Batılıların Osmanlı vatandaşlarında görüp şahit oldukları özellikleri nelerdir?
Batılıların Osmanlı vatandaşlarında görüp şahit oldukları özellikleri nelerdir?
BİR İNGİLİZ CASUSUNUN TESPİT ETTİĞİ MEZİYETLERİMİZ…
“10 sene İstanbul medreselerinde Arapça okudum hafızlık yaptım…
Evlenme tekliflerini kabul etmedim gavurluğum ortaya çıkmasın diye!..
Beni devletim casusluk yapmak üzere görevlendirdi.
Osmanlı’da gördüğüm 3 güzel ahlak yüzünden casusluğu terk ettim, yapmayacağımı söyledim:
1-Edirne’den Kars’a giden bir Osmanlı vatandaşı elindeki kıymetli eşyalarını mahalle camisinin arka mahfeline koyar, 3 ay sonra gelir, emanetlerin aynı yerden alır !..
2- İstanbul’un belirli semtlerinde hayır dibek taşları konulur, buralara zenginler hayır hasenatını dibeğe bırakır, fakir akşam evine dönerken bir ekmek parası alır diğerlerine dokunmaz!..
3-Satın aldığı tarladan çift sürerken bir küp altın çıkar satan adama bir küp altını vermeye kalkar.
Ben tarlanın altını üstünü sana sattım deyip kabul etmez!..
Bu üç sebepten casusluğu terk ettim.
@@@@@@@@
Batılıların Osmanlı vatandaşlarında görüp şahit oldukları özellikleri nelerdir?
Batılıların Osmanlı vatandaşlarında görüp şahit oldukları özellikler, genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
* **Misafirperverlik:** Osmanlı vatandaşları, yabancılara karşı oldukça misafirperver bir tavır sergilemişlerdir. Bu, Batılıların Osmanlılar hakkında en çok dikkatini çeken özelliklerden biri olmuştur.
* **Merhamet: ** Osmanlılar, yardımsever ve merhametli bir halk olarak bilinmişlerdir. Yoksullara ve muhtaçlara yardım etmeyi kutsal bir görev olarak görmüşlerdir.
* **Saygı: ** Osmanlılar, birbirlerine ve yabancılara karşı saygılı bir tavır sergilemişlerdir. Bu, Batılıların Osmanlılar hakkında olumlu bir izlenime sahip olmalarına neden olmuştur.
* **Ahlak: ** Osmanlılar, ahlak kurallarına bağlı bir halk olarak bilinmişlerdir. Doğruluk, dürüstlük ve güvenilirlik, Osmanlılar için önemli değerler olmuştur.
* **Dindar olmak:** Osmanlılar, dindar bir halk olarak bilinmişlerdir. İslam dinine bağlılıkları, onların günlük yaşamlarında önemli bir rol oynamıştır.
Batılılar, Osmanlı vatandaşlarının bu özelliklerini genellikle olumlu bir şekilde yorumlamışlardır. Osmanlıları, misafirperver, merhametli, saygılı, ahlaklı ve dindar bir halk olarak görmüşlerdir. Bu özellikler, Osmanlıların Batı dünyasında olumlu bir imaja sahip olmalarına neden olmuştur.
Bununla birlikte, Batılıların Osmanlı vatandaşlarında gördükleri bazı özellikler, eleştirilere de konu olmuştur. Örneğin, bazı Batılı yazarlar, Osmanlıların misafirperverliğinin, yabancıların kendi kültürlerini ve geleneklerini değiştirmelerine neden olabileceğini savunmuşlardır. Ayrıca, bazı Batılı yazarlar, Osmanlıların ahlak kurallarına bağlılığının, onların modernleşmesini engellediğini iddia etmişlerdir.
Sonuç olarak, Batılıların Osmanlı vatandaşlarında gördükleri özellikler, hem olumlu hem de olumsuz yorumlara konu olmuştur. Bu özellikler, Osmanlıların Batı dünyasında nasıl bir imaja sahip olduklarını anlamamıza yardımcı olmaktadır.
