Kuranda kimlerin dost edinilmemesi söylenmekte ve ne anlama gelmektedir?
Kuranda kimlerin dost edinilmemesi söylenmekte ve ne anlama gelmektedir?
Kur’an-ı Kerim’de dost edinilmemesi söylenen kişiler şunlardır:
* **Kâfirler:** Kâfirler, Allah’ı inkâr eden ve İslam dinini kabul etmeyen kişilerdir. Kur’an-ı Kerim’de kâfirlerin dost edinilmemesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Yahudiler ve hıristiyanlar size dost değildirler. Onların dostları ancak kendileridir. Onlardan birini dost edinen, onlardan biridir.”** (Mâide, 5:51)
* **Müşrikler:** Müşrikler, Allah’a ortak koşan kişilerdir. Kur’an-ı Kerim’de müşriklerin dost edinilmemesi şöyle belirtilmiştir:
> **”İman edenler, müşrikleri veli edinmesin. Kim onları veli edinirse, şüphesiz o, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.”** (Nisâ, 4:144)
* **Fasıklar:** Fasıklar, Allah’ın emirlerine karşı gelen ve yasaklarını işleyen kişilerdir. Kur’an-ı Kerim’de fasıkların dost edinilmemesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve sakın sakın kâfirlerden ve münafıklardan dost edinmeyin. Eğer onları dost edinirseniz, şüphesiz siz Allah’a karşı düşman olursunuz.”** (Nisâ, 4:144)
* **İyilik ve doğruluktan uzaklaşanlar:** Kur’an-ı Kerim’de iyilik ve doğruluktan uzaklaşan kişilerin dost edinilmemesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Allah’ın ve Peygamberinin huzurunda yalan yere şahitlik etmeyin. Kim yalan yere şahitlik ederse, kıyamet günü alevli bir ateşe girecektir. O ateşte ebedi olarak kalacaktır. Allah ona ne bir dost ne de bir yardımcı verir.”** (Enfâl, 8:53-54)
* **Kötülük ve zulüm yapanlar:** Kur’an-ı Kerim’de kötülük ve zulüm yapan kişilerin dost edinilmemesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şüphesiz o, hayâsızlık ve kötülük emreder.”** (Nur, 24:21)
* **İslâm’a ve Müslümanlara zarar verenler:** Kur’an-ı Kerim’de İslâm’a ve Müslümanlara zarar veren kişilerin dost edinilmemesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıp yıkıcı bir ateşten koruyun. Onun yakıtı insanlar ve taşlar olan ateştir. O, Allah’ın emrine karşı gelen zalimler için hazırlanmıştır.”** (Tahrim, 66:6)
Kuran-ı Kerim’de dost edinilmemesi söylenen kişilerin ortak özellikleri, Allah’a ve Müslümanlara düşman olmaları ve kötülük ve zulüm yapmalarıdır. Bu kişilerin dost edinilmesi, Müslümanların iman ve ahlakını zedeleyebilir. Bu nedenle, Müslümanların bu kişilerden uzak durması ve onları dost edinmemesi gerekir.
Kuran-ı Kerim’de dost edinmenin önemi şöyle belirtilmiştir:
> **”İyi arkadaşlar, iyi işlerle teşvik ederler ve kötülüklerden sakındırırlar. İşte bunlar, Allah’ın hidayetine erenlerdir.”** (Tevbe, 9:11)
Dostlukla ilgili olarak Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
> “Kişi, arkadaşının dini üzeredir. Öyleyse kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin.”
@@@@@@@@
Kuranda kimlerin dost edinilmesi söylenmekte ve ne anlama gelmektedir?
