AHLAK ENFLASYONU

AHLAK ENFLASYONU

Türkiye’nin yıllardır devam eden, her dönemde toplumu rahatsız eden enflasyon belası gerçekten bıçağın kemiğe dokunması gibi sarsıcı ve acıtıcıdır.

Ancak özellikle korona ile başlayan ve anormal artışlarla devam eden enflasyon; toplumda aç gözlülüğü, bir anda zengin olma düşüncesini, kendi menfaatini düşünme yani dünyevileşme hızla yükselmeye başladı.

Bundan tüm toplum olarak mustaribiz. Herkes bunu yaşamaktadır.

Zaten esnafın en büyük kaybı da burada ve bundandır. [1]

Toplum ahlak enflasyonunu yaşamaya başladı.

Ahlakta bir çöküş yaşanmaktadır.

Pahalılık enflasyonundan çıkıp, ahlak bozukluğu, ahlaksızlık, materyalist ve maddeci bir topluma yerini bıraktı.

Maalesef bu ahlaki düşüklüğü yaşayan esnaf bile nefsini savunmaya geçerek, yanlış olanları gösterip kendisi de yanlışa düşmektedir.

Oysa hiçbir zaman yanlış emsal olmaz.

Devlet toplumun farklı kesimlerine ne kadar zam yaparsa yapsın, aç gözlü olan bu insanların gözünü doyuramaz.

Dolar artınca malının fiyatını yükselten esnaf, düşünce malın fiyatını düşürmemekte ve sabit kalmaktadır.

Oysa kendisi arttırınca kazanmış olmuyor.

Kendisinden zamlı alan diğer esnaf da bu sefer kendi malının fiyatını arttırıyor.

Kısır bir döngü içerisinde bir yerden kazandığını, birçok yerden kaybetmiş oluyor.

Toplum kanaatini yitirmiş.

Problemin büyüğü fiyatların yükselmesi değil, ahlakın düşmesi ve alçalmasındadır.

Ancak devletin burada tokadını hatta gerekirse yumruğunu vatandaşı koruma hesabına göstermesi lazımdır.

Ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.

Kontrolle beraber, bir düzen içerisine alması mecburidir.

Bu mevzii ve hususi bir durum değil, umumi bir sıkıntıdır.

Toplum ahlaklanmalı ve hatta bu konuda yazdığım bir yazıda, Ahlak Bakanlığı kurulmalı, demiştim.[2]

%%%%%%%% 

– Devleti ve hükümeti sürekli şikâyet edenlerle gelin bir muhasebe ve öz eleştiri yapalım.

Önüne gelen herkes maalesef devleti tenkit etmektedir.

Devlet adamlığı vasfı olmadığı ve hikmeti hükümeti bilmediği halde.

Nasıl olsa tenkit etmekten dolayı bir vergi almıyorlar.

Ağzın fermuarı da yok. Ucuzda bir şey. Bir de susturup cevap veren yoksa, meydanı da boş bulmuşsa, boş boş konuşuyor.

Oysa evini bile idare etmekten acizken, devleti yönetmeye talip oluyor.

Asıl problemimizde bu ya!

Kendi işini hakkıyla icra edemeyenler, herhangi bir kurumun başında olsaydı, çok iyi yöneteceğini iddia etmektedir.

Herkes işini yapmalı.

Başkasından dürüstlük ve başarı beklemeden önce, kendisi bunu göstermeli ve yaşamalıdır.

************

-Hayatımızda çok değer verdiğimiz ve değerli olan şeyler normalleşmeye başladı.

Bu durum değer vermediğimiz hatta çok tehlike arzeden şeylerde de görülmekte ve de basite alınmaktadır.
O kadar çok şeyler var ki, bunlar geçmişten alınıp geleceğe, gelecek nesillere aktarılması gerekirken, yıkılan veya yıktığımız köprüler sebebiyle akamete uğramaktadır.
Bunlar aileden topluma, sevgiden saygıya, yardımlaşmadan fedakarlığa kadar her alanda görülmektedir.
Mesela, ahlakın adını etik yaparak törpüledik.
Sözde sadakati kaybettik.
Fedakarlık, sadaka ve sadakat, feragat, isar hasleti, gayret, cömertlik, tevazu, tebessüm, mahviyet, şefkat ve merhamet, istiğfar, istiğna, iktisad ve kanaat, ilim ve fikir, ideal ve gaye, saflık ve mertlik, edeb ve haya…
Bu güzel hasretlerin kaybıyla beraber; kin, nefret, menfaat, bencillik gibi kötü hasletler toplumda revaç bulur hale geldi.
Maddi ve ekonomik enflasyondan rahatsız olurken, ahlaksızlık, sefahat ve rezalet, lgbt ve açık saçıklık gündelik normal hale gelir oldu.
Dünyamızda normalleşti.
On bir vilayetin deprem şokunu yaşarken, yaşamamış gibi hayattan ders çıkarmayıp normal hali yaşar olduk.
İçimizdeki depremi görmedik.
İmandan yetersiz kaldık.
Buda normal oldu.

Aslımıza, fabrika ayarlarımıza dönmemiz gerek.

MEHMET ÖZÇELİK

7-7-2023

 

 

 

[1] https://tesbitler.com/2019/08/24/esnaf-ahlaki/

https://tesbitler.com/2015/01/02/800/

https://tesbitler.com/2015/01/03/ahilik-teskilati-ve-esnaflik/

[2] https://tesbitler.com/index.php?s=ahlak

Loading

No ResponsesTemmuz 7th, 2023