TÜRKİYE’DE MASONLARIN GİZLİ İŞLERİ . HİLELİ SINAVLAR VE KADROLAR.
TÜRKİYE’DE MASONLARIN GİZLİ İŞLERİ . HİLELİ SINAVLAR VE KADROLAR.
TÜRKİYE’DE MASONLARIN GİZLİ İŞLERİ, HİLELİ SINAVLAR VE KADROLAR: TARİHİ VE GÜNÜMÜZE UZANAN BİR TEHLİKE
Tarih boyunca gizli örgütler, çeşitli ülkelerde önemli mevkilere sızarak kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirme yapmışlardır. Masonluk da bu yapılanmalar arasında en çok tartışılanlardan biri olmuştur. Osmanlı’dan günümüze, Türkiye’de de masonik faaliyetlerin devlet yönetimi, eğitim ve bürokrasi üzerinde etkili olduğu iddia edilmektedir. Bu makalede, masonların geçmişte ve günümüzde nasıl gizli işler çevirdiği, hileli sınavlarla nasıl kadrolaştıkları ve bunun toplum üzerindeki etkilerini ele alacağız.
OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E MASONİK TESİR
Osmanlı Devleti’nde masonluk, özellikle Tanzimat dönemi ile birlikte Batılılaşma hareketleriyle yaygınlaşmaya başladı. Bazı yüksek rütbeli devlet adamlarının mason locasına üye olmasıyla birlikte, dış destekli politikalar devlet yönetiminde etkili olmaya başladı. Sultan II. Abdülhamid, masonların devlete sızmasını bir tehdit olarak gördü ve bu nedenle mason localarını kapatma yoluna gitti. Ancak, İttihat ve Terakki Cemiyeti içindeki bazı masonların etkin olması, Osmanlı’nın son döneminde önemli kararların perde arkasında alındığını gösteriyordu.
Cumhuriyet’in ilanından sonra, mason locaları tekrar güç kazanmaya başladı. Özellikle 1948’de masonluk üzerindeki yasakların kaldırılması, örgütün devlet içindeki etkisini artırdı. Ekonomi, bürokrasi ve akademi dünyasında birçok önemli ismin mason locasına üye olduğu bilinmektedir.
HİLELİ SINAVLAR VE KADROLAŞMA
Masonların en büyük faaliyetlerinden biri de kritik mevkileri kendi üyeleriyle doldurmaktır. Bunun en bariz yollarından biri hileli sınavlar ve liyakat sisteminin dışına çıkan atamalardır.
Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Türkiye’de kamu kurumlarına girişte çeşitli sınavlar uygulanmaya başlandı. Ancak, zaman zaman bu sınavların önceden belirli grupların eline geçtiği, masonların ve onlarla bağlantılı yapıların kendi adamlarını devlet içine yerleştirdiği iddiaları gündeme gelmiştir.
Son yıllarda bazı sınavlarda soruların çalınması, belirli gruplara önceden verilmesi ve kayırmacılık skandalları, bu durumun somut örnekleri olmuştur. Bu tarz hilelerin temel amacı, kritik noktaları kontrol altında tutarak ülke yönetimini yönlendirmektir.
Bürokratik kadrolar, akademisyenlik, yargı ve emniyet gibi kritik noktalara yerleşen masonik yapılar, zaman içinde kendi çıkarları doğrultusunda kararlar alarak ülkenin gidişatını şekillendirebilir.
GÜNÜMÜZDEKİ YANSIMALAR
Günümüzde, Türkiye’de devletin milli ve manevi kimliğini koruma mücadelesi içinde olduğu açıktır. Ancak küresel sistemle bağlantılı gizli yapılanmalar hâlâ etkilerini sürdürmektedir.
Sınav skandalları hâlâ zaman zaman gündeme gelmektedir.
Devletin önemli kademelerinde liyakatsiz atamalar toplumda güvensizlik oluşturmaktadır.
Masonik ve benzeri yapılanmalar, medya ve akademi üzerinden algı operasyonları yaparak kamuoyunu yönlendirmeye çalışmaktadır.
Bu durum, tarihte olduğu gibi bugün de devletin ve milletin bağımsızlığına karşı bir tehdit oluşturmaktadır.
SONUÇ: ÇÖZÜM NEDİR?
Masonik yapıların ve benzeri organizasyonların etkisini kırmanın yolu, şeffaflık, adalet ve liyakat sistemini güçlendirmektir.
Sınav sistemlerinin daha güvenilir hale getirilmesi
Devlet kadrolarında liyakat ilkesinin esas alınması
Milletin bilinçlenmesi ve bu tür yapılanmalara karşı uyanık olması
Bu gibi adımlarla, Osmanlı’dan beri süregelen bu tehlike bertaraf edilebilir. Tarih, bize göstermiştir ki, milletin iradesi güçlü olduğunda hiçbir gizli örgüt başarılı olamaz.
Bugün de mesele, milletin kendi iradesine sahip çıkması ve hain planlara karşı uyanık olmasıdır.