GENÇLİĞİN GEÇİCİLİĞİ VE AHİRET HAKİKATİ

GENÇLİĞİN GEÇİCİLİĞİ VE AHİRET HAKİKATİ
lise mektebinin büyük kızları, onun avlusunda gülerek raksediyorlardı. Birden, mânevî bir sinema ile elli sene sonraki vaziyetleri bana göründü.

Gençliğin Geçiciliği ve Ahiret Hakikati

Lise avlusunda gülerek dans eden genç kızlar, hayatın canlılığını ve gençliğin enerjisini temsil eder. Onların neşesi, insana gençliğin büyüleyici cazibesini ve yaşamın geçici sefasını hatırlatır. Ancak, bir an için elli yıl sonrasını hayal edelim. Bu kızlar, gençliğin ateşi sönmüş, yüzlerinde yılların izlerini taşıyan, belki de hayata veda etmiş insanlar olacaklar. İşte bu manzara, bize hayatın geçiciliği, gençliğin aldatıcı cazibesi ve ahiret hakikatini derinden düşündüren bir tablo sunar.

Gençlik: Bir Lütuf Ama Geçici

Gençlik, Allah’ın insana bahşettiği bir lütuftur. Ancak bu lütuf, aynı zamanda bir imtihandır. İnsan, gençlik yıllarında kendini güçlü, enerjik ve hayat dolu hisseder. Çoğu zaman ölüm ve hesap gibi gerçekleri düşünmek istemez, hayatını eğlence ve gafletle geçirme eğilimindedir. Bu durum, Kur’an’da şöyle hatırlatılır:
“Biliniz ki dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve mal ile evlat çoğaltma yarışından ibarettir.” (Hadid, 20).

Avluda dans eden genç kızlar da bu ayetin bir yansıması gibidir. Hayatın eğlenceli ve süslenmiş yüzüne odaklanarak asıl gerçeği, ahireti unutmak insanın en büyük gafletlerinden biridir.

Elli Yıl Sonrası: Bir Hakikat Manzarası

Elli yıl sonra o genç kızların çoğu ya ihtiyarlığın ağırlığını taşıyor ya da bu dünyadan göç etmiş olacak. Avluda yankılanan kahkahalar yerini derin bir sessizliğe bırakacak. Gençliklerini ne uğrunda harcadılar? Hangi hedeflere koştular? Bu sorular, o günün insanlarını düşündürürken bize de bir uyarıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur:
“İnsanoğlu, şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe kıyamet günü Allah’ın huzurundan ayrılamaz: Ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nerede harcadığı…” (Tirmizi, Kıyamet, 1).

Gençlik yılları, insanın ahiret azığını hazırlayabileceği en verimli dönemlerdir. Ancak gafletle geçen gençlik, insanın hem dünyada hem ahirette pişman olmasına sebep olabilir.

Hayatın Geçiciliği Üzerine Bir İbret

Dans eden gençlerin gelecekteki halleri, bize zamanın ne kadar hızlı geçtiğini ve hayatın ne kadar geçici olduğunu hatırlatır. İnsan, gençlikte ölümün uzak olduğunu zanneder; oysa ölüm her yaştaki insanın kapısını çalabilir. Dünya hayatı, ebedi hayatın yanında bir gölge gibi geçicidir.

Gençliğin Değeri ve Ahiret İçin Yatırım

Gençliğin enerjisini, güzelliğini ve gücünü ahiret için bir sermaye olarak kullanmak gerekir. Bu, kişinin hem dünya hem de ahiret saadeti için en doğru yoldur. Allah’a yakınlaşmak, salih ameller işlemek ve faydalı işler yapmak, gençliği boşa harcamamanın yollarıdır. İnsan, zamanı değerli kıldığında, gençliğin geçiciliğinden ahiret için ebedi bir kazanç çıkarabilir.

Sonuç: Dans Eden Gençlikten Ahiret Hakikatine

Lise avlusunda dans eden genç kızların elli yıl sonraki halleri, her birimize ibret dolu bir ders sunar. Hayatın geçiciliği ve gençliğin hızla tükenişi, insanın Allah’a yönelmesi ve ahiret bilinciyle yaşaması gerektiğini hatırlatır. Gençliğimizi ne uğrunda harcadığımız, bu dünyadan ayrıldığımızda geride bırakacağımız en önemli mirastır. Rabbim, gençliğimizi ve hayatımızı O’nun rızasına uygun bir şekilde değerlendirenlerden eylesin.

Amin.

Loading

No ResponsesŞubat 8th, 2025