Risale-i Nur Külliyatı’nda Ruhani ve Ruhaniyat kelimelerinin izah ve anlatımı.
Risale-i Nur Külliyatı’nda Ruhani ve Ruhaniyat kelimelerinin izah ve anlatımı.
Risale-i Nur Külliyatı’nda “Ruhani” ve “Ruhaniyat” kavramları, genellikle maddi âlemin ötesinde, metafizik ve manevi varlıkları ifade etmek için kullanılır. Bediüzzaman Said Nursî, bu kavramları özellikle melekler, cinler, ruhanî varlıklar ve ruhun mahiyetiyle ilgili bahislerde ele alır.
1. Ruhani Kavramı
“Ruhani” kelimesi, genellikle maneviyatla ilgili, ruhani varlıklar veya ruhla ilgili hususlar anlamında kullanılır. Risale-i Nur’da şu bağlamlarda geçer:
Melekler ve ruhani varlıklar:
Melekler ve diğer ruhani varlıklar, fiziksel âleme bağlı olmaksızın yaşayan, Allah’ın emirlerini yerine getiren ve insanlarla belirli şartlarda irtibat kurabilen varlıklar olarak tanımlanır.
İnsanın manevi boyutu:
Ruhun bedenden bağımsız bir varlık olduğu, ölümle yok olmadığı ve ahiret âleminde de varlığını sürdüreceği anlatılır.
Ruhun gıdası:
Risale-i Nur’da ruhun da bir gıdaya ihtiyacı olduğu, bu gıdanın ise iman, ibadet ve tefekkür olduğu ifade edilir.
2. Ruhaniyat Kavramı
“Ruhaniyat” kelimesi ise genellikle manevi âlem, ruhların varlığı ve bu âlemdeki varlıklar için kullanılır. Risale-i Nur’da şu anlamlarda geçer:
Manevi âlem ve ruhani varlıklar:
Ruhaniyat, dünya hayatına sıkışmış maddi varlıklarla sınırlı olmayan, metafizik boyutta var olan ruhlar, melekler, cinler ve diğer manevi varlıkları içine alan bir kavramdır.
Ruhun ebediliği:
Ruhun ölümle yok olmadığı, ahiret âleminde de varlığını sürdüreceği, ruhaniyetin hakikatiyle anlaşılır.
Allah’ın emirleriyle hareket eden ruhani varlıklar:
Melekler ve diğer ruhani varlıklar, Allah’ın emirlerine uygun olarak hareket eder ve insanlara bazı manevi yönlendirmeler yapabilirler.
Örnek Bir Bölüm:
Bediüzzaman, Sözler adlı eserinde ruhani varlıkların varlığını ve tesirini anlatırken şöyle der:
> “Nasıl ki beşer içinde insanlarla beraber cin taifesi de var. Öyle de, melaike ve ruhaniyat taifeleri dahi vardır.” (29. Söz, 2. Maksat)
Bu ifade, ruhani varlıkların insanlarla beraber farklı boyutlarda var olduğunu gösterir.
Sonuç
Risale-i Nur’da “ruhani”, daha çok manevi varlıklar veya ruh ile ilgili meseleler, “ruhaniyat” ise manevi âlem ve bu âlemdeki varlıklar anlamında kullanılır. Bediüzzaman, bu kavramları özellikle Allah’ın varlığı ve ahiret inancı çerçevesinde ele alır ve ruhani âlemin, maddi âlem kadar gerçek olduğunu vurgular.
@@@@@@@@
**Risale-i Nur Külliyatı’nda “Ruhani” ve “Ruhaniyat” Kavramlarının İzahı**
Risale-i Nur’da “ruhani” ve “ruhaniyat” terimleri, maddi varlıkların ötesindeki varlık âlemine işaret eder ve genellikle melekler, cinler, şeytanlar ve diğer mânevî varlıkları kapsar. Bu kavramlar, Bediüzzaman Said Nursî’nin eserlerinde derinlemesine ele alınarak hem ontolojik hem de teolojik boyutlarıyla açıklanır. İşte bu kavramlara dair temel açılımlar:
### 1. **Ruhaniyatın Tanımı ve Kapsamı**
– **Ruhaniyat**, maddi bedeni olmayan, ruh ve şuur sahibi varlıklar için kullanılır. Bu terim; melekler, cinler, şeytanlar, vefat etmiş insanların ruhları ve henüz şehadet âlemine gelmemiş ruhları içine alır .
