RUHLAR ALEMİNIN MAHİYETİ NEDİR VE ELEST BEZMİ NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİR?

RUHLAR ALEMİNIN MAHİYETİ NEDİR VE ELEST BEZMİ NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİR?


Ruhlar Âlemi ve Elest Bezmine Dair İbretli Bir Makale

Giriş: İnsan Ruhunun Kaynağı ve Yüce Misak
İnsan, hem fiziksel hem de ruhsal boyutuyla yaratılmış mükemmel bir varlıktır. Bedenimiz, fani dünyaya ait bir emanet iken, ruhumuz Allah’ın yüce varlığından üflediği kutsal bir cevherdir. Bu ruhun kaynağı, Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde bahsedilen ruhlar âlemine dayanır. Ruhlar âlemi, bizim bu dünyaya gelişimizden çok önce, Allah ile kulları arasında yapılan büyük bir sözleşmenin, Elest Bezminin gerçekleştiği yerdir. Bu bezmin hakikati, hem dünyadaki varlık sebebimizi hem de ebedi ahiretteki yolculuğumuzu anlamamız için derin bir ibret vesilesidir.

Ruhlar Âleminin Mahiyeti

Ruhlar âlemi, insanın yaratılışından önce Allah’ın tüm ruhları bir araya getirdiği ve onlara bir hitapta bulunduğu yüce bir boyuttur. Bu âlemde, zaman ve mekân kavramlarının ötesinde, yalnızca Allah’ın ezelî kudreti tecelli eder. Allah, bu âlemde insan ruhlarına varlık bilinci vermiş ve onlarla büyük bir ahit yapmıştır. Kur’an-ı Kerim’de bu sahne şöyle anlatılır:

“Hani Rabbin, Âdemoğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendilerine şahid tutarak, ‘Ben sizin Rabbiniz değil miyim?’ (demişti). Onlar da, ‘Evet, (buna) şahidiz’ demişlerdi. Bu, kıyamet günü, ‘Bizim bundan haberimiz yoktu’ dememeniz içindir.”
(A’râf, 7/172)

Bu ayet, ruhlar âleminin mahiyetini ve orada verilen sözün ciddiyetini anlamamız için temel bir delildir. Her insan ruhu, dünyaya gelmeden önce Rabbine iman edeceğine ve O’nu tanıyacağına dair bir söz vermiştir. Bu ahit, bizim bu dünyadaki en büyük sorumluluğumuzdur.

Elest Bezmi: Yüce Ahit ve İnsanlığın İmtihanı

Elest Bezmi (Elest Meclisi), Allah’ın bütün ruhlara “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusunu yönelttiği ve her ruhun bu soruya “Evet” cevabını verdiği ezelî toplantıdır. Bu olay, insanın Allah’a karşı olan kulluk ve sadakat borcunun temellerini oluşturur. Burada verilen ahit, insana şu mesajı taşır:

Allah’a inanmak, bir tercih değil, yaratılışımızın özüdür.

İnsan, dünya hayatında bir sınava tabi tutulmak üzere, daha önce verdiği bu sözü yerine getirmekle sorumludur.

Düşündürücüdür ki, insanlar dünyaya geldiklerinde bu ahdi unuturlar. Ancak vicdan, akıl ve vahiy, bu ahdi sürekli hatırlatan birer rehberdir. Nitekim Allah, peygamberler göndermek ve kitaplar indirmek suretiyle insanlara Elest Bezmi’ni ve o ahdin gereğini hatırlatır.

İbretler ve Dersler

1. Ruhun Ebediliği:
Ruh, fani dünyaya ait bir unsur değil, Allah’ın katından gelen bir emanet olduğu için ölümsüzdür. Ruhumuz, dünyadaki kısa süreli yolculuğundan sonra ahirette ya ebedi mutluluğa (cennet) ya da azaba (cehennem) kavuşacaktır. Bu nedenle, dünya hayatını anlamak ve bu hayatta Rabbimize verdiğimiz sözü hatırlayarak yaşamak, ruhumuzun kurtuluşu için şarttır.

2. İnsanlık Unutmaya Meyillidir:
Kur’an’da sıkça geçen bir hakikat, insanın unutkan bir varlık olduğudur. Dünya nimetleri, tutkular ve nefis, ruhun Elest Bezmi’nde verdiği ahdi unutmasına neden olabilir. Bu nedenle Allah, insanı ibret almaya, düşünmeye ve kendine gelmeye çağırır:
“Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz ki korunmuş olasınız.”
(Bakara, 2/21)

3. Vicdan ve Fıtratın Önemi:
Elest Bezmi’nde verilen söz, her insanın fıtratında bir iman tohumu olarak bulunmaktadır. İnsan, Allah’ın varlığına ve birliğine inanma eğilimiyle yaratılmıştır. Vicdan, bu ahdin bir yankısı olarak insanın içinde sürekli olarak Allah’a yönelme çağrısı yapar. Ancak bu çağrıyı bastıran ve susturan kişi, kendi ruhuna ihanet etmiş olur.

4. Sözleşmenin Ağırlığı:
Elest Bezmi, insanlığın Rableriyle yaptığı en büyük sözleşmedir. Bu ahit, insanı Allah’a bağlayan güçlü bir bağdır. Ancak bu bağ, sadece sözde kalmamalı, amel ve ibadetle hayata geçirilmelidir. Elest Bezmi’ni unutmak, dünya hayatını hedef alarak ahireti göz ardı etmek demektir ki bu, insanı büyük bir hüsrana sürükler.

Sonuç: Ruhlar Âlemine Dönüş Bilinci

Ruhlar âlemi ve Elest Bezmi, insanın varoluş sebebini ve Allah ile olan ilişkisinin derinliğini anlamamız için bir uyanış vesilesidir. Hayat, bir imtihan ve ahdi hatırlama yolculuğudur. Ölüm ise ruhun fani bedenden ayrılarak asıl yurduna dönüşüdür. Bu dönüşün mutlu bir sonla sonuçlanması için Elest Bezmi’nde verdiğimiz sözü unutmamalı ve hayatımızı bu ahde uygun şekilde tanzim etmeliyiz.

Unutulmamalıdır ki, insan ruhu Allah’ın varlığını tanımış ve O’na iman edeceğine dair söz vermiştir. Bu söz, hayatın anlamını ve insanın nihai gayesini bize hatırlatır:
“O’na dönüp varmak üzere yaşayın ve sakın Elest Bezmi’ni unutanlardan olmayın.”

Loading

No ResponsesOcak 23rd, 2025