KULAK-KAFA VE KALB
İnsana ve insanın dünyasına giriş kapısı kulaktır.
Onun için insan her şeyi kulaktan alır veya öğrenir.
Veyahut ta kulaktan zehirlenir.
Peygamberlerden sağır yoktur ancak Yakup peygamber gibi görmeyen, Musa Peygamber gibi peltek var.
Bir ara başım döndü rahatsızlaştım.
Doktor iki kulağıma baktı, ikisinde de tıkanma var deyip, damla verdi. Rahatladım.
Bu durumu bir de ChatGpt de araştırdığımda Özetle şu çıktı.
@@@@@
Kulak, Beyin ve Kalp Arasındaki İlişki
Kulak, beyin ve kalp, insan vücudunun birbirine bağlı ve etkileşimli üç önemli organıdır. Bu üç organ arasındaki ilişki, karmaşık bir sinir sistemi ağı ve hormonsal etkileşimler sayesinde gerçekleşir.
Kulak, Beyin ve Kalp Arasındaki Bağlantının Önemi:
* Denge ve Koordinasyon: İç kulakta bulunan denge organları, beyne vücudun pozisyonu hakkında sürekli bilgi gönderir. Beyin bu bilgiyi kullanarak kaslara komutlar gönderir ve vücudun dengede kalmasını sağlar. Kalp atış hızının düzenlenmesi de bu denge mekanizmasıyla yakından ilişkilidir.
* Stres ve Duygular: Yüksek sesler, ani gürültüler veya hoş olmayan sesler, beyinde stres tepkisini tetikleyebilir. Bu durum kalp atış hızını artırır, kan basıncını yükseltir ve vücudu alarma geçirir.
* Uyku: Kulaklarımız, uyku düzenimizin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Gürültü, uyku kalitesini olumsuz etkileyerek kalp sağlığı ve genel sağlığı etkileyebilir.
* Müzik Terapisi: Müzik, beyindeki duygusal merkezleri ve ödül sistemini uyararak ruh halini iyileştirir. Bu durum kalp atış hızını düzenler, kan basıncını düşürür ve stresi azaltır.
* İşitme Kaybı ve Sağlık Sorunları: İşitme kaybı, yalnızlık, depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu durum, kalp hastalıkları, inme ve demans gibi sağlık sorunları riskini artırabilir.
Özetle:
Kulak, beyin ve kalp arasındaki ilişki, vücudun genel sağlığı için oldukça önemlidir. Kulak sağlığının korunması, beyin sağlığının korunması ve kalp sağlığının korunması birbirini tamamlayan faktörlerdir. Düzenli sağlık kontrolleri, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve işitme sorunlarının zamanında tedavi edilmesi, bu üç organ arasındaki dengeyi korumak için önemlidir.
Ek Bilgiler:
* Tinnitus (kulak çınlaması): Stres, yüksek tansiyon, kulak enfeksiyonları gibi birçok farklı nedenden kaynaklanabilir ve kalp sağlığı ile de ilişkilendirilebilir.
* Meniere hastalığı: İç kulağı etkileyen bir hastalık olup, baş dönmesi, işitme kaybı ve tinnitus gibi belirtilere neden olur. Bu hastalık, kalp ritmi bozuklukları gibi diğer sağlık sorunlarıyla da birlikte görülebilir.
@@@@@@@
Manevi olarak kulak, beyin ve kalb arasında ne gibi bir irtibat, yakınlık ve bağlılık, ilgi ve alaka var?
Manevi Açıdan Kulak, Beyin ve Kalp Arasındaki İrtibat
Manevi olarak kulak, beyin ve kalp; insanın ruhu, zihni ve kalbiyle yakından ilişkili üç önemli organ olarak görülür. Bu üç organ arasındaki etkileşim, insanın dünya ile olan bağlantısını, içsel deneyimlerini ve manevi gelişimini şekillendirir.
Kulak: Evrenin Sesini Dinlemek
* İlahi İşaretler: Manevi öğretilerde kulak, ilahi mesajları, iç sesleri ve evrenin ritmini duymak için bir araç olarak kabul edilir.
* Bilgelik Kaynağı: Dinleme eylemi, sadece sesleri duymakla kalmaz, aynı zamanda başkalarının deneyimlerini anlamak, bilgi edinmek ve bilgeliğe ulaşmak için bir kapıdır.
* Dönüşümün Aracı: İlahi sözlerin, müziklerin ve doğanın seslerinin dinlenmesi, insanın iç dünyasında dönüşümlere yol açabilir ve ruhsal bir uyanış sağlayabilir.
