YÜCE DOSTA UĞURLADIK
YÜCE DOSTA UĞURLADIK
Annem gibi nice anne ve yavruları Hakiki Dosta uğurladık.
YÜCE dost.. Yüce Dost… Yolları açık olsun. Dostlar sağ olsun, var olsun. Türkiye’ye müteşekkiriz. Milletiyle devletiyle, Türkiye’siyle dost ülkeleriyle herkese müteşekkiriz. -Apartmandan 5 gün sonra çıkan çocuk, annesinin yetiştirdiği yaprakla beslenip hayatta kaldığını söyledi. -58 yaşındaki amca ve eşi 5. günde iki saat serum verilerek kurtarıldı. -Depremde 5-25-85 yıllık hatıralar sahipleriyle yıkılan binaya defnedildi. -Rahmet ve zahmet, rahmetli ve zahmetlinin yazılışı arasında bir nokta farkı var. İşte bu depremde o durum ortaya çıktı.Kimmiş rahmet ve rahmetli, kimmiş zahmet ve zahmetli!
Suriyelilerin durumunu başta deprem bölgesindekiler ve millet olarak şimdi daha iyi anladık. -Patates, soğan, domates ve Peynir için ağlayıp entrika yapanlar, artık ev ve arabasını ve inşaat altında kalan ziynet ve mallarını bile düşünemiyor. Canımızı kurtardık ya, diyor. Arabasındaki çiziklerden dolayı kavga eden genç, artık kendisiyle beraber ailesine atılan çiziklerden habersiz yatıyor. Ev fiyatını yükselten, değerini biçilmez kılanların evleri biçilip enkaz haline geldi. Her önüne gelen müteahhit oldu. Öğretmen, sağlıkçı, memur 40 yılda alamadığını bir yılda almanın sarhoşluğuna kapıldı. Binaları mezarlık yaptı, kabir oldu. İş ehline verilmedi. Ehli işe verilmedi, ehliyetsizlerin eline kaldı. Yapılan gökdelenler ve kuleler yerlerde sürünmeye başladı. “De ki: “Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar.” Rabbiniz kimin doğru bir yol tuttuğunu çok iyi bilmektedir.”[1]
İşte örneği: “İsrail Hahambaşı Konseyi Üyesi Shmuel Eliyahu: “Türkiye ve Suriye’de meydana gelen deprem ilahi adalet. Tanrı, topraklarımızı işgal etmek isteyenleri yargılıyor. Dünya temizleniyor.”[2]
Nitekim Adıyaman’da Bilal Karakuş’un 1993 ve 1997 yılında ilk yaptığı Merkez İmam Hatip Lisesinin karşısında bulunan Zümrüt A-B-C üç Blok yıkıldı. Diğer yerlerde yaptıklarının bir kısmı da yıkıldı. Depremde yardım için Diyarbakır’dan gelen demir ustasının beyanına göre müteahhit demirden % 70 çalmış, diğer malzemelerden de. Nitekim bunu devam ettiren oğlu Yavuz Karakuş ve gelini Sevilay Karakuş kaçarken havaalanında yakalandı.[3]
-İnsanlar hayatlarını sürdürecekleri yerleri düşünmekten vazgeçmiş, ölülerini sağlam çıkarmak için çaba gösterip, dua eder oldular. -Allah lafza değil manaya, cesede değil ruha, dünyaya değil içindeki tecelliye değer verdiği ortaya çıkıyordu. -“Dünyanın, Cenab-ı Hakk’ın yanında bir sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı, kâfirler bir yudum suyu ondan içmeyecek idiler.” Hiç olmazsa bu andan itibaren insanların birbirine bakışı, düşüncesi, fikri, değerlendirmesi, konuşması gibi hallerinin değişmesi gerek. 150-200 metreye sığmayan aileler, bugün bir odaya bir kaç aile sığmaktadır. Beğenilmeyen yiyecek, giyecek ve eşyalar en kötü haliyle aranmaktadır. Her şey incelenip nazlanmadan kabul edilmektedir. Hayata bakış ve değerlendirmemiz değişmelidir. Bizler bizden öncekilerin tatlı acı hatıralarını anlatıp, onlarla büyüdük. Bizden sonrakilerde bizlerin hatıralarını… “Mal ve çocuklarınızın sizin için birer imtihan olduğunu ve büyük mükâfatın Allah katında bulunduğunu bilin.”[4]