@@@@@@@@
– Osmanlı askerlerinin komutanlarına itaat, hayatlarını hiçe sayma ve sade yaşama gibi üstün vasıfları.
– Osmanlı sarayında ve devlet yönetiminde gözlenen sükûn, intizam ve merasim.
– Osmanlı haremindeki kadınların eğitim, musiki, nakış ve adab-ı muaşeret gibi konularda yetiştirilmesi.
– Osmanlı vatandaşlarının güzel manzaralı bir ufka sahip olma arzusu ve evlerini buna göre seçmesi.
– Osmanlı Devleti’nin dinî tedhişlere ve Engizisyon mezalimine sahne olmaması, aksine Hıristiyanlık taassubunun kurbanlarına vatan topraklarında melce açması.
@@@@@@@@@
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına ne sebep oldu?
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına birçok sebep vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
– I. Dünya Savaşı’nda yenilgiye uğraması ve İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi.
– Mondros Ateşkes Antlaşması ve Sevr Antlaşması gibi haksız ve ağır şartlar içeren antlaşmaların imzalanması.
– Osmanlı topraklarının parçalanması ve yeni devletlerin kurulması.
– Osmanlı yönetimindeki siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel sorunlar.
– Osmanlı’nın gerileme ve çöküş döneminde yaşadığı askeri, siyasi ve diplomatik yenilgiler.
@@@@@@@@@
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra hangi devletler kuruldu?
Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra yerine birçok devlet kuruldu. Bunlardan bazıları şunlardır:
– Türkiye Cumhuriyeti: Osmanlı Devleti’nin resmî halefi olarak 29 Ekim 1923’te kuruldu.
– Bulgaristan Krallığı: Osmanlı Devleti’ne bağlı bir prenslik olarak 1878’de kuruldu. 1908’de bağımsızlığını ilan etti. I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’ya karşı savaştı. 1946’da komünist bir cumhuriyete dönüştü.
– Yunanistan Krallığı: Osmanlı Devleti’ne bağlı bir eyalet olarak 1821’de kuruldu. 1832’de bağımsızlığını ilan etti. Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı’ya karşı savaştı. 1924’te cumhuriyete dönüştü.
Bu devletlerin dışında, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra kurulan diğer devletler arasında Sırbistan, Romanya, Arnavutluk, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen, Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Kıbrıs ve Kuveyt sayılabilir.
@@@@@@@@
“Annesini kaybeden bir aslan yavrusu, koyunların arasına girmiş ve onların sütünü emerek büyümüş. Zamanla kendini koyun zannetmiş. Bir gün koyunlardan birisi aslana şöyle demiş:
“Sen bizim cinsimizden değilsin. Sen aslansın, biz koyunuz. Sen bu dağların kralısın. Son zamanlarda bu dağlarda çakalların, ayıların sesleri fazla yükselmeye başladı, bizi rahatsız ediyorlar. Bir kükresen de bizi bunların şerrinden kurtarsan.” demiş. Fakat aslan bunu kabul etmeyerek, “Ben de sizin gibi koyunum.” demiş. Koyunun günlerce ısrarına rağmen aslan, aslan olduğunu bir türlü kabul etmemiş.
Nihayet bir gün koyun, aslanı alıp bir su birikintisine götürmüş ve ona şöyle demiş:. “Şimdi ikimizin sudaki akislerimize iyice bakalım. Senin yelelerin var, benim yok. Söyle bakalım ikimizde aynı mıyız?” diye sormuş. Aslan, “Hayır değiliz.” demiş. Sonra koyun, “Senin pençelerin var, bizim yok, senin dişlerinle bizim dişlerimiz bir değil. Hatta senin sesinle bizim seslerimiz bile farklı. İstersen bir ben meleyeyim, bir de sen kükre” demiş ve önce koyun cılız bir sesle melemiş, arkasından aslan bütün heybet ve dehşetiyle kükremiş. Aslanın bu kükremesini duyan çakallar yuvalarına, tilkiler deliklerine, ayılar inlerine kaçışmışlar.”