HDP VE ABD
HDP VE ABD – Sesli Dinle
Gerek Türkiye-de ve gerekse İslam dünyasında önce düşman üretiliyor,sonra saldırılıyor.
Önceleri el-Kaide,11 Eylül üretildi.
Başta Irak-a,Afganistana saldırıldı.
Şimdi el-Kaide konuşulmuyor,onun yerine Işid konuşuluyor.
El-Kaideyi kurup deşifre olup,demode olduktan sonra bitirenler,onun yerine Işid-i kurdular.Maksatları için kullandıktan sonra,onu da bitirip bu senaryolar devam edecektir.
Türkiye-de de yıllardır şeriat,laiklik,hayali rejim düşmanları üretildi.
Şimdi ise piyasadan kalktı.
Bu millet ve İslam dünyası sürekli üretilenlerle tüketiliyor,enerjisi boşa harcanıyor.
Şimdiye kadar şeriatçı,laiklik karşıtı,rejim düşmanı gibi yaftaların yerine Işid-ci yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor.
-Dünyada yarım asırda bir yanlış öğretilirken,diğer yarım asırda da bu yanlışın yanlış olduğu öğretilir.Böylece toplumda bir belirsizlik ve kaos oluşturulur.
*Avrupanın şekillendirdiği ortadoğuyu bundan sonra Türkiye-nin belirlemesi gerek. Türkiye-ye yapılan tüm hücumlar bunun engellenmesine yöneliktir.
*Pkk doğuda Kürtleri bir yandan esir almaya çalışırken,diğer yandan da dinini ve dilini tahrif etmektedir.
Pkk Kürtleri madden ve manen yok etmektedir.
Yüz yıl önce Türkiye-ye yapılanlar,bugün pkk tarafından aynısı Kürtlere yapılmaktadır.
*Pkk-nın yaptıkları eğer paralel yapıya yüklenerek,toplum tahrik edilirse ve bir kavga ortamı oluşur ve oluşturulursa şaşırmamak lazım.
Durum ve gidişat bunu göstermektedir.
-Şu anda Hdp ve Pkk-nın mazereti bitmiştir.Barıştan yana olmadığını göstermiş artık savaş dili olan özel kuvvetlerle defedilmesi gerekmektedir.
Zira aç olan canavara karşı şefkat göstermek,onların iştahını açar,döner dişinin kirasını ister.
Kendisine barış amaçlı şefkat edilen pkk,dişinin kirasını istemektedir.
*******************
*HDP VE AMERİKA
Chp eşittir hdp ve o da eşittir pkk.
Bir çok noktada,desteklemelerde,beraber iyi salladık söylentileriyle bdp chp-den ayrı düşünülemez.
Bdp-deki Marksist-leninist gibi izm-ler chp ürünüdür.
-Belki tezat gibi gelecek ama Abd pkk-yı ajanlarıyla desteklemekte,diğer yandan da Türkiye-nin pkk-ya sert ve isabetli vuruşuna da Abd pkk-dan desteğini çekti ve pkk-yı sattı.
*Abd;İncirliği ver,kandili al,politikası…
Doğru olabilir ancak Abd pkk-dan daha büyük bir oluşum olmadıkça pkk-yı terk etmez.
Çok kolay kullanıp atar ancak yerine daha geniş ve kapsamlı bir alan açmadıkça bunu yapmaz.
Belli ki İncirliği almış olması,pkk-yı vermiş olması yönünde düşünülebilir.
*****************
“Hazret-i Üstad, iman nuruyla baktığı için Anadoluyu çok severdi. İslâmın ileri karakolu olarak bakardı Türkiye’ye… Ve burada meskûn ahaliye kalbinin tâ derinliğinden şefkat gösterirdi. Türk milletini çok severdi.
“Ben bakıyorum; kim bana zulmediyor, dikkat ediyordum, onlar katiyen Türk değillerdir. Çünkü, hakiki Türklerde zulmetmek damarı yoktur. Bana zulmedenler, Türklük perdesi altına girmiş başka millettendir, ‘ ve ‘ Her milletten ziyade yüksek bir haslet, bir manevi kahramanlık Türklerde görüyorum.’ derdi.[1]
*İdealsiz,gayesiz,hedefsiz ve bilinçsiz olanlar,İdeali yüksek olanlara galib gelemezler.