Beyin: Anlamları Yorumlamak ve Bilgeliği Üretmek
* Fikirlerin Merkezi: Beyin, duyular aracılığıyla alınan bilgileri işler, anlamlar üretir ve düşünceleri şekillendirir.
* İnanç Sistemleri: İnanç sistemleri, değerler ve dünya görüşü, beyinde şekillenir ve insanın davranışlarını yönlendirir.
* Sezgi ve İlham: Beyin, sadece mantıksal düşüncelere değil, aynı zamanda sezgilere, ilhama ve iç görüye de açık olabilir.
Kalp: Sevginin ve Bağlantının Merkezi
* Aşk ve Merhamet: Kalp, sevgi, şefkat ve merhamet gibi duyguların merkezi olarak kabul edilir.
* İçsel Bilgi: Kalp, bazen zihnin anlayamadığı şeyleri hissedebilir ve içsel bir bilgeliğe sahip olabilir.
* Evrensel Bağlantı: Kalp, insanı evrensel bir bütünün parçası olarak hissederek, diğer canlılarla ve evrenle bir bağ kurmasına yardımcı olur.
Üçlünün Birliği
Bu üç organın manevi açıdan bir araya gelmesi, insanın tam potansiyelini gerçekleştirmesine olanak tanır.
* Kulak dinler, beyin anlar, kalp hisseder: Bu üçlü bir araya geldiğinde, insan daha derin bir anlayışa, daha büyük bir bilgeliğe ve daha güçlü bir manevi bağlantıya ulaşabilir.
* Denge ve Uyum: Kulak, beyin ve kalp arasındaki denge ve uyum, içsel huzur ve mutluluk için önemlidir.
* Manevi Büyüme: Bu üç organın birlikte çalışması, insanın manevi olarak büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunur.
Özetle:
Manevi olarak kulak, beyin ve kalp, insanın ruhani yolculuğunda birbirini tamamlayan önemli unsurlardır. Kulak, evrenin sesini dinlemek için bir kapıdır, beyin anlamları yorumlar ve bilgeliği üretir, kalp ise sevgi ve bağlantının merkezi olarak hizmet eder. Bu üç organın uyumlu çalışması, insanın daha bütünleşik ve anlamlı bir yaşam sürmesini sağlar.
***************
“Lümme-i şeytaniye ve şu kuvve-i vahime bir kulak ve bir dil olduklarından, ona üfleyen ve bunu konuşturan haricî bir şahs-ı şerirenin vücudunu ihsas ederler.”
Kulak varsa, kulağa hitap edecek bir de dil gerekir. İnsanın kalbinin bir köşesinde bulunan lümme-i şeytan (şeytanın kürsüsü) ya da vehim duygusu, kulak ile ifade edilirken, şeytan da bu duyguları kullanan dil ile ifade ediliyor.
Şeytan insana şerleri telkinde bulunuyor, insanın nefis, vehim, şehvet ve öfke gibi duyguları da bu telkine kulak verip harekete geçiyorlar. Üstad Hazretleri bu münasebeti kulak ve dil şeklinde tasvir ediyor. Alıcı ve verici gibi; şeytan veriyor, o duygular da alıyor…
Kulak alıcı, dil vericidir.
@@@@@@
Gece namazına veya sabah namazına kalkmadan devamlı surette uyuyan kimse hakkında Resûl-i Ekrem (asm) kinâyeli bir ifadeyle “Öyleyse o adamın kulaklarına -veya kulağına- şeytan işemiştir.” buyurmak suretiyle, şeytanın o kimseyi hükmü altına aldığını, tuzağına düşürdüğünü, onun da bu hâlinden âdeta memnun olduğunu ve şeytanın tuzağından kurtulmaya niyeti bulunmadığını, şeytanın da kendisine bu kadar boyun eğen ve bir dediğini iki etmeyen bu şahsı iyice hafife alıp kendisiyle alay ettiğini anlatmak istemiştir.
Şüphesiz boş ve mânasız işlerle uğraşan, faydasız sözlerle oyalanan kimselerin kulağı, ilâhî sözleri ve ezan sesini duyamayacak kadar kirlenir. Ona meleğin sesinden çok şeytanın sesi ve telkini hoş gelir. Bunun sonucu olarak vaktinde uyanıp kalkamaz ve ibadetini en değerli zamanda yapamaz.
“Şeytanın kulağa işemesi” meselesinin mecâzî bir anlatım değil gerçek olduğunu düşünen âlimler de bulunmaktadır.
@@@@@
[1] https://www.youtube.com/watch?v=QcSmW8hS_KE&t=327s