KÖR BİR İNAT
KÖR BİR İNAT
İnadına körlük.
Bir kısım insanlar muhalefete vermek istemediklerini ancak Sayın Erdoğan’ın da dini siyasete alet etmesinden dolayı vermediklerini söylüyorlar.
Oysa karşıda dağ gibi hakikati görmeyip çakıl taşına takıldığının farkında değil.
Gözünü kapatan saç telinin, aydınlığı örttüğünün şuurunda değil.
Öbür adamın dinsizliği ve terörü siyasete alet edip fırıldak gibi döndüğünün bilinç ve anlayışında değil.
Muhalefet bu teraneyi yüz yıldır işletiyor.
İrtica, kahrolsun şeriat naralarıyla çok işletti.
İşlenen de çok çıktı.
Saf ve cahil olanlarda çok rahat buna kanıyor.
Ne yani, din dışı tavırları mı siyasete alet etseydi?
Oysa öbürünün her türlü menfiliği, terörle ortaklığı ortada olup, görmezden gelinirken, uydurduğu bir bahane ile, Müslümanların ihmal edilip, darbe vurulan din ve inanç konusundaki rahatlatıcı uygulamalarını, Müslüman olduğunu iddia ettiği halde, en büyük sebep ve bahane olarak gösteriyor.
İslam’ın gelişmesi ve konuşulması neden birilerini rahatsız ediyor ki?
Neden şimdiye kadar yapılan din dışı uygulamalara aynı tonda tepki göstermediler.
Yazık yazık, binlerce defa yazık.
Ne garip ve ne hazin değil mi?
Hala demek ki mengeneye sıkışmış bu zihniyette olanlar var maalesef.
Oysa şerrin defedilmesi öncelikli olandır.
Sineğin faraza ısırmasından kaçıp yılana yakalanmak ve akrebin kıskacında zehirlenmektir.
Sadece Ayasofya’nın bile açılması az bir şey mi?
Öbürü kapatacağını söylediği halde.
Üniversite ve okul kapılarında ağlayan masumların göz yaşları bile, zulmü boğacak nitelikte.
Bu rahatlık az mı geldi?
23 Nisan ve 19 Mayıs kutlamalarında o çocukların çıplak hale getirilip utanç verici durumun kalkması bile yetmez mi?
Hiç mi kızınız yok.
Bari arınız olsun.
Diğerlerini saymaya ise yer ve vakit yok.
Zira onları asırlar yazacak.
Müsbet olarak yapılanlar gizli birer devrimdir.[1]
Yeterli olmasa da.
-Bediüzzaman’a da yıllarca aynı ithamda bulunulmuştu.
“Sen her cihette siyaseti, dine, Şeriata alet ediyorsun ve dine hizmetkar yapıyorsun ve yalnız Şeriat hesabına hürriyeti kabul ediyorsun. Ve meşrutiyeti de meşrûiyet suretinde beğeniyorsun. Demek hürriyet ve meşrutiyet Şeriatsız olamaz. Bunun için seni de “Şeriat isteriz diyenlerin içine, Otuz Bir Mart’a dahil ettiler.”
Eski Said onlara demiş ki:
Evet, millet-i İslamiyenin sebeb-i saadeti yalnız ve yalnız hakaik-ı İslamiye ile olabilir. Ve hayat-ı içtimaiyesi ve saadet-i dünyeviyesi Şeriat-ı İslamiye ile olabilir. Yoksa adalet mahvolur. Emniyet zir ü zeber olur. Ahlaksızlık, pis hasletler galebe eder. İş yalancıların, dalkavukların elinde kalır. “[2]
Ey kardeşlerim! Kırk beş sene evvel Eski Said’in bu dersinden anlaşılıyor ki, o Said siya-setle, içtimaiyat-ı İslamiye ile ziyade alakadardır. Fakat sakın zannetmeyiniz ki, o, dini siyasete alet veya vesile yapmak mesleğinde gitmiş. Haşa, belki o bütün kuvvetiyle siyaseti dine alet edi-yormuş. Ve derdi ki: “Dinin bir hakikatını bin siyasete tercih ederim.” Evet, o zamanda kırk-elli sene evvel hissetmiş ki, bazı münafık zındıkların siyaseti dinsizliğe alet etmeye teşebbüs niyetlerine ve fikirlerine mukabil, o da bütün kuvvetiyle siyaseti, İslâmiyetin hakaikına bir hizmetkar, bir alet yapmaya çalışmış.”[3]
-Münafıklık perdesi altındaki siyasi faaliyetler geçmişten günümüze hiç bitmedi.