* Teröre karşı yürütülen operasyonlar Diyarbakır ve çevre illere takviye gönderilen özel harekat polislerinin morallerinin yerinde olduğu görüldü. Gönderildikleri uçakta hostesle Selfie fotoğraf çektiren polisler, hostesin “Ne zaman döneceksiniz?” sorusuna “Şehit olunca” cevabını verdi.[2]
*Dün bu milletin istiklalini almaya çalışanlar,bu gün de istikbalimizi çalma peşindeler.
****************
Dünyayı ayağa Kaldıran sahile vuran Aylan Bebek,çok büyüklerden daha büyük bir iş yaptı.
Şimdi cennette meleklerin karnında seyahat etmektedir.
Sürülenler ve sürünenler onun kadar ayağa kalkamadı ve kaldıramadı.
İnsanlığın zillete düştüğü bir dönemde,küçük Aylan bir izzet kattı.
******************
AMERİKA
Abd ile ilgili yapılan araştırmalardan seçtiğin anekdotlarda önemli noktaları ele aldım.Şöyle ki;
*” İsrail’e gelince: İsrail, Yahudi soykırımı kurbanlarının sığınağı ve Arap düşmanlığının
hedefi olarak Amerikan sempatisinin keyfini sürmektedir. 1960’dan beri Amerika’nın
gözdesi olmuş ve benzeri görülmemiş derecede mali yardım (1974’ten bu yana 80
milyar dolar) almıştır. Amerika’daki Yahudi toplumundan olağanüstü siyasi ve mali
destek görmektedir.
Buna rağmen bölgede Amerika ile İsrail’in çıkarları paralel değildir. Bölgenin muazzam
enerji potansiyeli dolayısıyla Amerika’nın Orta Doğu’da ciddi stratejik ve ekonomik
menfaatleri vardır. Bu yüzden Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile iyi
geçinmek zorundadır. Oysa İsrail açısından Amerika-Arap yakınlığı sakıncalıdır:
İsrail’in yayılma hevesine Amerika’nın verdiği desteği kısıtlamakla kalmaz, İsrail
konusunda Arap bakış açısının da Amerika tarafından görülmesini sağlar.”[3]
-“….. Avrupa Orta Doğu’nun petrolüne Amerika’dan
fazla bağımlı olduğu halde oradaki Amerika harekatına pek katkıda bulunmamıştır.
Sıradan Amerikalının gözünde Avrupa “beleşçi”dir.”sh.12.
-“…. Uluslar arası bir anlaşma Amerikan hegemonyasıyla ve çıkarlarıyla çatışıyorsa, Amerika küreselleşmeye ve çok taraflılığa dur der.”sh.16.
-“…… Amerika aynı zamanda, kendi reddettiğini başkalarından talep etmekle inanılırlığını yitirmektedir. Kurallar ekonomik açıdan dezavantajlıysa ya da siyasi sakınca taşıyorsa Amerika onları ihlal etmekte bir beis görmez. Bu tutarsızlık hem Amerika karşıtlığını arttırır, hem de başkalarının da sistemin kurallarını çiğnemesini teşvik eder.”sh.17.
-“… Yalnızca varlıklı ve imtiyazlıların lehine olan, göç sefaletine duyarsız
kalan bir küreselleşme, aleyhtarlarını haklı çıkarır, düşmanlarını harekete geçirir ve
dünyayı daha da böler. Ortak toplumsal vicdana dayalı ve yalnız sermaye/ürünlere
değil, sınırlı da olsa insanların hareketine açık bir dünya küreselleşmenin olumlu
potansiyelini ortaya çıkarabilir ancak.”sh.18.
-“… Tüm dünyadan varlıklı ve hevesli öğrenciler Amerikan üniversitelerine girmek için can atmaktadırlar. 2001-2002 öğretim yılında Amerikan üniversitelerindeki yabancı
öğrenci sayısı 582.996’ya ulaşmıştır (toplam öğrenci sayısının %4.3’ü). Avrupa ve
Japonya’dakilerin toplamının 130.000 olduğu düşünülürse Amerika’nın Asya, Orta
Doğu, Afrika ve Latin Amerika’nın müstakbel liderlerinin eğitim alanı olduğu açıktır.”sh.19.
