Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara…

Ana rahminden geldik pazara, bir kefen aldık döndük mezara…

“Ana Rahminden Geldik Pazara, Bir Kefen Aldık Döndük Mezara”

İnsan, dünyaya gözlerini açtığı anda aslında ölüm yolculuğuna başlamıştır. Yunus Emre’nin bu anlamlı sözleri, hayatın geçiciliğini ve insanın ahiret yolculuğunu en güzel şekilde özetler. Dünyanın cazibesine kapılan insan, çoğu zaman gerçek amacını unutur; ancak bu dizeler, bizi tekrar hakikate döndürmek ve hayatın özünü kavramamıza yardımcı olmak için güçlü bir uyarıdır.

1. Dünya: Kısa Bir Pazar

Ana rahminden dünyaya gelen insan, aslında bir pazara gelmiştir. Bu pazar, insanın ahiret sermayesini hazırlayacağı yerdir. Tıpkı bir tüccarın kazanç ve kayıp hesapları yaptığı bir çarşı gibi, dünya da insanın imtihan alanıdır. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle ifade edilir:
“Dünya hayatı, aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir.” (Âl-i İmrân, 185)

Dünyadaki her şey geçicidir; mal, mülk, makam, hatta gençlik ve sağlık bile. İnsan, bu pazardan kazançlı çıkmak istiyorsa, salih amellerle ahiretini güzelleştirmek için çalışmalıdır.

2. Kefen: Hayatın Son Hediyesi

Yunus Emre’nin “Bir kefen aldık döndük mezara” sözü, hayatın en büyük gerçeğini, yani ölümü hatırlatır. İnsan, bu dünyadan ayrıldığında yanında sadece kefenini götürür. Malını, mülkünü, hatta sevdiklerini geride bırakır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’de insan, ahiret için hazırlık yapmaya çağrılır:
“Her bir nefis, yarın için ne hazırladığına baksın.” (Haşr, 18)

Kefen, hayatın dünya tarafındaki son noktasıdır. Bu beyaz bez, herkes için eşittir; zengin-fakir, genç-yaşlı fark etmeksizin herkes bu sade örtüyle toprağa verilir.

3. Ölüm: Bir Son Değil, Başlangıç

Ölüm, aslında yok oluş değil; ebedi hayata açılan bir kapıdır. Yunus Emre, bu dünyayı bir pazar olarak tasvir ederken, asıl kazancın ahiret olduğunu hatırlatır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), dünya hayatını bir yolcunun gölgelik altında dinlenmesi gibi tarif etmiştir. Yani dünya, ahiret yolculuğunda geçici bir duraktır.

Her gün bir adım daha sona yaklaştığımız bu hayat yolculuğunda ölüm, Allah’ın huzuruna çıkacağımız ana geçiştir. Bu nedenle ölümden korkmak yerine, ona hazırlıklı olmak gerekir.

4. İbretlik Dersler

Bu anlamlı sözlerden çıkarılacak pek çok ibret vardır:

Hayatın Geçiciliği: Dünyaya olan bağlılığımızı sorgulamalı ve geçici olan şeylere gereğinden fazla değer vermemeliyiz.

Ahiret Bilinci: Hayatımızı Allah’ın rızasını kazanmak için düzenlemeliyiz. Çünkü asıl yurdumuz ahirettir.

Hesap Günü: Her nefesimiz ve her adımımız, yarınki hesabımız için bir hazırlıktır.

5. Neyi Geride Bırakıyoruz?

İnsan, bu dünyada ne bırakıyorsa ahirette onunla karşılaşacaktır. Sadaka-i cariye, hayırlı bir evlat, güzel bir eser veya insanlara fayda sağlayan bir iyilik, ölümden sonra da amel defterimizi açık tutar. Yunus Emre’nin bu sözleri, bize hem bu dünyada hem de ahirette kazanç sağlayacak adımlar atmamız gerektiğini öğütler.

Sonuç: Hayatı ve Ölümü Anlamlandırmak

Yunus Emre’nin sözleri, hayatın ve ölümün anlamını kavramamız için bir fırsattır. Dünya, sadece ahirete hazırlık yapılan bir pazardır. Bu pazardan ellerimiz dolu çıkmak istiyorsak, iman, ihlas ve salih amel ile yolumuzu aydınlatmalıyız.

Hayatı her an son nefesimizi verecekmiş gibi yaşamalı, ahirette Allah’ın huzuruna yüz akıyla çıkabilmek için gayret etmeliyiz. Çünkü sonunda hepimiz “bir kefen alıp mezara döneceğiz.” Önemli olan, o mezara hangi güzel amellerle gireceğimizdir.

 

 

Loading

No ResponsesŞubat 25th, 2025