YAŞANACAK OLAN KIYAMETİN O DEHŞET ANI
YAŞANACAK OLAN KIYAMETİN O DEHŞET ANI
Kıyamet: Dehşet ve Hakikatin Günü
Kıyamet, Kur’an-ı Kerim’de sıkça üzerinde durulan, insanlık tarihi boyunca varlığına inanılan ve her bir insanın karşılaşacağı en büyük hakikattir. Bu gün, sadece dünyanın değil, aynı zamanda insanlığın da en büyük imtihanının gerçekleştiği bir gündür. Kıyametin tasviri, insanlara hem bir uyarı hem de bir ibret vesikasıdır.
Kıyametin Dehşet Anı
Kur’an-ı Kerim’de kıyametin o dehşet anı şu şekilde tasvir edilir:
“Yer, o dehşetli sarsıntıyla sarsıldığı zaman, içindeki ağırlıkları dışarı attığı zaman ve insan, ‘Ne oluyor buna?’ dediği zaman…” (Zilzal, 99/1-3).
Bu ayetler, yerin altüst olduğu, insanın aklını yitirecek kadar korktuğu ve her şeyin altüst olduğu bir günü gözler önüne serer. Dağlar un ufak olacak, denizler taşacak, gökler çatlayacak, her şey yok olup büyük bir sessizlik hâkim olacaktır. İnsanlar o gün, “Sarhoş gibi dolaşırlar. Oysa sarhoş değildirler; fakat Allah’ın azabı çok şiddetlidir” (Hac, 22/2).
Hesap Günü ve Korkunun Doruk Noktası
Kıyamet, sadece fiziksel bir felaket değil, aynı zamanda tüm insanların yaptıklarından hesaba çekileceği bir gündür. Herkes, amel defterinin açıldığı, sırların ortaya döküldüğü, tartının kurulduğu ve hakikatin tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığı bu günde, yaptıklarıyla yüzleşir.
O gün, inkar edenler için büyük bir pişmanlık ve korku günüdür. Kur’an-ı Kerim, onların durumunu şöyle tasvir eder:
“O gün insan kaçar: kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından. O gün herkesin kendine yetecek bir derdi vardır.” (Abese, 80/34-37).
İnananlar İçin Bir Kurtuluş Günü
Kıyametin dehşeti büyük olsa da Allah’a iman eden, O’nun emirlerine uyan ve dünya hayatını O’nun rızasına uygun şekilde yaşayan kimseler için bu gün, bir kurtuluşun müjdesidir. Melekler, bu kimseleri rahmetle karşılayacak ve şöyle diyecektir:
“Korkmayın, üzülmeyin, size vaat edilen cennetle sevinin!” (Fussilet, 41/30).
Bu müjde, inananların dünya hayatındaki imanlarının ve salih amellerinin bir mükâfatıdır. O gün, onlar için korkunun değil, Allah’a kavuşmanın ve ebedî saadetin günü olacaktır.
Kıyametin İbretleri
Kıyamet, insanlık için bir uyarıdır. Bu büyük günün dehşeti, insanları dünya hayatında daha bilinçli yaşamaya, yaptıklarını ve söylediklerini dikkatle tartmaya teşvik eder. Kıyametle ilgili ibretler şunlardır:
1. Dünya Hayatının Geçiciliği: Dünya ve içindekiler, bir gün yok olacak. İnsan, ebedî saadeti hedef alarak yaşamalıdır.
2. Hesap Günü Gerçeği: İnsan, yaptığı her şeyin karşılığını alacaktır. Bu nedenle, salih amellerle amel defterini güzelleştirmelidir.
3. Allah’ın Kudreti: Kıyametin tasviri, Allah’ın her şeye kadir olduğunun bir göstergesidir. Bu da insanın O’na teslimiyetini artırmalıdır.
4. Hazırlıklı Olma Zorunluluğu: Her insan, kıyamet ve ahiret için hazırlık yapmalı, dünya hayatını ahiret kazancına vesile kılmalıdır.
Sonuç
Kıyamet, inananlar için bir uyarı, hazırlıklı olanlar için bir müjde, gaflet içinde olanlar için ise büyük bir felakettir. Bu büyük gün, insanın dünya hayatını nasıl değerlendirdiğinin ve Allah’a ne kadar bağlı olduğunun bir yansımasıdır.
İnsan, kıyametin dehşetini düşünerek hayatını yeniden gözden geçirmelidir. Zira o gün, her şeyin anlam kazandığı, adaletin tam olarak tecelli ettiği ve ebedî hayatın başladığı gündür. Rabbimiz, bizleri kıyamet gününde yüzü ak olan kullarından eylesin ve o günün dehşetinden muhafaza buyursun.