NELER TARTIŞILIP REFERANDUMA SUNULMALI ?
NELER TARTIŞILIP REFERANDUMA SUNULMALI ?
1-Rejim tartışılmalı.
İçi boş bir ifade,rejim.Annenin çocuğunu öcü ile korkutması gibi,rejim birilerinin elinde öcü olarak harcanılmak ve bitirilmek istenilenler için kullanılan bir öcüdür.
Milleti arkasına almayan zillete mahkumdur.Millet içinde itibarı ve desteği olmayanların sığındığı kör ve kısır bir sığınak.
Dünyada en iyi yönetim biçim cumhuriyettir.Yani milletin katılımının olduğu bir yönetim biçimi.
Şimdiye kadar ‘Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir’sözü hiç uygulanmadı, uygulamaya çalışanlar asıldı veya öldürüldü.Hile ve tehditlerle engellendi.
Bu konunun içi doldurularak çözülmeli veya millete sunulmalıdır.
2-Ayasofya’nın açılması tartışılmalı.
Fethin sembolü olan Ayasofya,kapanmasıyla zilletin simgesi haline gelmiştir.
Fatih’in vakfın şartnamesinde belirttiği gibi,kapatılması halinde bütün mahlukatın laneti üzerine olsun,ifadesiyle lanetlendik.
Lanetten kurtulmamızın şartı,ayasofyanın asli görevi olan ibadete açılmasıdır.
Ayasofyayı açmak,ikinci bir fetih ve Fatih olmaktır.Masonluğun belinin kırılması,dıştan ve içten bizi bağlayan bağlardan kurtulmak demektir.
Ya açılmalı veya referanduma bir an evvel sunulmalıdır.
3-Atatürk ve Koruma kanunu tartışılmalı.
İnsanlık tarihi boyunca her türlü zulüm olmuş,muhalifler ortadan kaldırılmıştır ancak kimse ölümünden sonra kanunla korunmamıştır.
Atatürk kullanılarak sadece bu millete yapılan zulümler göz önünde bulundurularak değerlendirilecek olsa cürüm olarak yeter de artar bile.
Atatürkün yaptığı devrimlere ve işlere bakınız;hep milletin manevi değerleri ve inançlarının aleyhinde olan uygulamalarda bulunulmuştur.Dili değiştirilmiş,hilafet kaldırılmış,hala tartışılan laiklik getirilmiş,medreseler-tekke ve zaviyeler kaldırılmış,bin yıllık tarih silinmiş,geçmişe aid her şeyin üzerine sünger çekilmiştir.
Ekonomiye ve maddi gelişime yönelik uygulamalar pek bulunmamakta, görülmemekte ve hatırlanmamaktadır.Hep kıtlık ve fakirlik yaşanmıştır.
Ondandır ki;insanların zihninde onu yerleştirmek ve tanıtmak amacıyla,milleti gölgeleyip devre dışı bırakarak,’Vatan kurtaran kahraman’ etiketini yapıştırma mecburiyetini hissetmektedirler.
Bu konuda milleti yüz sene öncesine götürüp hala o zamanın şartlarına mahkum etmek,milletin mahkumu olmaya ve zillete düçar olmaya mahkum olmayı kabul etmek demektir.
Atatürk hasenatı ve seyyiatıyla masaya yatırılsın.Neden onu koruma kanunuyla koruma mecburiyeti hissedilmektedir.?Bir şeyler mi var?
-Bizler yıllardır problemlerin çevresinde dolaştık ve dolaştırıldık.Hiç merkezine inmedik,indirilmedik,engellendik,yasaklandık.Koruma kanunlarıyla duvarlar örüldü.
Bir asırdır maneviyattan uzak ve uzaklaştırılmış bir nesil yetişti ve zorla yetiştirildi. Yetiştirmek için her türlü haçlı zihniyetine rahmet okutacak uygulamalar yapıldı.Lozanda alınan kararlar gibi…Okunmalı,dehşeti görmelidir.