Kur’an-ı Kerim’de dost edinilmesi söylenen kişiler şunlardır:
* **Muttakiler:** Muttakiler, Allah’ın emirlerine itaat eden ve yasaklarından kaçınan kişilerdir. Kur’an-ı Kerim’de muttakilerin dost edinilmesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve sakın sakın kâfirlerden ve münafıklardan dost edinmeyin. Eğer onları dost edinirseniz, şüphesiz siz Allah’a karşı düşman olursunuz. Oysa Allah, dost edinmeniz için muttakileri size dost olarak seçmiştir.”** (Nisâ, 4:41)
* **İyilik ve doğrulukta bulunanlar:** Kur’an-ı Kerim’de iyilik ve doğrulukta bulunan kişilerin dost edinilmesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve sakın sakın kâfirlerden ve münafıklardan dost edinmeyin. Eğer onları dost edinirseniz, şüphesiz siz Allah’a karşı düşman olursunuz. Oysa Allah, dost edinmeniz için muttakileri size dost olarak seçmiştir. Ve Allah, size kitabını indirdi ve hikmeti indirdi. Ve size ne bilseydiniz onu kesinlikle bilirdiniz. Allah’ın nimetini hatırlayın. Belki şükredersiniz.”** (Nisâ, 4:144)
* **İyiliği tavsiye eden ve kötülükten sakındıranlar:** Kur’an-ı Kerim’de iyiliği tavsiye eden ve kötülükten sakındıranların dost edinilmesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru sözlü olun. Allah’a ve Resulüne iman edin. O zaman, size Allah’tan büyük bir ecir verir ve sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Allah, bağışlayandır, merhamet edendir.”** (Ahzab, 33:70-71)
* **Sabırlı ve adil olanlar:** Kur’an-ı Kerim’de sabırlı ve adil olanların dost edinilmesi şöyle belirtilmiştir:
> **”Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun.”** (Tevbe, 9:119)
* **İslâm’a ve Müslümanlara faydalı olanlar:** Kur’an-ı Kerim’de İslâm’a ve Müslümanlara faydalı olanların dost edinilmesi şöyle belirtilmiştir:
> **”O, müminlerin velisidir. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin velileri ise şeytandır. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarmaz, bilakis onları alevli ateşin içine sokar.”** (Bakara, 2:257)
Kuran-ı Kerim’de dost edinilmesi söylenen kişilerin ortak özellikleri, Allah’a ve Müslümanlara dost olmaları ve iyilik ve doğrulukta bulunmalarıdır. Bu kişilerin dost edinilmesi, Müslümanların iman ve ahlakını güçlendirebilir. Bu nedenle, Müslümanların bu kişilerle arkadaşlık etmesi ve onlardan faydalanması gerekir.
Dostlukla ilgili olarak Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
> “Kişi, arkadaşının dini üzeredir. Öyleyse kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin.”
Bu hadis, Müslümanların dost edinirken dikkatli olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Müslümanların, Allah’a ve Müslümanlara dost olan ve iyilik ve doğrulukta bulunan kişilerle arkadaşlık etmesi gerekir.
**************
Sual : “Yahudî ve Nasara ile muhabbetten Kur’an’da nehiy vardır:
“Bununla beraber nasıl ’Dost olunuz!’ dersiniz?”
Cevap : Evvela: Delil, katîü’l-metin olduğu gibi, katîü’d-delalet olmak gerektir. Halbuki, tevil ve ihtimalin mecali vardır. Zîra, nehy-i Kur’anî amm değildir, mutlaktır. Mutlak ise, takyid olunabilir. Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, îtiraz olunmaz. Hem de, hüküm müştak üzerine olsa, me’haz-ı iştikakı illet-i hüküm gösterir. Demek bu nehiy, Yahudî ve Nasara ile Yahudiyet ve Nasraniyet olan ayineleri hasebiyledir. Hem de, bir adam zatı için sevilmez; belki, muhabbet sıfat veya sanatı içindir. Öyle ise, herbir Müslümanın herbir sıfatı Müslüman olması lazım olmadığı gibi, herbir kafirin dahi bütün sıfat ve sanatları kafir olmak lazım gelmez. Binaenaleyh, Müslüman olan bir sıfatı veya bir sanatı, istihsan etmekle iktibas etmek neden caiz olmasın? Ehl-i kitaptan bir haremin olsa, elbette seveceksin!..
Saniyen: Zaman-ı Saadette bir inkılab-ı azîm-i dînî vücuda geldi. Bütün ezhanı nokta-i dîne çevirdiğinden, bütün muhabbet ve adaveti o noktada toplayıp muhabbet ve adavet ederlerdi. Onun için, gayr-i müslimlere olan muhabbetten nifak kokusu geliyordu. Lakin, şimdi alemdeki, bir inkılab-ı acîb-i medenî ve dünyevîdir. Bütün ezhanı zapt ve bütün ukûlü meşgul eden nokta-i medeniyet, terakkî ve dünyadır. Zaten onların ekserisi, dinlerine o kadar mukayyed değildirler. Binaenaleyh, onlarla dost olmamız, medeniyet ve terakkîlerini istihsan ile iktibas etmektir ve her saadet-i dünyeviyenin esası olan asayişi muhafazadır. İşte şu dostluk, katiyen nehy-i Kur’anîde dahil değildir.
Münâzarât, ss. 70-71.
https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/beyanat-ve-tenvirler/beyanat-ve-tenvirler/90