ŞUURSUZLAŞTIRILAN BİR NESİL

ŞUURSUZLAŞTIRILAN BİR NESİL

Neden üniversitelerin olduğu yerlerde ve çevrelerinde kafeler, kahveler ve eğlence yerleri bulunuyor.

Özellikle Büyük şehirler ve hatta dindar olan yerlerde bile.

Hem de yoğunlukla.
Ve gençler çoklukla orayı dolduruyorlar?
Eğitmek için mi?
Gelişmelerine yardımcı olmak için mi?
Yoksa avlayıp dönüştürmek ve kimliksizleştirmek için mi?
Aileler oğlum, kızım okuyor diye seviniyorlar.
Elbette hepsi böyle değildir.
Camilerinde, kütüphanelerinde, kafelerinde müşterileri var.
Ancak tehlike küçümsenmeyecek, umursamayıp önemsenmeyecek gibi değil.
Tehlike büyük.
“İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.”[1]

-İnsani kişilik törpüleniyor.

İslamî kişilik yok ediliyor.
Gerçek insaniyet, islamiyette ve İslâmiyetle olur.
İnsaniyet bir derece, İslamiyet ise üst derecedir.
İslamiyet’in dışındaki insaniyet, zorlama ve yapay bir insaniyettir.
Kâinatın özü insaniyette, insanlığın öz ve ruhu İslamiyet’tedir.
Hakiki insaniyet İslamiyet iledir.

***************

Vatandaşın birisi medyada yazmış;” Eğitim demekse ne diye Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye Maarif Modeli Falan diyor?”

Diğer kişi buna yazmış;” Arapça kelime kullanmayı marifet sanıyorlar. Tıpkı finansçıların İngilizce süslemeleri gibi.”

Bunu sadece tekil bir olay olduğu için almadım.

Zira bu durum genel hastalıktır.

Adam maarifin Arapça olmasından rahatsızlık duyarken, bunu Arapça olan marifet sözcüğüyle anlatıyor.

Tıpkı aynı zihniyette olanların Belediye Başkanlığını ele geçirince tüm Arapça tabelalara savaş açıp, indirdikleri gibi.

Aynı tavrı her tarafı istila eden İngilizce tabelalara göstermedikleri halde.

Bu düşmanlık Arapçaya değil, Arapçanın temsil ettiği İslamiyet’edir.

“Şüphesiz âyetlerimizi inkâr edenleri biz ateşe atacağız. Derileri yanıp döküldükçe, azabı tatmaları için onların derilerini yenileyeceğiz. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”[2]
.Ayetini okuyan abd.li kız bunu onayladı. Eğer bunu İsrailin zulmünden önce görseydim, inkar ederdim, dedi.

**************

Kabiliyetler söndürülüyor ve öldürülüyor.

Evet şu dâr-ı dünya, beşerin ruhunda mündemiç olan hadsiz istidadların sünbüllenmesine müsaid değildir. Demek başka âleme gönderilecektir. Evet insanın cevheri büyüktür. Öyle ise, ebede namzeddir. Mahiyeti âliyedir, öyle ise cinayeti dahi azîmdir. Sair mevcudata benzemez. İntizamı da mühimdir. İntizamsız olamaz, mühmel kalamaz, abes edilmez, fena-yı mutlak ile mahkûm olamaz, adem-i sırfa kaçamaz. Ona Cehennem ağzını açmış bekliyor. Cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış gözlüyor.”[3]

******************

Hakikatli Bir Lâtife.
Sultan Süleyman Kanunî, kesretli kırk çeşme sularını İstanbul’a getirdiği vakit, Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi ona demiş: “Hilâf-ı şeriat kanunları Avrupa’dan getirdiğin cihetle, İstanbul’a öyle bir bok sıçtın ki, o getirdiğin suların cümlesi üzerinden akıp geçse yüz senede temizleyemez.”[4]

MEHMET ÖZÇELİK

18-06-2024

 

[1] Araf. 16.

[2] Nisa. 56.

[3] https://risaleoku.com/oku/sozler/525

[4] https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/sikke-i-tasdik-i-gaybi/latif-bir-tefeul/143

Loading

No ResponsesHaziran 18th, 2024