ÖLÜP KABRİSTANDA YATIP DA İŞİNİ BİTİRMİŞ VAR MIDIR ACABA?
ÖLÜP KABRİSTANDA YATIP DA İŞİNİ BİTİRMİŞ VAR MIDIR ACABA?
Ölüm ve Kabristan: Gerçekten İşimiz Bitiyor mu?
İnsan, dünya hayatında çeşitli meşguliyetler ve hedefler peşinde koşarken, ölümü çoğu zaman unutmaya meyillidir. Oysa ölüm, her nefis için kaçınılmaz bir gerçektir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur:
“Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.” (Ankebut, 57)
Bu ayet, insanın ölümden kaçamayacağını ve asıl dönüşün Allah’a olacağını hatırlatmaktadır. Peki, öldüğümüzde işimiz gerçekten bitmiş olur mu? Yoksa kabristandaki sessizlik, aslında bir başlangıcın işareti midir?
Kabristan: Dünya Hayatının Sonu mu, Ahiretin Başlangıcı mı?
Kabristan, dışarıdan bakıldığında sessiz ve hareketsizdir. Ancak İslam inancına göre orası, ebedi hayatın ilk durağıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), kabir hayatının önemini şu sözleriyle ifade etmiştir:
“Kabir, ahiret duraklarının ilkidir. Eğer kişi bu duraktan kurtulursa, ondan sonrası daha kolaydır. Eğer kurtulamazsa, ondan sonrası daha çetindir.” (Tirmizî, Zühd, 5)
Bu hadis, kabir hayatının sanıldığı gibi bir son değil, aksine büyük bir imtihanın başlangıcı olduğunu göstermektedir. İnsan, öldüğünde dünyadaki malını, makamını ve yakınlarını geride bırakır. Ancak yanında götürebileceği tek şey, iman ve amelleridir.
İşini Bitirmiş Olanlar Kimlerdir?
Dünya hayatında işini bitirmiş olduğunu zanneden nice insanlar, ölümle birlikte asıl hesabın yeni başladığını fark edeceklerdir. Kabristanda yatanlar için asıl soru şudur: Gerçekten işimizi bitirmiş olarak mı öldük, yoksa asıl sorumluluğumuz yeni mi başlıyor?
İslam’a göre, hayatta yapılan her şeyin bir karşılığı vardır:
Eğer kişi Allah’a iman etmiş ve güzel ameller işlemişse, kabir onun için bir cennet bahçesi olur.
Eğer isyan içinde yaşamış, Allah’ın emirlerine kulak asmamışsa, kabir onun için cehennem çukurlarından bir çukur haline gelir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v), bu gerçeği şu hadis-i şerifle açıklar:
“Kul öldüğünde, amel defteri kapanır. Ancak üç şey onun için sevap kazandırmaya devam eder: Sadaka-i cariye (devam eden hayır), kendisinden faydalanılan ilim ve kendisine dua eden hayırlı bir evlat.” (Müslim, Vasiyyet, 14)
Bu hadisten anlıyoruz ki, bazı insanlar öldükten sonra bile işlerini tamamlamamış olur. Dünyada yaptıkları hayır işleri, yetiştirdikleri nesiller ve geride bıraktıkları faydalı ilimler sayesinde sevap kazanmaya devam ederler.
Kabristanda Yatıp da İşini Gerçekten Bitirmiş Olanlar
Dünya hayatında gaflet içinde olup da ahireti unutanlar, kabirde ilk sorguya çekildiklerinde işlerinin aslında bitmediğini anlayacaklardır. Ancak, dünya hayatında Allah’ın rızasını kazanmış, helal bir ömür sürmüş ve hayırlı işler yapmış kimseler için iş gerçekten tamamlanmış olabilir.
Allah Kur’an’da bu bahtiyar kullardan şöyle bahseder:
“Onlara, ‘Selam olsun size! Yaptıklarınıza karşılık olarak cennete girin’ denilir.” (Nahl, 32)
Gerçek anlamda işini bitirmiş olanlar, dünya hayatında Allah’ın rızasını kazanmış ve ahirette ebedi saadete ulaşanlardır.
Sonuç: Kabristan Bir Son Değil, Yeni Bir Başlangıçtır
Kabristan, dünya hayatının son durağı gibi görünse de, aslında sonsuz ahiret hayatının ilk adımıdır. Orada yatanlar için hesap henüz tamamlanmış değildir. Ya amel defterleri hayırla kapanmış olacak ya da yapılan kötülüklerin pişmanlığı içinde hesap günü beklenecektir.
Bu yüzden her insan, ölüm gelmeden önce kendini hesaba çekmeli ve şu soruyu sormalıdır:
“Öldüğümde gerçekten işimi tamamlamış olacak mıyım, yoksa ahiret hayatında pişmanlık duyacak mıyım?”
Cevabınız, bugünkü hayatınızı nasıl yaşadığınıza bağlıdır.