ÇÖKÜŞ

ÇÖKÜŞ

Yüz yıl önce sadece Müslümanları değil, büün dinlere savaş açmak amacıyla kominizmi ihdas edip, bir asır boyunca toplum maddi manevi bir kavganın içerisine çekildi.

O günlerde dini devre dışı bırakmaya çalışanlar büyük kayıp verdirmekle beraber, bunda yeteri kadar ve netice alacak şekilde başarılı olamadılar.

Bir asırda dinler doğru yanlış yine kendilerini arttırarak topladılar.

Bu gün ise daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalınmaktadır.

Dinler kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır.

Bizde Fetö ile uygulamaya koyulurken, Irakta Kesnizani, Pakistan’da Tahir ül Kadri örgütü, Batıda ise binlerce akımların devreye konulmasıyla bu kontrol elde edilmeye çalışıldı.

Bunda da netice alacak ve sürdürülecek bir kontrol elde edilemedi.

Bugün korona virüs ile Müslümanların Kâbe’si kapatıldı, camilere cemaatlerin gitmemesi tavsiye edilirken ölüm gösterilip, sıtmaya razı edildi.

Umre seyahatleri durdu ve gelecek olan Ramazan ayı ve etkinlikleri korona tehlike ve tehdidi altında…

Dini Cemaatlerin toplanması durduruldu.

Hristiyanlığın merkezi olan Vatikanın bulunduğu İtalya bitirilmek üzere ve Papa ayrılarak, Tanrı ile halk arasından çekileceğini ifade etti ve kilisenin merkezi kontrol edildi.

İslam dünyasında alevi sünni- kavgası beklenirken İran’da Şialığın merkezi olan Kum şehri karantinaya alınıp ve hızla ölümler gerçekleşirken, dinin merkezlerine darbeler vurulmaya devam etmektedir.

Dini alanda bu yapılırken siyasette de dizayna gidilmektedir.

Bir yandan ekonomiler çökertilirken, diğer yandan yeni patronlar devreye girmektedir.

Ve milyarlarca insan evlere hapsedilerek dünya kontrol edilmeye çalışılmaktadır.

Koronavirüsle zenginliğin bir önemi kalmadı.

Ölüm zenginliği de bitirdi.

Yüz yıl önce kominizmin karşısına konulan materyalizmin çöküşü bir yandan gerçekleşirken, diğer yandan başka bir dijital ortama geçişin kapısı açılmış oldu.

Maddi ve manevi sınırlar kaldırılıp ve asırların pisliklerinin kanal ve de kanalizasyonları patlak verirken küresel, global ve tek dünya, tek merkez yoluna doğru bir gidişin önü açılmış oldu.

Coronavirüs tehdidiyle 65 yaş üzerindekileri devre dışı bırakarak geçmiş resetlenecek, köprüler yıkılacak.

Tıpkı bizde iki bin yılından sonra doğanların baba ve dedelerinin durumlarından habersiz, her şeyi toz pembe olarak düşünmeleri gibi.

Darbe ile devletleri devirmeye çalışanlar artık işi büyütüp genel bir darbe, dünya çapında bir ayaklanma ve isyana kapı açtılar.

-Korona su-i kast silahı mı?

Ekonomi ve dünya büyük şirketlerinin yüzlercesi ve de yönetim kadroları  el  değiştirdi.

-Yüz yıl önce Meşrutiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet: Bu üç devir büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur.

Bu Türkiye’de böyle olduğu gibi dünyada da böyleydi.

Yüz yıl sonra bu gün aynı çökülüşler yaşanmaktadır.

Çıkanlar ve İnenler. İnişler ve Çıkışlar. Çöküşler ve Yükselişler.

“Allah’a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babaları veya oğulları veya kardeşleri ya da akrabaları olsa bile Allah’a ve Peygamberine karşı gelenlere, sevgi beslediklerini görmezsin. İşte Allah, imanı bunların kalblerine yazmış, katından bir nur ile onları desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyar. Allah onlardan hoşnut olmuştur, onlar da Allah’tan hoşnut olmuştur. İşte bunlar, Allah’tan yana olanlardır. İyi bilin ki, saadete erecek olanlar, Allah’tan yana olanlardır.”( Mücâdele suresi 22.)

“Ve her kim Allah’a, peygamberine ve iman edenlere dost olursa, şüphe yok ki, ancak Allah’tan yana olanlar üstün geleceklerdir.”(Maide.56.)

“Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”(Fetih suresi.7.)

-“Doğrusu şeytanlar sizinle tartışmaları için dostlarına fısıldarlar, eğer onlara itaat ederseniz şüphesiz siz müşrik olursunuz.”(En’am.121.)

Âyînedir bu ‘âlem her şey Hakk ile kâim

Mir’ât-ı Muhammed’den Allah görünür dâim.

“Nev-i insanî bir nefistir; dirilmek üzere ölecek. Ve küre-i arz dahi bir nefistir; bâki bir surete girmek için o da ölecek. Dünya dahi bir nefistir; âhiret suretine girmek için o da ölecek.”

“Bu senin etrafındaki kabristanın, yüz İstanbul, içinde vardır. Çünkü yüz defa İstanbul buraya boşalmış. Bütün İstanbul’un halkını buraya boşaltan bir Hâkim-i Kadîrin hükmünden kurtulup müstesna kalamazsın; sen de gideceksin.”

“Nasıl ki insan küçük bir âlemdir, yıkılmaktan kurtulamaz. Âlem dahi büyük bir insandır; o dahi ölümün pençesinden kurtulamaz. O da ölecek, sonra dirilecek veya yatıp, sonra subh-u haşirle gözünü açacaktır.”(Bediüzzaman)

Her nefis ölümü tadacaktır…”(Enbiya, 21/35)

Hak şerleri hayr eyler
Zan etme ki ğayr eyler
Ârif ânı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Sen Hakka tevekkül kıl
Tefvîz it ve râhat bul
Sabr eyle ve râzı ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Kalbin Âna berk eyle
Tedbîrini terk eyle
Takdîrini derk eyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Hallâk-ı Rahîm Oldur
Rezzâk-ı Kerîm Oldur
Fa’âl-i Hakîm Oldur
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Deme şu niçin şöyle
Yerincedir ol öyle
Bak sonuna sabr eyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Vallâhi güzel etmiş,
Billâhi güzel etmiş,
Tallâhi güzel etmiş,
Allah görelim netmiş,
Netmişse güzel etmiş…(
Erzurumlu İbrahim Hakkı)

MEHMET ÖZÇELİK

31-03-2020

Loading

No ResponsesMart 31st, 2020