İRAN SURİYE’DE NE YAPMAK İSTİYOR?

İRAN SURİYE’DE NE YAPMAK İSTİYOR?


Suriye, Ortadoğu’nun en karmaşık ve kanlı çatışma bölgelerinden biri olmuştur. 2011 yılında başlayan iç savaş, birçok bölgesel ve uluslararası aktörün müdahil olduğu çok boyutlu bir çatışmaya dönüşmüştür. Bu aktörlerden biri olan İran, Suriye’deki varlığı ve etkisiyle dikkat çekmektedir. İran’ın Suriye’deki hedefleri, sadece bir müttefik rejimi korumaktan öte, bölgesel stratejilerini derinleştirmek ve nüfuz alanını genişletmek üzerine kuruludur. Bu makalede, İran’ın Suriye’deki hedefleri ve bu hedeflerin bölgesel etkileri ele alınacaktır.

İRAN’IN SURİYE’DEKİ STRATEJİK HEDEFLERİ

1. Esad Rejimini Koruma

İran, Suriye’deki Baas rejiminin en güçlü destekçilerinden biridir. Beşar Esad yönetimindeki Suriye, İran için stratejik bir müttefiktir. Şam yönetiminin düşmesi durumunda, İran’ın bölgedeki nüfuzu ciddi şekilde zayıflayacaktır. Bu nedenle İran, hem askeri hem de ekonomik olarak Esad rejimine destek sağlamaktadır.

2. “Direniş Ekseni”ni Güçlendirme

İran, Hizbullah ve diğer Şii gruplar üzerinden oluşturduğu “Direniş Ekseni”ni Suriye üzerinden sürdürmek istemektedir. Suriye, İran’ın Lübnan’daki Hizbullah’a lojistik destek sağladığı kritik bir koridor işlevi görmektedir. Bu eksenin korunması, İran’ın İsrail’e karşı stratejik konumunu güçlendirmesi açısından da önemlidir.

3. Bölgesel Şii Nüfuzunu Yayma

İran, Şii hilali olarak adlandırılan İran-Irak-Suriye-Lübnan hattında Şii nüfuzunu artırmayı hedeflemektedir. Suriye’deki Şii milis gruplarının desteklenmesi ve bu grupların kalıcı hale getirilmesi, İran’ın bölgesel gücünü pekiştirme stratejisinin bir parçasıdır.

4. Jeopolitik Konumunu Koruma

Suriye, İran için Doğu Akdeniz’e erişim sağlayan stratejik bir coğrafyaya sahiptir. Bu erişim, İran’ın enerji nakil hatlarından askeri varlığına kadar birçok alanda avantaj elde etmesini sağlamaktadır. Ayrıca, Suriye’deki varlığı, İran’ın bölgesel rakipleri olan Suudi Arabistan ve İsrail’e karşı bir denge unsuru olarak kullanılmaktadır.

İRAN’IN SURİYE’DEKİ YÖNTEMLERİ

1. Askeri Destek ve Milis Güçler

İran, Suriye’deki savaşta doğrudan askeri müdahalelerde bulunmanın yanı sıra, Devrim Muhafızları ve Kudüs Gücü aracılığıyla yerel ve yabancı Şii milisleri organize etmiştir. Hizbullah, Fatimiyyun Tugayları (Afgan Şii milisler) ve Zeynebiyyun Tugayları (Pakistanlı Şii milisler) bu kapsamda kullanılan gruplardır.

2. Ekonomik ve Yeniden İnşa Faaliyetleri

İran, savaş sonrası Suriye’nin yeniden inşasında etkin rol oynamak istemektedir. İranlı şirketler, Suriye’nin enerji altyapısı, inşaat sektörü ve tarım alanlarında önemli projeler üstlenmiştir. Bu faaliyetler, İran’ın Suriye ekonomisi üzerinde kalıcı bir etkisi olmasını sağlamaktadır.

3. Demografik Değişim ve Mezhepçi Politikalar

İran, Suriye’de Şii nüfusu artırmak ve Şii grupların kontrol ettiği bölgeleri genişletmek için demografik değişim politikalarına destek vermektedir. Bu durum, İran’ın bölgede daha güçlü bir ideolojik ve sosyal etki yaratma çabası olarak değerlendirilmektedir.

İRAN’IN SURİYE’DEKİ VARLIĞININ BÖLGESEL SONUÇLARI

1. İsrail-İran Gerilimi

İran’ın Suriye’deki askeri varlığı, İsrail için doğrudan bir tehdit olarak görülmektedir. İsrail, İran’ın Suriye’deki etkisini sınırlamak için hava saldırıları düzenlemekte ve bu durum iki ülke arasında doğrudan bir çatışma riskini artırmaktadır.

2. Türkiye-İran Rekabeti

Türkiye ve İran, Suriye’de zaman zaman işbirliği yapmış olsa da, uzun vadeli hedefleri açısından rekabet içerisindedir. İran’ın Suriye’deki nüfuzu, Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarıyla çelişmektedir. Özellikle Türkiye’nin sınır güvenliği ve PKK bağlantılı unsurlar üzerindeki hassasiyeti, İran’la çatışma potansiyeli taşımaktadır.

3. Mezhep Gerilimlerinin Artması

İran’ın mezhepçi politikaları, Suriye’de ve genel olarak Ortadoğu’da Şii-Sünni gerilimlerini derinleştirmiştir. Bu durum, bölgedeki istikrarsızlığı artırmakta ve çatışma risklerini körüklemektedir.

SONUÇ

İran’ın Suriye’deki stratejileri, sadece bir müttefik rejimi korumaktan ibaret değildir. İran, Suriye’yi bölgesel nüfuzunu artırmak, direniş eksenini güçlendirmek ve jeopolitik çıkarlarını korumak için bir platform olarak görmektedir. Ancak bu hedefler, İran’ı İsrail, Türkiye ve diğer bölgesel güçlerle doğrudan veya dolaylı çatışmalara sürükleme potansiyeli taşımaktadır.

İran’ın Suriye’deki varlığı, bölgesel istikrarsızlığı derinleştiren ve mezhepsel ayrışmaları artıran bir faktör olmaya devam etmektedir. Bu durum, Ortadoğu’da kalıcı barış ve işbirliği ortamının oluşmasını zorlaştırmaktadır.

************ 

* Hristiyan yazar Mişel Kilo, Suriye ve Irak’ta ‘Müslüman kaftanı giyerek’ terör estiren DEAŞ’ı İran ve Rusya ile birlikte devrik Beşşar Esed’in kurduğunu söyledi. DEAŞ’ın ortaya çıktığı Ayndara’da yaşayan yerlilerin tanıklık ettiği olaylara da değinen Kilo, “Kuveytli Ebu Ömer” olarak tanınan ve DEAŞ’ın kurucularından kabul edilen şahsın esasen bir İran ajanı olduğunu belirtti.

https://www.yenisafak.com/video-galeri/dunya/suriyeli-yazar-deasi-iran-rusya-ve-bessar-esed-kurdu-4665740

 

Loading

No ResponsesAralık 27th, 2024