Şimdide.[4]
Tam bir riya ve yalan üzerine siyaset.[5]
***********
Ne garip ve korkunç bir haldir ki, terör örgütü meşrulaştırılmaya ve yaptıkları görülmeyip ve de gösterilmemeye çalışılıyor.
Bu yapılırken neredeyse Türkiye’nin yarısına bu noktada oy kullandırılarak önemsizleştirilmeye çalışılıyor.
Milletin meclisinde temsil ediliyor.
Tüm gayri meşru istekleri dillendiriliyor.
Ve bunlara bütçeden, milletin parasından 539,5 milyon TL yani yarım katrilyondan fazla bir para veriliyor.
Anayasa mahkemesi ise bu ödemeyi onaylıyor.
Parti kapatılmıyor.
Dağdan yönetiliyor.
Milletvekilleri bile onlar belirliyor.
Ne hazin bir işkence…
Değil mi?
************
Peki muhalefet kazanır mı?
Hilafeti ilan ederse…
Muhalefet kazanır mı? Yüz sene önce kaldırdıklarını geri getirirse? Hangi harf devrimini yapacak? Kılık kıyafet mı? Türbeler ve camiler mi? Osmanoğulları’nı 8. Cumhurbaşkanı yardımcısı yaparak mı? Sürülen hanedan üyelerini teker teker bulup getirerek mi? Seyh-ul İslam kim olacak? Reformistler mi?
*************
İçte de dışta da zihniyet hiç değişmedi ve değişmez de.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde dün düzenlenen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Konuşulacak başlıklarımız çok. Bu başlıklar ki İsrail’in direnişçi Filistin halkında işlediği suçlarla sınırlı olmadığı gibi Bölgemizdeki en büyük tehlikelerden biri de, tahrif edici İhvancı zihniyetle karışmış yayılmacı Osmanlı zihniyetidir.” demişti.
Kuveyt Meclis Başkan Yardımcısı Mutayr, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Osmanlı Hilafeti, 6 asır boyunca İslam’ın ve Müslümanların hamisi oldu.
Kan dökenler, ırza geçenler, para çalanlar, evleri yıkanlar ve masumları yerinden edenler onun (Osmanlı’nın) parlak tarihini tahrif edemez, itibarını lekeleyemez, değerini alçaltamaz.” ifadelerine yer verdi.”[6]
Maalesef, aynı hastalıklı zihniyet bizim içimizde de mevcuttur.
Mesela; Esed mi büyük, firavun mu?
Zulüm de?
Tecavüzde?
KAN dökmede?
Kuran bugün nazil olsaydı, Eset’ten mi bahsederdi yoksa firavundan mı?
Nemrudu mu anlatırdı yoksa Beşar Esedi mi?
Ve de Esedle mücadele edeni mi gündeme getirirdi?
Zulümde kim öndedir?
MEHMET ÖZÇELİK
21-05-2023
[1] https://tesbitler.com/2023/05/08/gizli-devrim/
[2] Hutbe-i Şamiye, s. 79. Bak. Tesbitler – islam bilgi arşivi » Arama sonuçları » siyaset
[3] https://kulliyat.risaleinurenstitusu.org/beyanat-ve-tenvirler/beyanat-ve-tenvirler/110
[4] https://www.haber7.com/siyaset/haber/3326586-milliyetci-sloganlar-bozkurt-isaretleri-kaftancioglundan-takiye-yuruyusu
[5] https://www.haber7.com/siyaset/haber/3326353-ozgur-ozel-ocalani-serbest-birakan-serefsizdir
[6] https://www.haber7.com/dunya/haber/3326525-kuveytten-osmanli-devletine-dil-uzatan-esede-tarihi-ayar