-“….. Amerikan etnik mozaiği de değişmektedir. Avrupa kökenli nüfusun oranı hızla
düşerken Hispanik ve Asya kökenlilerin sayısı hızla artmaktadır. 2000 sayımına göre
285 milyon nüfusun 37 milyonunu Hispanikler, 37 milyonunu Zenciler, 11 milyonunu
Asyalılar ve 3 milyonunu da Yerliler oluşturmaktadır.”sh.19.
-“…. Amerika, İslam ülkelerini demokratikleştirmeye kararlı olduğunu açıkça ilan
etmektedir. Fakat tarihten ders almak gerekirse, herhangi bir amaç, ne kadar haklı
olursa olsun, fanatiklerin eline düştüğünde kendi karşı tezini yaratır. Tıpkı Orta Çağ’da
dini inancın engizisyona dönüşmesi, Fransız devriminde liberté-fraternité egalité
(özgürlük, kardeşlik-eşitlik)nin giyotinle özdeşleşmesi, sosyalizm idealinin, Lenin ve
Stalin’in elinde totalitarizme dejenere olması gibi.”sh.24.
-“….. Tepeye kurulmuş bir kale yalnız kalmaya, bütün alttakilere tehditkar bir gölge
düşürmeye mahkumdur. Bu durumda Amerika, dünyanın nefret odağı olacaktır.
Aksine, tepeye kurulmuş bir şehir bütün dünyayı insani ilerleme umuduyla
aydınlatabilir. Matta’nın incilinde yazıldığı gibi, “Tepeye kurulmuş bir şehir
saklanamaz. Senin de ışığın insanlığın önünde öyle parlasın ki senin yaptığın iyilikler
görülsün”.24.
*-“ Bir Amerikalı yazara göre: “Bugünün uluslararası sistemi güç dengesine göre değil, Amerikan hegemonyasına göre oluşturulmuştur.” ABD, İkinci Dünya Savaşı’ndan, o zaman kadarki en öncü güç olarak çıktı. Teknolojik ve üretimde üstünlüğü ele geçirdi. Dünya altın arzının desteğini arkasına alan dolar en değerli para ve bu paranın askeri aygıtı diğerlerine en güçlü ordu haline geldi. Uluslararası ilişkilerde ABD, kendisini özgürlüklerin ve özel mülkiyet haklarının baş savunucusu olarak sundu. “Özgür Dünya” içinde ABD, ticaret, ekonomik kalkınma ve hızlı sermaye birikimi için açık bir uluslararası düzen oluşturmaya çalıştı. ABD onyıllardır olduğu gibi bugün de dünyanın, kendisini sonsuz sermaye birikimine adamış kesimine liderlik etmektedir.
Amerika’nın dünyadaki rolü zamanımızın iki yeni ana gerçekliğinden kaynaklanmaktadır; daha önce benzeri görülmemiş amerikan askeri gücü ve küresel karşılıklı iletişim (Brzezinski, 2004: 163).” [4]
*************
Ey milleti merhume sabah oldu uyan!
Artık ey milleti merhume, sabah oldu uyan!
Sana az geldi ezanlar, diye ötsün mü bu çanlar?
Ne araplık, ne de Türklük kalacak aç gözünü!
Dinle Peygamber-i Zişanın İlahi sözünü.
Türk arapsız yaşayamaz kim ki yaşar der delidir.
Arap Türk’ün hem sağ gözü hemde sağ elidir
Veriniz başbaşa; zira sonu hüsranı mübin,
Ne hilafet kalıyor ortada, billahi ne din!
Medeniyet ! size çoktan beridir diş biliyor;
Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.
Arnavutlar size ibret olacakken, hâlâ,
Ne bu şûrîde siyâset, ne bu fâsid davâ?
Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duyunuz, ben ki, evet, Arnavudum
Başka bir şey diyemem… İşte perîşan yurdum!..MEHMET AKİF ERSOY
*Ne günlere kaldık ey gazi hünkâr
Katır mühürdar oldu,eşek defterdâr.Ziya Paşa
MEHMET ÖZÇELİK
21-09-2015
[1] bk. MUSTAFA SUNGUR’un Hatıraları, Son Şahitler, IV/15.
[2] http://www.ahaber.com.tr/gundem/2015/09/09/hostesle-selfie-cektiren-ozel-harekatcilardan-gururlandiran-mesaj
[3] SEÇİM. AMERİKAN HEGEMONYASI VE KÜRESEL GÜVENLİK. Sh.11.
[4] ABD HEGEMONYASI.Yrd.Doç.Dr.Sait YILMAZ sh.5.