MÜSLÜMAN KİMLİKLİ TÜRK ZULMETMEZ -1-

MÜSLÜMAN KİMLİKLİ TÜRK ZULMETMEZ -1-


“Ben bakıyorum; kim bana zulmediyor, dikkat ediyordum, onlar katiyen Türk değillerdir. Çünkü, hakiki Türklerde zulmetmek damarı yoktur…” Bediüzzaman. -1-

Hakiki Türk ve Zulmetmeyen Ruh

Tarih, milletlerin karakterini sadece zaferleriyle değil, aynı zamanda adalet anlayışlarıyla da şekillendirir. Türk milletinin binlerce yıllık geçmişine bakıldığında, adalet, merhamet ve hoşgörünün en temel değerler arasında olduğu görülür. “Ben bakıyorum; kim bana zulmediyor, dikkat ediyordum, onlar katiyen Türk değillerdir. Çünkü, hakiki Türklerde zulmetmek damarı yoktur…” sözü, bu tarihi karakterin en güzel özetlerinden biridir.

Türk’ün Adalet Anlayışı

Türk tarihinde, yönetim anlayışı her zaman adalet üzerine kurulmuştur. Orhun Yazıtları’ndan Osmanlı’nın hoşgörü politikalarına kadar birçok örnek, Türklerin zulmetmekten kaçındığını, bilakis adalet dağıtan bir millet olarak tanındığını gösterir.

Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın “Bizim devletimizde herkes dininde ve inancında serbesttir” sözü, Türklerin adalet anlayışını yansıtan önemli bir örnektir. Yine Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin vasiyetinde yer alan “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturu, yönetimde adaletin ne denli önemli olduğunu gösterir. Osmanlı’nın fethettiği topraklarda insanların dinlerine, dillerine ve kültürlerine dokunulmaması da bu anlayışın sonucudur.

Zulmeden Kimdir?

Hakiki Türk’ün zulmetmeyeceği fikri, aslında bir milletin öz değerlerini ve ahlaki kodlarını anlatır. Zulmetmek, adaletten sapmaktır. Tarih boyunca zalimlerin ortak özelliği, insani değerlerden uzak, bencil ve menfaatçi bir yaklaşım sergilemeleridir. Gerçek Türk, bu tür bir anlayışa sahip olamaz; çünkü Türklüğün mayasında vicdan, merhamet ve adalet vardır.

Zulmedenler, her zaman bireysel çıkarlarını toplumun huzurunun önüne koyanlardır. Onlar, makam ve servet hırsıyla gözleri kör olmuş, insaniyeti unutmuş olanlardır. Türk tarihine baktığımızda, zulmeden yöneticilerin eninde sonunda halk tarafından reddedildiğini, adaletten sapmanın uzun vadede yok oluşa sebep olduğunu görürüz.

Hakiki Türk Kimdir?

Hakiki Türk, mazluma kalkan olan, adaleti her şeyin üstünde tutan, düşmanına bile insanca davranan kişidir. Bu karakter, sadece devlet yönetiminde değil, gündelik hayatta da kendini gösterir. Bir Türk’ün ahlaki duruşu, onun zulmetmeyeceğini, bilakis haksızlığa karşı duracağını kanıtlar.

Bugün de gerçek bir Türk, hangi coğrafyada olursa olsun, mazlumun yanında durur, haksızlığa sessiz kalmaz ve zulmetmeyi bir insanlık suçu olarak görür. Hakiki Türk ruhu, asırlar boyunca ne Moğol istilalarında ne de modern çağın sömürgeci düzeninde zalimleşmemiştir.

Sonuç: Adaletin Mirası

Bu söz, sadece bir milletin karakterini anlatmakla kalmaz, aynı zamanda insan olmanın erdemini de hatırlatır. Zulmetmek, aslı ne olursa olsun, ahlaki zayıflıktan doğar. Hakiki Türk, zulmetmez; çünkü Türk ruhu, vicdanın, adaletin ve merhametin temsilcisidir.

Bu yüzden, bugün ve her zaman, zulmün kimden geldiğine değil, kimin adaleti savunduğuna bakılmalıdır. Hakiki Türk, her çağda adaletin yanında olan, mazlumu koruyan ve zalime karşı dimdik duran kişidir.

Zira, “Nerede Türk taifesi varsa Müslümandır. Müslümanlıktan çıkan veya Müslüman olmayan Türkler, Türklükten dahi çıkmışlardır (Macarlar gibi).”

Loading

No ResponsesŞubat 10th, 2025