– Bediüzzaman, bu varlıkların “ruha mensup” olduğunu ve “cismanî” (maddi) varlıkların zıddı olarak tanımlar. Örneğin, “ruhaniyun” (ruhaniler) terimi, bu varlıkların çoğulunu ifade eder .
### 2. **Ruhaniyatın Sınıflandırılması**
Bediüzzaman, ruhaniyatı üç ana kategoriye ayırır:
1. **Hayırlı Ruhaniyat**: Melekler bu gruba girer. Allah’ın emirlerine tam itaat eder, insanları aldatmaz ve yalnızca iyilik için çalışırlar .
2. **Şerli Ruhaniyat**: Şeytanlar ve kötü cinler bu sınıftadır. İnsanları saptırmaya ve kötülüğe yönlendirmeye çalışırlar .
3. **Karma Tabiatlı Ruhaniyat**: Hem iyilik hem kötülük yapabilen cinler bu kategoridedir. İnsanlarla etkileşimleri daha karmaşıktır .
Ayrıca Bediüzzaman, ruhaniyatın **”nur, ateş, hava, elektrik gibi latif maddelerden yaratıldığını”** belirterek, onların fizikötesi yapılarını vurgular .
### 3. **Ruhaniyatın Risale-i Nur ile İlişkisi**
– **Mütalaa ve Takdir**: Risale-i Nur, yalnızca insanların değil, ruhaniyatın da “mütalaagâhı” (inceleme ve düşünme alanı) olarak tanımlanır. Ruhaniyat, bu eserdeki iman hakikatlerini hüsn-ü kabulle karşılar, takdir eder ve kendi aralarında bu konuları tartışır .
– **Kur’an ile Paralellik**: Nasıl ki cinler ve melekler Kur’an’ı dinleyip hayran kalıyorsa (Cin Suresi 72:1-2), Risale-i Nur’un da ruhaniyat nezdinde benzer bir etkiye sahip olduğu belirtilir. Bu durum, eserin “ruhanî ve ilahî hakikatlerle” uyumundan kaynaklanır .
### 4. **Ruhaniyatın Vazifeleri ve Âlemdeki Rolü**
– **Kâinatın İdaresi**: Ruhaniyat, kâinattaki ilahî düzenin işleyişinde aktif rol alır. Bediüzzaman, “her bir cihazat-ı âlemde melâike ve ruhaniyatın bir taifesi, bir vazife-i ubudiyetle muvazzaf” olduğunu söyler .
– **İnsanla Etkileşim**: İnsanın imanî mücadelesinde melekler destek verirken, şeytanlar ve kötü cinler nefsi saptırmaya çalışır. Risale-i Nur, bu mücadelede insana rehberlik ederek ruhaniyatın olumlu etkisini güçlendirmeyi hedefler .
### 5. **Ruhaniyatın Varlığının Delilleri**
– **Kur’an ve Hadis Referansları**: Cinlerin Kur’an’ı dinlemesi (Cin Suresi) ve meleklerin Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yanında Kur’an okunurken hazır bulunması (Tecrid-i Sarih) gibi referanslar, ruhaniyatın varlığını ve manevi eserlerle ilişkisini ispatlar .
– **Kâinattaki İşaretler**: Bediüzzaman, “kâinatı bir kitap gibi okuyarak” ruhaniyatın varlığını ve faaliyetlerini tefekkür etmeyi öğütler. Örneğin, bir çiçeğin yaratılışındaki sanat, meleklerin ve ruhaniyatın mütalaasına konu olur .
**Sonuç**
Risale-i Nur’da “ruhani” ve “ruhaniyat”, hem metafizik bir gerçeklik hem de insanın manevi yolculuğunda etkileşimde olduğu varlıklar olarak ele alınır. Bu kavramlar, insanın imanını derinleştirmek ve kâinatın ilahî düzenini anlamak için kritik bir öneme sahiptir. Bediüzzaman, bu varlıkları Kur’anî perspektifle yorumlayarak, modern insanın materyalist şüphelerine karşı ruhani bir bakış açısı sunar.