VAHŞİ BATI BUGÜNDE VAHŞİ

VAHŞİ BATI BUGÜNDE VAHŞİ


Batı dün de vahşi idi bugün de. Aynı vahşetini medeniyetin imkânlarını kullanarak sürdürmekte ve devam ettirmektedir.

Dışı kalaylı görünen Batı, içi aynı eskisi gibi vayvaylı bir halde devam etmektedir.

Batı ikiyüzlüdür. Batıyı iki yönüyle değerlendirmek gerekir. Biri çürümüş olsa da Hristiyanlık dininden istifade eden Batı, yarım yamalak da olsa onunla ayakta duran Batı, Diğeri ise vahşet içerisinde haçlı zihniyetini devam ettiren bir batı.

Her şeyi menfaat üzerine oluşturup, menfaati esas alıp, menfaat merkezli olan bir Batı.

-Neden yarım yamalak dinleri dedim zira 200 yüzyıla yakın vahşet kilisenin emriyle başlamıştır.

Bu konuda özetle CHATGPT. nin verdiği cevap;
“Haçlı Seferleri, Orta Çağ’da Hristiyan Latin Kilisesi tarafından başlatılan ve desteklenen dini savaşlardı. Bu seferler, 1095 ile 1291 yılları arasında Kudüs ve çevresini Müslüman yönetiminden geri almayı amaçlayan Kutsal Topraklara yapılan askeri seferler olarak bilinir. Haçlı Seferleri, Avrupa ve Orta Doğu tarihinde önemli bir yer tutar ve birçok katliam ve şiddet eylemiyle anılır.

Özellikle, Birinci Haçlı Seferi sırasında 1099 yılında Kudüs’ün ele geçirilmesiyle sonuçlanan olaylar, yaklaşık 70 bin Müslüman ve Yahudi’nin öldürülmesiyle sonuçlanmıştır. Bu dönemde, Haçlıların yalnızca Müslümanlara değil, aynı zamanda Yahudilere ve hatta bazen kendi Hristiyan halklarına karşı da şiddet uyguladıkları bilinmektedir.

Haçlı Seferleri’nin etkileri sadece savaş alanlarında değil, aynı zamanda kültürel, ekonomik ve siyasi alanlarda da hissedilmiştir. Örneğin, uluslararası ticaretin artması, askeri düzenlerin gelişimi ve Batı ile Doğu arasında dini farklılıklardan kaynaklanan kutuplaşma gibi sonuçlar bu seferlerin uzun vadeli etkileri arasındadır.

                                                              *************

Dün Almanların Yahudileri fırınlarda yakıp yaptıkları zulümler unutulmadığı gibi,[1] bugün de İsraillilerin Gazze’lilere yaptıkları zulümler hiçbir zaman için unutulmayacak, tarih boyunca silinmez bir leke olarak kalacaktır.

-MOSSAD’ın dünyadaki üst düzey yöneticilerin ipini tuttuklarının dışında savunucuları ve savunanları kalmayacak bir sona gidiyor.

İsrail sonunu hazırlıyor.
İşte İsrail’in gizli işkence merkezi.[2]
Mazlumlar ve mazlum savunucuları er geç elbette zalim ve zulüm taraftarlarına galip gelecektir.

-İsrail’in Gazze’deki bu vahşet ve işgali, onun dünya genelindeki gizli ve açık hakimiyetini sarstı ve yıktı.

Dünya beşten büyük olduğu gibi, İsrail’den ibaret olmadığını da gösterdi.
Devletlerin ve yöneticilerin gerçek yüzünü göstermiş oldu.

-Dün zulmüyle öne çıkan Batı, şimdi de yetiştirdiği ve desteklediği zalimlerle öne çıkmaktadır.[3]

-Bir yandan İsrail’in bombaladığı silahları kendisi veren ve 15 bini çocuk 35 bin kişinin ölümüne, 80 bin kişinin yaralanmasına ve bir o kadarda enkaz altında kalmasına sebep olan utanmaz, barbar, katil, eli kanlı ABD, şimdide büyük saldırıya karşıyız, diyor.[4]

Sanki şimdiye kadarkiler çok küçüktü de! 

*************

Muhtemelen 15 Temmuz işgal hareketi eğer başarılı olsaydı, bugün Gazze’deki olaylar olmayacaktı.

Çünkü daha korkunç bir şekilde Türkiye Gazze ve Suriye olacaktı.

MEHMET ÖZÇELİK

13-05-2024

 

 

[1] https://tesbitler.com/2023/11/18/holokost-yahudi-soykirimi/

[2] https://www.cnnturk.com/dunya/iste-israilin-gizli-iskence-merkezi-2113583

[3] https://tesbitler.com/index.php?s=Bat%C4%B1 

[4] https://www.haber7.com/dunya/haber/3423539-filistin-nekbeden-bu-yana-134-bini-askin-kisi-olduruldu

https://www.yenisafak.com/dunya/blinkendan-israil-savunma-bakanina-refah-uyarisi-buyuk-bir-saldiriya-karsiyiz-4620755

https://www.youtube.com/watch?v=l-XRdje0FI8

Loading

No ResponsesMayıs 13th, 2024