Depremde kurtarma hususunda hızlı hareket edilmedi. İşin vahametinin bu derece büyük olduğu tam anlaşılmadı. Prosedürler kurtarmaya engel oldu. Hemen evimizin yanındaki iş yerinde kepçesi bulunan arkadaş iki gün sonra kepçesini kullandı. Sebebini sorduğumda; müsaade edilmediğini ve izin çıkmadığını söyledi. 5. gün sabah dörde kadar ve 6. günde sürekli çalıştılar. Depremzedelerin kaybı arttıysa organizede bazı aksamalar oldu. Devlet tevil götürmez. Afet bölgesinde koordinasyon eksikliği vardı. Daha seri olunabilirdi ancak yağmur ve soğuk, ulaşım ve iletişimdeki arızalar ve yetersizlik buna mani olan sebeplerdendi. Elbette kolay değil. Canlı olanlara zarar verilmemeli ve de bilinçli kaldırılmalı idi. -Yardımlarla bu millet asaletini ve gerçek ruhunu bir daha gösterdi. Annemin bulunduğu bir üst katta bulunan iki kişinin cenazesi çıkarıldı, bir alt katta bulunan anneme ulaşmaya müsaade edilmedi. -Belediye başkanı enkaz altında kalıp kurtarılmış, başkan yardımcısı ise kurtarılamamıştı. Deprem bir yer ve bölgede değil, her yerde idi. Geniş alana yayılmış, bir yer değil, her yer yıkılmıştı. Yıkılmayan evlerde sağlıklı değildi. Sağlam görülen bir yakınımızın evine çürük raporu verilmişti. Yeniden yıkılıp yapılacak olan Nurdağı gibi, Adıyaman’da kesinlikle yeniden yapılmalı. Sağlıklı ev yok. Zira yıkım alanı genişti. Saniyelerle yarışıldı. Kıyâmetin küçük provası yaşandı. Büyüğü ise; “Kulakları sağır eden o ses geldiğinde, İşte o gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. O gün onlardan her birinin işi başından aşkındır. O gün birtakım yüzler parıldar; Güleçtir, müjde almıştır. Birtakım yüzler de o gün toza toprağa bürünmüş; Kapkara kesilmiştir. İşte bunlar inkârcılardır, günahkârlardır.”[5]
Annem Hakka yürüdü. Yolu ve yolları açık olsun. Bugün 8. gün annemi Gürcistan’lılara çıkarmak nasip oldu. Planlı, düzenli, koordineli çalıştılar. Bu vesile ile tüm gayret gösterenlerle beraber, Gürcistan devletine de teşekkürümü arz ediyorum. Sonuç olarak şu unutulmasın ki; “Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.”[6]
“İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.”[7]
“Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuşkusuz Allah, kullarını görmektedir.”[8]
“Onlara: “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!” dendiği zaman, “Hayır! Biz ancak ıslah edicileriz” derler. Dikkat edin! Onlar bozguncuların ta kendileridir; fakat bunun farkına varmazlar.”[9]
“Sükut bürünmüşse dillere, yara derindir. Yara derinse, Allah Kerimdir.” Bela ve musibetler büyük olsa da, Allah daha büyüktür. Allahu Ekber. Vefat edenler, manevi şehittirler. Allah vefat edenlere rahmet eylesin. Depremzedelere sabırlar versin. Nusretini esirgemesin. Milletimizin başı sağ olsun.
MEHMET ÖZÇELİK
13-02-2023
[1] İsra. 84.
[2] Times of Israel)” Bak. Maide. 82.
[3] https://m.haber7.com/guncel/haber/3301586-son-dakika-kacan-muteahhitler-icin-alarma-gecildi-tek-tek-yakalaniyorhttps://m.haber7.com/guncel/haber/3301732-gurcitana-kacmaya-calisan-muteahhitin-ifadesi-bu-ne-rahatlik-dedirttihttps://www.yenisafak.com/video-galeri/gundem/adiyamanli-muteahhit-insaatlarini-tek-tek-kontrol-etti-4507193
[4] Enfal. 28.
[5] Abese. 33-42.
[6] Şura. 30.
[7] Rum. 41.
[8] Fatır. 45.
[9] Bakara, 11-12.