Bu gün bir referandum için ne zorluklar çıkarılıyor.Acaba o gün inkilaplar yapılırken hangi şey millete danışıldı?Neden Osmanlıdan kalma birinci meclisin temsilcileri devre dışı bırakıldı?
Atatürk yanlış yaptı.Tahrib değil tashih ve tamir yapmalıydı.Yapmadı, yapamadı, yapmak istemedi.Demokrasiyi uygulamadı,tek adam’lığın ötesine geçmedi. Muhaliflerini devre dışı bıraktı.Muhalefete tahammül göstermedi.Sultanlardan daha sultanlığa soyundu.
-Türkiye cumhuriyeti kurulurken toplumun genleriyle oynandı.Genleri değiştirilmeye başlanarak farklı genlerin aşılanmasına gidildi.
Atatürkü koruma kanunu kaldırılmalı veya referanduma sunulmalıdır.
Atatürke atfedilen veya yanlış olarak yürürlüğe konulan uygulamalar kaldırılmalıdır. Uygun olan veya milletin tasvibinden geçmiş olanlar yürürlükte kalmalıdır.
Milletin Atatürkü aşmasına adeta müsaade edilmemekte,mengene içerisinde sıkıştırılmaktadır.
4-Tarih tartışılmalı.
Türkiye’de öğretilen tarih kısır bir tarihtir.Kısırlaştırılmış,tornadan çıkmış insanlar yetiştirmeye yönelik bir tarihtir.Gizlenen,üstü örtülen,gerektiğinde yalan söyleyen tarihtir.Geçmişi silen,hafızaları silen,silinmiş hafızalara zorla yerleştirilmeye çalışılan tarihtir.
Gizli belgeler yayınlanmalı.Tarih eksiğiyle güzelliğiyle bizim tarihimizdir. Güzellikler alınmalı,yanlışlıklar düzeltilmelidir.
Acaba bir asırlık Türkiye tarihi tüm yönleriyle açılmış olsa kim neye ne kadar sahip çıkacaktır?
5-laiklik tartışılmalı.
Laiklik azınlığa verilen bir hak olarak gösterilirken,maalesef bir asırdır çoğunluk azınlığa feda edilmiş,elinden her türlü haklar alınmıştır.
Laiklik azınlığın yaşama haklarını vermek değil,çoğunluğun değerlerini terk etme vesilesi olarak uygulanmıştır,o da zorla ve zorbalıklarla.
Atatürk ilk kominist partisini neden kurdurmuştur?Laiklikle bir ilgisi var mıdır?
Bu millet asırlardır her milletle iç içe yaşamıştır.Problem halkta değil,halkı yönetenlerden kaynaklanmıştır.
Laiklik bir asırdır adeta dinsizlik olarak uygulanmıştır.Sadece dinin terk edilmesi yönünde değil,dinsizliğin kabulü yönünde kullanılmıştır.
Yıpranmış ve yalama olan bu ifade kaldırılmalı veya referanduma sunulmalıdır.
6-İrtica tartışılmalı.
İrticada laikliğin kırk yamalı bir bohçasıdır.İstenilenleri harcamak için kullanılan bir yafta.
Veya dini tedrisatı engelleyenlerin,halkın başka yönde bu ihtiyacını gidermesine engel olmak için kullandıkları bir ceza-i yöntemdir.
7-Hilafet tartışılmalı.
Bu gün sadece Türkiye değil,tüm islâm dünyası başsız olarak dolaşmaktadır. İslâm dünyasının manevi temsilciliğini yapacak bir merci olmadığından farklı farklı sesler çıkmakta,hristiyanlık dünyası kiminle muhatap olacağını bilememektedir.
İslâm dünyasının manevi temsilciliğini üstlenmede Türkiye böyle bir öncülüğü halka sunmalı ve uygulamalıdır.
8-Okullarda Arapça-Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerif derslerinin konulması konuşulmalı.
