KURAN-I KERİM TÜM ZAMANLARA HÜKMETTİ. NASIL MI? İŞTE…
KURAN-I KERİM TÜM ZAMANLARA HÜKMETTİ. NASIL MI? İŞTE…
Kur’an-ı Kerim, insanlık tarihinin en büyük rehberlerinden biri olarak sadece indiği dönemin değil, tüm zamanların ihtiyaçlarına cevap veren bir kitap olarak varlığını sürdürüyor. İnsanoğlu her çağda değişen teknoloji, bilim ve sosyal yapı ile farklı sorular ve problemlerle yüzleşse de, Kur’an’ın mesajı tazeliğini ve kapsayıcılığını asla kaybetmemiştir. Bu makalede, Kur’an-ı Kerim’in nasıl zamansız bir rehber olduğunu ve her çağda insanlığa nasıl yol gösterdiğini anlamaya çalışacağız.
1. Evrensel İlkeler ve Zaman Üstü Değerler
Kur’an, insanlığa “adalet, merhamet, sabır, tevazu ve iyilik” gibi evrensel değerleri öğretir. Bu değerler, her dönemde insan ilişkilerinin ve toplumsal düzenin temel taşları olmuştur. Kur’an’da sıkça geçen şu ayet, bu zamansız değerlerin bir özeti gibidir:
“Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar.” (Nahl, 90)
Bugün dahi bu ilkeler, modern hukuk sistemlerinin, insan hakları beyannamelerinin ve ahlaki kuralların temelini oluşturur. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insan kalbinin ve toplumsal yapının bu değerlere olan ihtiyacı hiçbir zaman eksilmez.
2. İnsan Fıtratına Uygunluk
Kur’an, insanın yaratılışına uygun bir rehberdir. İnsanoğlunun nefsini, arzularını, zaaflarını ve potansiyelini bilir ve bu doğrultuda ona yol gösterir. Bilim ve teknoloji insanın fiziksel ihtiyaçlarına çözüm bulabilirken, Kur’an ruhun ihtiyaçlarına hitap eder. İnsan, hangi çağda yaşarsa yaşasın sevgiye, huzura, anlam arayışına ve manevi desteğe muhtaçtır. Kur’an’ın, “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur” (Rad, 28) ayeti bu gerçeği özetler.
3. Bilim ve Kur’an: İlahi Mesajın Derinliği
Kur’an, 1400 yıl önce indiği halde modern bilimle uyuşan pek çok bilgiye işaret etmiştir. Gökyüzünün genişlemesi (Zariyat, 47), embriyonun anne rahmindeki gelişim evreleri (Müminun, 12-14), ve dağların sabitleyici rolü (Nebe, 6-7) gibi konular bunlardan sadece birkaçıdır. Bilim ilerledikçe Kur’an’daki bu ayetlerin hikmeti daha iyi anlaşılmıştır. Ancak Kur’an, bir bilim kitabı değil, hidayet rehberidir. Bilime yaptığı bu işaretler, onun ilahi bir kaynaktan geldiğinin delillerinden biri olarak kabul edilir.
4. Değişmeyen Doğrular ve Zamanın Şahitliği
Dünya ne kadar değişirse değişsin, insanın hayatında bazı sorular hep aynı kalır: “Neden yaratıldım?”, “Hayatın amacı nedir?”, “Ölümden sonra ne olacak?” İşte Kur’an, bu sorulara net ve tatmin edici cevaplar verir. Bu, onun zamansızlığını ve insanlığa olan rehberliğini devam ettirmesini sağlar.
5. Her Çağa Uygulanabilir Prensipler
Kur’an, detaylardan çok ilkeler üzerinde durur. Bu da onu, her çağın şartlarına uygun hale getirir. Örneğin, ekonomik düzenle ilgili ayetlerde faizin yasaklanması, adaletli ticaretin teşvik edilmesi gibi evrensel ilkelerden bahsedilir. Bu ilkeler, hangi ekonomik sistem uygulanırsa uygulansın adaletli bir düzenin temel taşlarıdır.
Sonuç: Kur’an’ın Hikmeti ve Rehberliği
Kur’an-ı Kerim, Allah’ın insanlığa en büyük armağanıdır. Onun mesajı sadece bir toplumu ya da dönemi değil, tüm insanlığı ve zamanları kapsar. Teknolojinin hızla ilerlediği, sınırların kalktığı modern dünyada bile Kur’an, adeta “tüm çağlara hitap eden bir ışık” gibi yol göstermeye devam etmektedir.
İnsanoğlu her zaman rehberlere ihtiyaç duymuştur ve Kur’an, bu ihtiyacı karşılamak için indirilen son ilahi mesajdır. Onu anlamak, onun rehberliğine sarılmak, huzurlu ve anlamlı bir hayatın anahtarıdır. Kur’an’ın çağlar üstü mesajı, insanlığın en büyük ibret ve düşünce kaynağı olmaya devam etmektedir.
Unutmayalım ki, Kur’an hem okunmak için , hem de düşünülmek ve yaşanmak için indirilmiştir. O halde Kur’an’ı anlamaya çalışalım, çünkü onun ışığında yürüyenler asla karanlıkta kalmazlar.