ABD VE İSRAİL İŞGAL Mİ EDİYOR YOKSA KİN VE NEFRET Mİ AŞILIYOR? ŞEYTANİ BİR TAKTİK. DÜNYADA ŞEYTANİ DUYGULARLA SEYTANLARINI ÜRETİYOR.

ABD VE İSRAİL İŞGAL Mİ EDİYOR YOKSA KİN VE NEFRET Mİ AŞILIYOR? ŞEYTANİ BİR TAKTİK. DÜNYADA ŞEYTANİ DUYGULARLA SEYTANLARINI ÜRETİYOR.


ABD ve İsrail: İşgal mi Ediyor, Yoksa Kin ve Nefret mi Aşılıyor?

Şeytani Bir Taktik ile Dünyayı Kendi Şeytanlarını Üretmeye Zorluyorlar

Tarih boyunca emperyal güçlerin en büyük silahı, sadece silahlar ve ordular olmamıştır. Asıl güçlü oldukları nokta, insanların zihinlerine ekilen tohumlardır. İşgal ettikleri topraklarda sadece şehirleri değil, ruhları ve düşünceleri de ele geçirmeye çalışmışlardır. Bugün ABD ve İsrail’in Ortadoğu’da ve dünyada uyguladığı strateji tam da budur: Bir yandan fiziki işgal sürerken, diğer yandan zihinlere kin, nefret ve umutsuzluk aşılanıyor.

Bu şeytani taktik, sadece toprakları ele geçirmeyi değil, aynı zamanda insanların geleceklerini, umutlarını ve birlik ruhlarını da yok etmeyi amaçlıyor. Düşmanlarını yok etmek yerine, onların ruhlarını şeytanlaştırarak yeni düşmanlar oluşturuyorlar.

1. Fiziki İşgalin Ötesinde: Ruhları ve Zihinleri Esir Almak

ABD’nin Afganistan, Irak, Suriye ve diğer bölgelerde yaptığı müdahaleler, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü işgal, sadece askeri operasyonlarla sınırlı değil. Bu güçler, önce savaşla şehirleri yıkıyor, sonra insanları birbiriyle çatıştırarak toplumu içten içe çökertiyorlar.

Filistin’de çocuklar bombalar altında büyüyor, sonra “terörist” ilan ediliyor.

Irak’ta mezhep çatışmaları körükleniyor, halk birbirine düşman ediliyor.

Suriye’de iç savaş kışkırtılıyor, ülke parçalanıyor.

Bu işgallerin ardından geriye sadece yerle bir olmuş şehirler değil, aynı zamanda kin ve nefretle doldurulmuş nesiller kalıyor. ABD ve İsrail, halkları birbirine düşman ederek, düşmanın sürekli var olmasını sağlıyor. Çünkü düşman varsa savaş da vardır, savaş varsa silah satışı da vardır.

2. Şeytanlaştırma Taktikleri: Kendi Şeytanlarını Üretiyorlar

İşgalci güçler, her zaman kendilerine karşı çıkacak grupları önce yok ediyor gibi yapar, sonra yeni düşmanlar üretirler.

Diktatörleri destekler, sonra onları “şeytan” ilan edip savaş açarlar. Saddam Hüseyin ve Kaddafi bunun en açık örnekleridir.

Terör örgütleriyle mücadele ettiklerini söyler, ama aslında onları büyütürler. ABD’nin DEAŞ’ı ve İsrail’in Hamas’ı nasıl kullandığı açıktır.

Müslüman ülkelerde istikrarsızlık oluşturur, sonra “bakın bunlar yönetilemez” derler. Böylece sürekli bir vesayet düzeni kurarlar.

Bu şeytani stratejiyle, halkları ve zihinleri yönetirler. Önce düşmanlarını oluşturur, sonra onlara savaş açar, ardından daha büyük düşmanlar üretirler. Böylece dünya, hep onların istediği gibi şekillenir.

3. Korku ve Nefret Tekraı: İnsanları Kendi Ellerimizle Şeytanlaştırıyoruz

ABD ve İsrail’in en büyük başarısı, bizi bize düşman etmeleridir. Onların silahlarına gerek kalmadan, biz birbirimize öfke ve nefret besleyerek, onların şeytani düzenini devam ettiriyoruz.

Kendi kardeşimize düşman oluyoruz. Mezhep, etnik kimlik veya siyasi görüş farkı yüzünden bölünüyoruz.

Düşmanımızı taklit ediyoruz. Öfkeye kapılıp, onların zalimliğini onlara karşı uygulamaya çalışıyoruz.

Umut ve adalet yerine, nefret ve intikamla hareket ediyoruz. Böylece, onların kurduğu tuzağa düşüyoruz.

Şeytanın en büyük hilesi, insanları kendisi gibi yapmaktır. ABD ve İsrail, sadece topraklarımızı değil, ruhlarımızı da şeytanlaştırmak istiyor.

Çözüm: Şeytani Oyunu Bozmak

Bu oyunu bozmanın yolu, akıl, birlik ve stratejiyle hareket etmektir.

Düşmanlarının yöntemlerini kullanarak düşmana karşı çıkılmaz. Adaletle ve bilinçle hareket edilmelidir.

Duygulara esir olunmamalıdır. Öfke ve nefret, düşmanı değil, bizi zayıflatır.

Gerçek düşmanı doğru tespit etmeliyiz. Müslümanlar, birbirleriyle savaşmak yerine, ortak düşmana karşı birleşmelidir.

ABD ve İsrail, bizi kendi şeytanlarımızı üretmeye zorluyor. Ama biz bu oyunu görmek zorundayız. Onların silahı kin ve nefrettir. Bizim silahımız ise sabır, akıl ve birlik olmalıdır.

Zulümle dünyayı yönetmek isteyenlerin tuzaklarına düşmeden, adaletle ve bilinçle mücadele edersek, şeytanın oyununu bozabiliriz.

 

 

Loading

No ResponsesŞubat 28th, 2025