” Arapça 22 Orta Doğu ülkesinde 200 milyona yakın bir nüfus tarafından konuşulan bir dildir. Ayrıca 24 Arap olmayan Müslüman ülkede 1 milyara yakın bir nüfus tarafından kullanılan bir dildir. Petrol üretimi ve petrokimya endüstrileri sebebiyle dünyanın ilgisi birçok Arap ülkesinin ekonomileri üzerindedir. Uluslararası ticaret, politika bilimi, uluslararası hukuk ve kültür tarihi öğrencileri, Arapça öğrenerek çok şey kazanabilirler. Antik arkeoloji ve Mısır’daki piramitler, sfenksler gibi tarihi eserler ve Arapça’nın edebi yoğunluğu, Arapça öğreniminin önemini artıran öğelerdir. “
Böyle maddi-manevi bir zenginliği görmeyerek,tarihi bağları koparmak, değerlerimizden uzaklaşmak,bu değerlerin kaynağından uzaklaştırılmak ile olur.
O halde bu millet bu değerlerinin kaynağıyla buluşturulmalı,okullarda Arapça-Kur’an-ı Kerim ve Hadis dersleri okutulmalıdır.
Milli eğitim bunu yapmaktan aciz ise,millete sunulmalıdır.
9-Zararlı kurumlar ve içecekler yasaklanmalıdır.
Gençliğin her yönüyle fuhuş yuvalarından korunması için tedbirler alınmalıdır. Zararlı içecek ve uyuşturuculardan ağır cezalarla sakındırılmalıdır.
10-Okullar özelleştirilmeli.Tevhid-i Tedrisat kaldırılmalı.
Eğitimde yenilenmek için Sağlık bakanlığı güzel bir örnek sergilemiştir.Milli eğitim kendisini aşamamaktadır.Yıllardır kamburluğu –deve misal-devam etmektedir. Yapılan tedbirler geçici pansuman tedbirleridir.
Eğitimin içine toplum çekilmeli,sahiplenmesi sağlanmalıdır.Her alanda denetim çerçevesinde özelleştirmelerin önü açılmalıdır.Tek tip insan yetiştirmekten vaz geçilmelidir. Kabiliyetlere göre insanlar değerlendirilmelidir.Kaplumbağa yürüyüşünden milli eğitim kurtarılmalıdır.Bunun önündeki en büyük engelde tevhid-i tedrisattır.
Kısırlaştırma yöntemini ya milli eğitim kaldırmalı veya millete sunulmalıdır.
11-İdam kabul edilmeli.
En büyük hak insan hakkıdır.
İdam edileceğini bilen insan kolay kolay öldürmez.Öldürmeye tevessül etmez.
İslâmda cezada esas olan,suç işleyeni cezalandırmak değil,suç işlenen kişinin hakkını korumak ve almaktır.
Ceza vermekten önce,suç işlemeyi engellemek ve zorlaştırmak gerektir.
Mesela;Cezalar arttırılmalı.Adam öldürme, tecavüz,hırsızlık,kapkaççılık, rüşvet,tiner, faili meçhuller,ya bu suçları işlememek için alternatif imkanlar sağlansın veya bu suçları işleyenler bir karşılığını görsünler.
Değerli büyüğümüz Rahmetli Mahmut Allahverdi ağabey anlatmıştı:
El kesmeyi aklına sığıştıramayan bir savcı,daha sonra hırsızlar tarafından evi soyulunca bu hırsızlığı yapanların mutlaka öldürülmeleri gerektiğini söylediğini ancak kendisine önceki sözü hatırlatıldığında da,şefkatine sığdırmadığı el kesmenin ötesine de geçerek,şefkatsizliğini daha öte götürmüş,mutlaka öldürülmelerini istemişti.
Buna gerekçe olarak da kendisinin 25 yıl boyunca bir çok yeri gezerek kazandığını,bir başkasının bir anda götürmesine bağlamıştı.
