28 ŞUBATÇILARIN KİRLİ VE UTANÇ VERİCİ BEYANLARI

28 ŞUBATÇILARIN KİRLİ VE UTANÇ VERİCİ BEYANLARI


28 Şubat süreci, yalnızca askeri ve bürokratik vesayet odaklarının değil, aynı zamanda medya, akademi ve iş dünyasındaki bazı figürlerin de desteğiyle yürütülen kirli bir operasyondu. Bu süreçte, sözde çağdaşlık ve laiklik maskesiyle hareket eden bazı kadın figürler, başörtülü kadınlara ve dindar insanlara yönelik ayrımcılığın ve zulmün öncülerinden oldular.

Kadın Hakları Adına Kadınlara Zulüm

28 Şubat sürecinde, başörtülü kadınlar eğitim hakkından mahrum bırakıldı, kamu kurumlarından ve üniversitelerden atıldı. Ancak bu zulmü en çok savunanlar arasında, kendilerini kadın hakları savunucusu olarak lanse eden bazı kadın figürler de vardı. Medyada, siyasette ve akademide etkin olan bu isimler, dindar kadınların maruz kaldığı zulmü görmezden gelmekle kalmadı, bunu destekleyen açıklamalar da yaptılar.

Başörtüsü yasağını destekleyen kadın akademisyenler ve gazeteciler, “Türkiye, İran olmayacak” bahanesiyle dindar kadınları kamusal alandan dışlamaya çalıştı.

Bazı kadın dernekleri, kadın hakları mücadelesi verdiklerini iddia ederken, başörtülü kadınları yok saydı ve onların haklarını savunmadı.

Medyada etkin olan kadın figürler, “Türban bir siyasi simgedir” söylemiyle başörtülü kadınların eğitim ve çalışma haklarını savunmayı reddetti.

Kadın Dayanışmasının İhaneti

28 Şubat’ın en büyük ironilerinden biri, kendilerini feminist veya çağdaş kadın hakları savunucusu olarak gösteren bazı isimlerin, sırf başörtülü oldukları için kadınları mağdur eden uygulamaları desteklemeleriydi. Feminist söylemi sıkça kullanan bu isimler, kadın haklarını savunmaktan çok, belli bir ideolojinin sözcüsü olarak hareket ettiler.

Bugün geriye dönüp bakıldığında, bu isimlerin tarih önünde mahkûm olduğu görülmektedir. 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağını destekleyen, dindar kadınların hayatını karartan, onların eğitim ve çalışma haklarını engelleyen bu figürler, Türkiye’nin hak ve inanç mücadelesinde kara bir leke olarak anılmaya devam edecektir.

Kadın haklarını savunduğunu iddia eden ama başörtülü kadınları ezen bu figürler, tarihin utanç sayfalarındaki yerini almıştır.

@@@@@@@@

**28 Şubat Süreci ve Tartışmalı Beyanlar**
28 Şubat 1997’de Türkiye’de yaşanan ve “post-modern darbe” olarak adlandırılan süreç, ordunun laiklik vurgusuyla Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi hükümetine yönelik baskılarıyla sonuçlandı. Bu dönemde, askerî ve sivil bürokrasi ile bazı medya kuruluşları, “irtica” (gericilik) tehdidi algısıyla siyasi İslam’ı hedef alan sert açıklamalar yaptı.

### Tartışmalı Beyan ve Uygulamalar:
1. **Anti-Demokratik Söylemler:**
– Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın “Cumhuriyet’in temel niteliklerini yıpratacak davranışlar” ifadesi gibi açıklamalar, hükümetin meşruiyetini sorguladı.
– Bazı komutanlar, “ülkenin bölünmez bütünlüğü” adına siyasi partilere ve dindar kesimlere yönelik tehditkâr mesajlar verdi.

2. **Ayrımcı Politikalar:**
– Başörtüsü yasağı kamusal alanda yoğunlaştırıldı; üniversitelerde ve devlet dairelerinde başörtülü kadınlar hedef alındı.
– İmam hatip liseleri ve Kur’an kurslarına kısıtlamalar getirildi; “8 yıllık kesintisiz eğitim” yasasıyla bu okulların orta kısımları kapatıldı.

3. **Medya ve Toplum Üzerinde Baskı:**
– Bazı medya organları, dindar kesimleri “tehdit” olarak gösteren haberler yaptı. Örneğin, “irtica” korkusuyla dindar vatandaşların özel yaşamları hedef gösterildi.
– “Batı Çalışma Grubu” (BÇG) gibi oluşumlar, dindar vatandaşları fişlemekle suçlandı.

4. **Ekonomik Yaptırımlar:**
– “Rekabet Kurumu” aracılığıyla İslami sermaye gruplarına yönelik baskılar arttı; bazı iş adamları “yeşil sermaye” etiketiyle karalama kampanyalarına maruz kaldı.

### Eleştiriler ve Sonuçları:
– Bu süreç, demokratik hakların askıya alınması ve dindar kesimlerin mağduriyeti nedeniyle “utanç verici” unutulmaz bir tablo oluşturdu.
– 2010’larda Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) döneminde, 28 Şubat davaları açıldı; bazı asker ve bürokratlar yargılandı.
– Toplumda derin kırılmalara yol açtı.

 

 

Loading

No ResponsesMart 1st, 2025