NEDİR BU YA RABBİ
NEDİR BU YA RABBİ
Nedir bu ya rabbi.
Adamlar yakalanıyor.
Çok güzel.
Fakat trilyon ve katrilyonları dolandırdıktan sonra.
Bu nasıl rahatlık.
İlaç sektöründe trilyon, katrilyon.
Gıda, araç alım satım, ev alım, satım ve kirada çok rahat keyfi uygulamalar.
Sorumsuzca, ahlaksızca bu meydanlarda ve içimizde kolay hareket edilip, isteyen bu kadar kolay dolandırıp, haksız kazanç yapabiliyorsa, ya çivilerde ya da çiviyi çakanlarda, buna müsaade edenlerde ve de çivilerin gevşekliği ve çıkmışlığı var.
Cezalar caydırmayıp, teşvik edip önünü mu açıyor?
Bilinen bir çok uygulamadan biri olarak, kış girince adam kışı sıcak bir ortamda geçirmek için, kışlık suç işliyor.
Ben ta 1987 yılında hapishaneye ders vermeye gittiğimde, ilk hafta bir daha hırsızlık yapmayacaklarına dair söz veren 4 hırsız, bir hafta sonra çıkınca soyacakları marketin planını yapmakta oldukları ortaya çıktıydı.
Yıllar sonra haberlerde 40 yaşında birinin 37 dosyasının haberi verilmişti.
Aman Allahım! Bunlar doğar doğmaz mı hırsızlığa başlıyorlar?
Cezalar masumları ve mazlumları korumaya yönelik olmalıdır.
Olmuyorsa aksi takdirde o zulme ortak olunmuş olur.
-Bir kıssa:
Herkes çaldığını getirsin.
Rivayete göre Şam valisi Esat Paşa sıfırı tüketir ve hazine boşalır. Büyük sıkıntıya düşer.
Danışmanları çare olarak Şam’daki dokumacılara fazladan vergi koymasını tavsiye eder. Bu tavsiye üzerine Esat Paşa danışmanlarına Böyle bir vergi koyarsak ne kadar gelir elde ederiz? der
“Elli veya atmış kese altın elde ederiz” derler. Bunun üzerine Esat Paşa “Bu insanlar zaten zar zor ayakta duruyor. Bu vergiyi nasıl ödeyecekler?” diye sorar. “Evlerindeki altınları ve mücevherleri satarlar Paşam” diye cevap verirler.
Esat Paşa “Ben bu meblağı daha güzel bir yöntemle elde etsem nasıl olur?” diye sorar. Danışmanları sessizliğe bürünür. Ertesi gün Paşa müftüye bir davet göndererek gece gizlice buluşalım der. Müftü gece paşanın yanına gelir.
Paşa “Müftü Efendi! Bize ulaşan bilgilere göre özel hayatında şeriata aykırı davranıyor ve evinde gizlice içki içiyormuşsun. Bu durumu İstanbul’a bildirmem gerek. Ancak önceden seni haberdar edeyim dedim” der.
Bunu duyan müftü efendi paşaya yalvarmaya başlar.
İstanbul’a haber vermemesi için paşaya 1000 mecidiye vermeyi teklif eder. Paşa kabul etmez. Müftü iki katını teklif eder. Paşa yine kabul etmez. Sonunda 6 bin mecidiyede anlaşırlar. Sonraki gün Esat Paşa Kadı efendiyi davet eder.
“Kadı Efendi! Rüşvet aldığın ve makamını şahsi menfaatin için kullandığına dair güvenilir kaynaklardan elimize bilgi ulaştı” der.
Bu sefer Kadı Efendi paşaya yalvarmaya başlar. “Aman efendim beni görevimden almayın, insanlara rezil olurum” diyerek müftü efendi gibi Esat Paşa ile pazarlığa başlar. Kadı ile de 6 bin mecidiyede anlaşırlar. Sonra sırasıyla defterdar, karakol komutanı, esnaf ağası ve büyük zenginleri tek tek davet eder. Bu operasyonun sonunda Esat Paşa tam 200 kese mecidiye altını toplar.
Arkasından danışmanlarını çağırır “Şam halkına vergi koyduğumu falan duydunuz mu?” diye sorar. “Hayır paşam duymadık” derler. “Bakın hiçbir vergi koymamama rağmen 50 yerine 200 kese mecidiye altını topladım” der.
“Bunu nasıl yaptınız Paşam?”
diye sorduklarında “Kuzuların derilerini yüzmektense koçların yünlerini kırkmak daha iyidir” der.
MEHMET ÖZÇELİK
29-07-2023