EĞİTİMDE DOĞRU HEDEFLER VE KALICI REFAHA ETKİLERİ

           EĞİTİMDE DOĞRU HEDEFLER VE KALICI REFAHA ETKİLERİ

             EĞİTİM: Kişilerin gerçek huzuru yakalaması amacıyla davranışların geliştirilmesi, güzelleştirilmesi ve bozuk davranışların düzeltilmesi amacıyla yapılan çalışmalardır. Osmanlıda; “Terbiye” olarak ifade edilen eğitimde maddi- manevi sahip olunan varlıkların toplum ve kişi yararına tahdit ve itaat altına alınması esastı. Bunlar yapılırken de esas olan rabbimizin marziyatını dikkate almak onun rızasını esas maksat yapmaktır.

             Eğitim- Öğretim birlikte zikredilir ancak öncelikli olan Eğitim olup zikredilirken de zaten Eğitim öncedir. Öğretim: Kişiye hayatta lazım olacak hayatını idame ettirecek bilgi ve becerilerin verilmesi faaliyetleridir. İkisi de diğeri olmadan olamaz. Lakin öncelik her zaman eğitime verilmelidir. Çünkü davranışları geliştirilmemiş toplum menfaatine o davranışları güzelleştirilmemiş insanlar, edindiği bilgileri insan ve toplum menfaatinden çok egoları ve nefsi için kullanır, belki çok bilgili olur ama terbiye edilmediği için topluma zararlı bir varlık haline gelir.

            Bütün nimetleri Rabbimiz bize rızasına ulaşmamız için vermiştir, verilen nimetler amaç değil araç olmalıdır. Bu da ancak eğitimle mümkün olabilir. Üstad Bediüzzaman’ın 6. Sözde mükemmel izah ettiği gibi İki dünya saadeti ancak verilen nimetlerin Rabbimizin rızası dairesinde kullanılmasıyla mümkündür, bu da ancak ve ancak doğru eğitimle mümkündür. Bizim öğrencilik yıllarımızda velilerimiz okula geldiklerinde kaç neti var, notları nasıl, sınava hazırlanıyor mu? Gibi sorulardan ziyade; ahlakı nasıl, bir yaramazlığı var mı, saygısızlığı var mı gibi sorular sorar, “eti senin kemiği benim” der öğretmene emanet eder, Öğretmen de emanet alır toplum yararına maddi manevi şekillendirir, önce eğitim sonra öğretimi mükemmel verirdi. Zaten itaat altına alınan terbiye edilen çocuğu şekillendirmek, toplum yararına hazırlamak da kolay olurdu.

            Son zamanlarda maalesef öğretim- eğitimin önüne geçmiş, çocukları zihin ve bedenen terbiye altına almadan, itaatkâr bir kişilik oluşturmadan bilgi depolanan ahreti bir tarafa bırakıp maneviyattan yoksun belki çok şey bilen fakat dünyevi maksat ve kazanmaktan başka bir şey düşünmeyen bir gençlik ortaya çıkmış. Eğitim olmayınca veya ikinci plana atılınca Rızayı ilahiden çok dünyevi menfaatini düşünen “ben” merkezli bir nesil oluşmuş. Ailelerin de öğretmenlerin de öğretimi öne çıkartan duygu, maneviyat, din, devlet vatan sevgisinden yoksun eserleri olan nesille toplumumuz günümüzde ne hale gelmiş bunun örneklerini sıralamaya gerek yok, sokakların evlerin ailelerin hali hepimizin malumudur.

               Eğer ki yetişen hayata atılan bir genç; ana-babaya büyüklere asi, sevk ve sefahat esas maksadı, Giyim kuşam isyanlarda, insan sevgisinin yerini “hayvan sevgisi” almışsa, terör- hırsızlık- suçlar ayyuka çıkmışsa, büyük-küçük arasında sevgi-saygı bozulmuşsa, karı-koca kavgaları hat safhada ise, eğlence mekânları dolu ibadethaneler boş ise, çoğu insan birbirini aldatmaya çalışıyor, haramlar artmış helal unutulmuşsa bunun esas sebebini, Eğitimin geri plana atılıp öğretimin dolayısıyla dünya sevgisi menfaati aşılayan öğretimin öne çıkarılıp amaç haline getirilmesinde aramak lazım.

        Bütün bu olumsuzlukların, sıkıntıların çözümü Eğitimin ön plana çıkartılıp, doğru ve manevi bir eğitimin uygulanmasından geçmektedir. Koskoca Osmanlıyı Eğitimi, peşinden diğer kurumları bozarak yıktılar. Bu Milletin devletin yeniden ihyası da Doğru eğitimden geçmektedir. Eğitimi bozulan bir toplumu yıkmak çok kolay. Çünkü bütün kurumların sorumluları Analar- babalar eğitimden geçmektedir. Doğru ve manevi eğitimi alan asker daha iyi görev yapacak, ekonomi sorumluları helali haramı bilip ona göre hizmet edecek, analar- babalar çocukların emanet olduğunu bilip emaneti sahibinin istediği şekilde yetiştirecek Milletimiz yine hak ettiği ve vaad edilen yere ulaşacak inşallah. Tarihimiz eğitimin doğru verildiği ve kullanıldığı zamanlarda zirve yaptığımız, ferdi ve içtimai alanda nasıl huzuru yakaladığımız ve geliştiğimizin örnekleriyle doludur. Yeter ki bize verilen imkanları, nimetleri verenin rızasına uygun kullanalım emaneti bilip hıyanet etmeyelim.

          Doğru ve Milli eğitimin uygulandığı günleri görmek, Rabbimizin rızasının maksat yapıldığı uygulamalarla gelişen -kalkınan Türkiye’ye kavuşmak dileklerimle.

 

Mustafa GÜNEŞ                                                                                                      

05/08/2023

 

Loading

No ResponsesAğustos 5th, 2023