktadır.
Bu süreç, toplumun iki kesime ayrılmasına neden olur:
1. Medyanın sunduğu görüşleri sorgulamadan kabul edenler
2. Medyanın manipülasyonunu fark eden ancak gerçeğe ulaşmakta zorlananlar
Her iki durumda da sonuç aynıdır: Kaos ve güvensizlik ortamı. Çünkü bir kısım medya, toplumun belli kesimlerini sürekli diğerlerine karşı kışkırtmakta, düşmanlık ve öfke üretmektedir. Oysa bir milletin güçlü kalması için en önemli unsur birlik ve beraberliktir.
MEDYANIN ARKASINDAKİ GİZLİ EL
Tarih boyunca, toplumları yönlendirmek isteyen iç ve dış güçler, medya benzeri araçları kullanarak algı yönetimi yapmıştır. Osmanlı’nın yıkılış döneminde, Batı destekli gazetelerin halkı kışkırtması, 20. yüzyılda komünist ve faşist ideolojilerin propaganda makinelerinin insanları yönlendirmesi, bunun en açık örnekleridir.
Bugün de, birçok medya kuruluşunun arkasında kimlerin olduğu sorgulandığında, yerli ve milli olmayan güçlerin büyük etkisi olduğu görülmektedir. Bir kısmı ideolojik bir ajandaya hizmet ederken, bir kısmı ise maddi çıkarlar doğrultusunda hareket etmektedir. Ancak hepsinin ortak noktası, toplumu bölmek, zihinleri bulandırmak ve güveni sarsmaktır.
TARİHTEN İBRETLİ BİR DERS: ENDÜLÜS’ÜN YIKILIŞI
Bu sürecin tarihte en dramatik örneklerinden biri Endülüs’tür. Endülüs, Müslümanların bilimde, sanatta ve medeniyette zirveye ulaştığı bir yerdi. Ancak zamanla içeride fitne ve bölünme başladı. Farklı grupların, mezheplerin ve siyasi güçlerin birbirine düşmesi, düşmanı içeriden besledi. Endülüs halkı, gerçek tehdidin dışarıdan değil, içeriden geldiğini anladığında artık çok geçti.
Bugün de, medya üzerinden yapılan savaşların, halkı birbirine düşürme amacına hizmet ettiği açıktır. Toplum, eğer bu oyunu fark etmezse, geçmişte yaşanan felaketlerin bir benzerini yaşaması kaçınılmazdır.
ÇÖZÜM: MEDYA OKURYAZARLIĞI VE ŞUURLU BİREYLER
Peki bu sarmaldan çıkış yolu nedir? Öncelikle toplumun medya okuryazarlığını geliştirmesi, her duyduğunu sorgulaması ve farklı kaynaklardan bilgi edinmesi gerekmektedir. Tek taraflı bilgiye mahkum olan bir toplum, gerçeğe ulaşamaz ve başkalarının yönlendirmesiyle hareket eder.
Ayrıca, bilinçli ve şuurlu bireyler yetiştirmek, nesillerin hakikat ile yönlenmesini sağlamak zorundayız. Aksi takdirde, medya ve onun arkasındaki güçlerin ürettiği sanal kavgaların gerçek dünyada toplumu nasıl parçaladığını izlemek zorunda kalırız.
SONUÇ: MEDYAYI ARAÇ DEĞİL, AMAÇ YAPMAK
Medya, doğru kullanıldığında büyük bir nimet, kötüye kullanıldığında ise büyük bir fitne aracıdır. Bizim görevimiz, hakikatin tarafında durarak medyanın toplumları bölmesine izin vermemek, aksine onu birlik ve beraberliği güçlendiren bir araç haline getirmektir. Unutmamak gerekir ki, medya savaşlarında taraf olan değil, bilinçli bireyler olarak hakikati savunanlar kazanacaktır.
@@@@@##
Bak:
https://tesbitler.com/index.php?s=Yazar
https://tesbitler.com/index.php?s=Medya
https://www.haber7.com/foto-galeri/91111-gizli-taniktan-murat-ongun-itirafi-finanse-ettigi-gazetecileri-tek-tek-soyledi