İÇİMİZDE VE İSLAM DÜNYASINDA OYNANAN ACEM OYUNU
İÇİMİZDE VE İSLAM DÜNYASINDA OYNANAN ACEM OYUNU
Tarih boyunca Ortadoğu, güç mücadelesinin merkezi olmuş, bu mücadelenin ana aktörlerinden biri de İran olmuştur. İslam dünyası içinde farklı mezheplerin ve etnik grupların çatışmalarını derinleştiren, siyasi, ekonomik ve kültürel nüfuz arayışında olan İran’ın stratejileri, “Acem oyunu” olarak adlandırılabilecek bir kurnazlık ve hesapçılık içermektedir. Bu makale, İran’ın İslam dünyasında oynadığı oyunları ve Türkiye’deki etkilerini ele almayı amaçlamaktadır.
İRAN’IN TARİHSEL VE İDEOLOJİK ARKA PLANI
İran, binlerce yıllık Pers medeniyetinin mirasını taşıyan bir devlet olarak, tarih boyunca hem İslam dünyasında hem de küresel siyasette kendine özel bir yer edinmiştir. Şii İslam’ın merkezi olan İran, bu mezhebi, bölgesel politikalarının ideolojik temel taşı olarak kullanmaktadır. İran’ın stratejisi, Şii mezhebini birleştirici bir unsur olarak kullanarak nüfuz alanını genişletmek ve rakiplerini mezhep temelinde zayıflatmak üzerine kuruludur.
İRAN’IN İSLAM DÜNYASINDAKİ STRATEJİLERİ
İran’ın İslam dünyasında oynadığı “Acem oyunu,” birkaç ana başlık altında incelenebilir:
1. Mezhep Ayrılıklarını Derinleştirme
İran, Şii-Sünni ayrımını kullanarak, İslam dünyasındaki bölünmüşlükleri derinleştirmekte ve bunu kendi lehine bir araç olarak değerlendirmektedir. Bu politika, Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan gibi ülkelerde somut olarak görülmektedir.
2. Milis Güçleri ve Vekalet Savaşları
Hizbullah, Haşdi Şabi ve Husiler gibi İran tarafından desteklenen gruplar, doğrudan çatışmaya girmeden İran’ın çıkarlarını korumasını ve yaymasını sağlamaktadır. Bu gruplar, hem Sünni devletlere hem de Batılı güçlere karşı birer tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır.
3. Dini ve Kültürel Etki
İran, Şii mezhebine mensup topluluklar üzerinde dini liderler ve kültürel faaliyetler aracılığıyla nüfuz kurar. İslam dünyasının diğer bölgelerine gönderdiği dini propagandacılar ve burslarla, genç zihinleri etkileyerek uzun vadeli bir ideolojik dönüşüm hedefler.
4. Ekonomik ve Enerji Diplomasisi
Enerji kaynaklarına sahip bir ülke olarak İran, bu gücünü hem bölgesel hem de küresel siyasette bir kaldıraç olarak kullanır. Ekonomik bağımlılık yaratmak, İran’ın en etkili araçlarından biridir.
İRAN’IN TÜRKİYE’DEKİ ETKİLERİ
Türkiye, İran’ın nüfuz politikalarının hedeflerinden biri olmuştur. Bu etkiler şu şekilde özetlenebilir:
Mezhepçi Politikalar: Türkiye’deki Alevi ve Şii topluluklar üzerindeki etkisi, İran’ın dini ve kültürel stratejilerinin bir sonucudur.
Propaganda Faaliyetleri: İran destekli medya organları ve sosyal medya hesapları, Türkiye’deki İran yanlısı söylemleri artırmakta ve kamuoyunu yönlendirmeye çalışmaktadır.
Enerji Bağımlılığı: Türkiye’nin İran’dan doğalgaz ve petrol ithalatı, İran’a ekonomik alanda bir manevra alanı sunmaktadır.
İRAN VE İSLAM DÜNYASINDAKİ TEHDİTLER
İran’ın stratejileri, İslam dünyasında birliği ve dayanışmayı zayıflatmaktadır. Mezhep ayrılıklarını körüklemek, İslam coğrafyasını bölünmüş bir halde tutarak, ortak sorunlara karşı birlikte hareket etme kapasitesini düşürmektedir. Bu durum, İslam dünyasının dış müdahalelere açık hale gelmesine yol açmaktadır.
SONUÇ: ACEM OYUNUNA KARŞI NE YAPMALIYIZ?
İran’ın İslam dünyasında oynadığı “Acem oyunu,” İslam ülkelerinin iç dinamiklerini ve dayanışma ruhunu zayıflatmaktadır. Bu durum karşısında şu adımların atılması gereklidir:
1. Mezhepler Üstü Birlik: Sünni ve Şii ayrılıklarını aşan bir dayanışma anlayışı geliştirilmelidir.
2. Propaganda ile Mücadele: İran’ın ideolojik ve medya stratejilerine karşı bilinçlendirme ve doğru bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır.
3. Bağımsız Enerji Politikaları: Türkiye ve diğer İslam ülkeleri, enerji bağımlılığını azaltmak için yerli kaynaklara ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalıdır.
İran’ın bölgesel oyunlarına karşı, İslam dünyasının ortak bir strateji geliştirmesi ve Türkiye’nin bu süreçte liderlik üstlenmesi, uzun vadeli bir çözüm sunabilir. Aksi halde, bu “Acem oyunu,” İslam dünyasını daha da karmaşık bir kaosun içine sürükleyecektir.