ORUCUN KİŞİYE RUHİ- MANEVİ VE AHLAKİ KAZANDIRDIĞI FAYDALAR.
ORUCUN KİŞİYE RUHİ- MANEVİ VE AHLAKİ KAZANDIRDIĞI FAYDALAR.
Orucun Kişiye Ruhî, Manevî ve Ahlâkî Kazandırdığı Faydalar
Oruç, sadece aç kalmaktan ibaret bir ibadet değildir; insanın ruhunu arındıran, manevi yükselişini sağlayan ve ahlâkını güzelleştiren bir eğitim sürecidir. Oruç tutan kişi, yalnızca bedenini değil, ruhunu da disipline sokarak Allah’a yaklaşır. İşte orucun bireye kazandırdığı ruhî, manevî ve ahlâkî faydalar:
1. Ruhî Faydaları
a) Sabır ve Dayanıklılık Kazandırır
Oruç, açlığa, susuzluğa ve dünyevî arzulara karşı sabretmeyi öğretir. İnsan, nefsine hâkim olmayı öğrenerek zor zamanlarda sabırlı olma becerisi kazanır. Sabır, sadece oruç esnasında değil, hayatın tüm alanlarında kişiye büyük bir direnç sağlar.
b) Ruhsal Arınma Sağlar
Oruç, insanın iç dünyasını temizler. Sürekli yemek yeme alışkanlığı ve dünyevî arzuların peşinden koşmak, ruhu ağırlaştırır. Oruç sayesinde kişi, içsel bir detoks sürecine girer, ruhunu arındırır ve daha hafif, daha huzurlu hisseder.
c) Stres ve Kaygıyı Azaltır
Oruç tutan kişi, günlük koşturmacalardan bir süreliğine sıyrılarak iç huzurunu yakalar. Yemek, içmek gibi dünyevî meşgalelerden uzaklaşarak ibadet ve tefekküre yönelir. Bu da stresi azaltır ve ruhsal dengeyi sağlar.
2. Manevî Faydaları
a) Allah’a Yakınlaştırır
Oruç, kul ile Allah arasındaki bağı güçlendirir. Bir Müslüman, oruç tutarak Allah’ın emrine itaat ettiğini gösterir ve O’nun rızasını kazanmayı hedefler. Açlık ve susuzlukla nefsini terbiye eden kişi, Allah’a olan bağlılığını derinden hisseder.
b) Takva Bilincini Artırır
Kur’an-ı Kerim’de orucun farz kılınmasının sebebi olarak “takva sahibi olmak” gösterilir (Bakara 2/183). Takva, Allah’ın emir ve yasaklarına titizlikle uyma bilincidir. Oruç, insanın bu bilinci geliştirmesine yardımcı olur.
c) Şükür ve Tevazuyu Öğretir
Günlük hayatında yiyecek ve içecek bolluğu içinde yaşayan insan, oruç tutarken nimetlerin kıymetini daha iyi anlar. Aç kalmanın ne demek olduğunu bizzat deneyimleyerek fakirlerin halini anlamaya başlar. Bu da şükür duygusunu artırır ve tevazuyu pekiştirir.
d) Günahlardan Arındırır
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim yalan sözü ve onunla amel etmeyi bırakmazsa, Allah’ın onun yemesini ve içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Savm, 8) buyurarak orucun sadece aç kalmaktan ibaret olmadığını belirtmiştir. Oruç, kişinin hem dilini, hem gözünü, hem de kalbini kötü işlerden uzaklaştırmasını sağlar.
3. Ahlâkî Faydaları
a) Nefsi Terbiye Eder
İnsan, günlük hayatta nefsinin isteklerine kolayca boyun eğebilir. Oruç, nefsi dizginleyerek iradeyi güçlendirir. Oruçlu insan, sadece yemekten ve içmekten değil, kötü söz, gıybet, öfke ve kibir gibi kötü ahlâkî davranışlardan da kaçınmalıdır.
b) Merhamet ve Yardımlaşma Duygusunu Artırır
Açlığın ne demek olduğunu hisseden insan, yoksulların hâlini daha iyi anlar ve onlara yardım etme isteği duyar. Bu da toplum içinde yardımlaşma ve dayanışmayı artırır.
c) Öfke Kontrolünü Sağlar
Oruç tutan kişi, sinirlendiğinde sabretmeyi öğrenir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), oruçlu birinin öfkelendiğinde “Ben oruçluyum!” diyerek kendisini kontrol etmesi gerektiğini söylemiştir (Buhârî, Savm, 9). Bu bilinç, insanın günlük hayatta daha sakin ve hoşgörülü olmasını sağlar.
d) Doğruluk ve Dürüstlüğü Güçlendirir
Oruç, insanın gizli bir ibadetidir. Kimse görmese bile kişi Allah için aç ve susuz kalır. Bu da insanda samimiyet ve dürüstlük duygusunu güçlendirir. Oruç tutan kişi, Allah’ın kendisini her an gördüğünü idrak ederek yalan söylemekten, hile yapmaktan ve kötü işlerden uzak durur.
Sonuç
Oruç, insanı hem ruhen hem de ahlâken eğiten bir ibadettir. Sabır, şükür, tevazu, merhamet, doğruluk ve dürüstlük gibi güzel huyları pekiştirir. Oruç sayesinde kişi, sadece aç kalmakla kalmaz, ruhunu ve ahlâkını da en güzel şekilde olgunlaştırır. Gerçek oruç, sadece mideyi değil, dili, gözü, kalbi ve tüm bedeni de kötülüklerden uzak tutarak Allah’a teslim olmaktır.