Bende hapishaneye ders vermeye gittiğimde 26 yaşında yedi defa hapse girmiş çıkmış, sekizinci defa yine hapse gelerek arkasına üç kişi takarak gelen bir genç,daha ilk haftasında dışarı çıkınca soyacakları marketin planını yapmakta idiler.
Cezalar caydırıcı olmalı,idam cezası gerekirse referanduma sunulmalıdır.
12-Devlet dairelerinde gravat kaldırılmalı veya serbest bırakılmalıdır.
Bir asırdır kısır döngüler içerisinde döndürülmekteyiz.Birilerini zengin etmek için,bir çoklarının fakir kalmasına göz yummaktayız.
Yıllarca kocaman güya eğitim görmüş adamlar gravat uğruna eğitimi sekteye uğratmaktan kaçınmamıştır.
Devlet yönetimi samimiyetini resmiyetinin önüne geçirmelidir.
Devlet daireleri samimi değil resmidir.Artık samimiliğe geçmelidir.
-İtibar gravata mı yoksa şahsa mı?
-Yaz kıyafet genelgesinde 15-mayıs-15 haziran döneminde amirin odasına girerken önceden bulundurulacak olan gravat ve ceketle girilecek..Hala despotluktan azalma olsa da kurtulma yok..kalıntısı mevcut..çünkü hala kalıntılar ve kırpıntılar var.
Referanduma gerek kalmadan kolayca kaldırılabilir.Kaldırılmalıdır.Olmuyorsa referandumlara dahil edilmelidir.
13-Askerin vesayeti kaldırılmalı.
Asker sınıra çekilmeli.Devletten ve milletten elini çekmelidir.Siyasetten uzak görevini yapmalı.Ömür boyu sıkıntıları anlatılan bir kurum olmaktan çıkarılmalıdır.
-Yaş toplantılarındaki münakaşalar,toplu istifa restleri göstermiştir ki,toplum artık normalleşme yoluna giriyor demektir..Bu normalleşmenin bir görüntüsüdür. Onların memnuniyetsizliği demek,milletin memnuniyeti demektir zira aksi takdirde milletin şimdiye kadar memnun olmadığı durumun sürdürülmesi demektir.
Onların memnun olmama göstergeleri,milletin memnun olacağının bir göstergesidir.
Ordudan irtica bahanesiyle sorgusuz sualsiz apar topar atanlar,en ağır terör örgütü üyesi ile sorgulananları,dokuz defa müebbed hapse mahkum edilenleri,camiyi bombalayıp,balyoz planı hazırlayan 102 kişiyi ordu evlerinde himaye ederek,gerçek niyetlerini,kimliklerini,samimiyetlerini,hukuksuzluklarını,keyfiliklerini bir daha göstermiş oldular.
-Önde Pkk arkada Heron!Gelde bu işi bitir!
-Ordunun kendini toparlama,itibarını düzeltme zaman ve fırsatı yeni genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarıyla bu imkan doğmuştur.
Artık ordu üzerine olumsuz yazılar yazılmasın,yazdırılmasın..Şaibeler ortadan kalksın,özellikle cunta ekibi tasfiye edilsin.
Pkk en büyük desteği himaye ve strateji olarak içten almaktadır.Dışarıda arandığı gibi,içteki bağlantıları da ortadan kaldırılsın.
Baas jitem tarzı ortaklığa son verilsin,jandarma dipçikle anılmasın.Orduya yeni bir soluk ve yeni bir düzen kazandırılsın.
Gerekirse referanduma gidilsin.
14-Başörtüsü-Türban özgürlüğü konusunda referanduma gidilsin.
Problem olmayan,takanla takmayanın problem yapmadığı bu mesele birileri tarafından ısrarla problem haline getirilmeye ve toplumda kaos ortamının oluşunu sağlamak için gündemde tutulmaktadır.
Yukarıda temelde olan meselelere çözüm getirilmesi halinde bu çözümde direkmen ortadan kalkacaktır.
Madem bu durum yukarıda çözülmüyor,halka gidilsin,referanduma sunulsun.
MEHMET ÖZÇELİK
03-10-2010