KIYAMET ALAMETLERİ
KIYAMET ALAMETLERİ
1400 sene önce gelen âyette;-Kıyamet yaklaştı- buyurulursa,acaba bu gün kıyametin yakınlığı konusunda ne söylemek gerekir.
On büyük ve yüzlerce küçük alametlerden bazıları önemli çapta görülmektedir.Mesela:
Mehdi ve Deccal konusunda;daha nasıl bir insan bekliyorsunuz?
Gelecek olan şerirler daha bu yapılanlardan daha büyük ne yapabilirler? Sıralayalım;
Lenin gibi,Mao gibi,Hitler gibi,Cengiz ve Hülagu gibi,Bush gibi,Türkiye-deki bir asırlık sıkıntılar ve tek şef dönemleri gibi,bin yıllık birikimlerin ve tesislerin yıkılıp yerine getirilenlerin doku ve kan uyuşmazlığı yaşaması ve yaşatması,Saddam gibi, Mübarek gibi,Hafız Esad gibi,Kaddafi vs.gibi yıllarca kalıp daha nasıl despotlukta bulunabilir?
Kominizm gibi nasıl bir inançsızlık sistemi gelebilir?
1. ve 2. Dünya savaşlarından daha büyük nasıl bir savaş olabilir?
Bizdeki bin yıldır kaldırılan değerlerden daha başka ne kaldırabilir?
Kaldırılabilecek bir şey eğer kalmış ise!
Hadislerde ahirzamandaki fitnelere dikkatler çekilmektedir.
O zamanda olağan dışı,görülmemiş ve duyulmayan olaylar zuhur eder.
*2.19— Tabarani, Kebir isimli eserinde, Ebu Naim ise Ali Hilal’dan tahric ettiler. Resulüllah (s.a.v.) Hz. Fatma’ya şöyle buyurdu: Beni Hak ile baas eden Allah’a yemin ederim ki, şu ümmetin Mehdi’si Hasan ve Hüseyin’dendir. Dünya hercü-merc içinde kaldığında, fitneler zuhur ettiğinde, yollar kesildiğinde, bazıları bazısına hücum ettiğinde, büyük küçüğe merhamet etmediği, büyük büyüğe vakarlı davranmadığında; Allah, bu sırada, onlardan adavetin kökünü kazıyarak dalalet kalelerini feth edecek ve evvelce Benin ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanda, dini ayakta tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak birini gönderecektir.
*4.3— Naim b. Hammad, Ebu Said-ül Hudri’den tahric etti. O dedi, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Benden sonra fitneler görülecektir. O fitnelerden biri de “Ahlas” (Deve çulu) fitnesidir. Orada harb ve hicretler olur. Sonra ondan daha şiddetli bir fitne olur, ha kesildi denirken, sonra daha da devam eder ve fitnenin girmediği hiç bir ev ve dokunmadığı hiçbir müslüman kalmaz. Bu hal Itretimden (soyumdan) bir Recul –adam-çıkana kadar devam eder.
*1.6— Naim b. Hammad, Said bin Müseyyeb’den tahric etti. Buyurdu ki: Başlangıcı çocuk oyuncağı gibi basit olan, fakat, bir tarafta sükunet bulsa da, diğer tarafta genişleyerek devam eden ve ancak semadan bir münadinin üç defa “Uyanın, falan Emir sizin gerçek emirinizdir” deyinceye kadar sona ermeyen fitneler görülür.
*4.2— Tabarani, Avf b. Malik’den tahric etti, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Tozlu, dumanlı karanlık bir fitne görülecek, bunu diğerleri takip edecek, tabi. Ehli Beytimden kendisine Mehdi denilen bir zat çıkıncaya kadar. Şayet O’na yetişirsen, O’na tabi ol ve hidayete erenlerden ol.
*4.1— İbni Ebi Şeybe, Ebi Celd’den tahric etti, O dedi ki: Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takib eder, ve birinciler sonuncuların kılıçla çatışmaya dönüşünü kamçılar, ve bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da hilafet, yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi’ye evinde otururken gelecektir.
*4.24— Ebu Hureyre (r.a.)’dan rivayet edildi Rusulullah (s.a.v.) buyurdu: 4’üncü fitne on sekiz gün (veya/yıl) sürer. Sonra açılır. O zaman Fırat altından bir dağı ortaya çıkarmış olur. Ümmet ona üşüşür. Bunun üzerine her dokuzdan yedisi öldürülür.
* H.3— İbni Adiyy diyor ki: Ebu İshak, İbrahim b. Abdullah Nebti, (aradaki ravi silsilesi ile) rivayet etti. Enes b. Malik (r.a.)’dan O dedi ki, Resullullah (s.a.v.) buyurdu: Dünyanın ömrü, ahiret günlerinden yedi gündür. Allah Teala buyurdu ki: “Senin Rabbinin yanındaki birgün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.”
* H.5— İbni Ebi Hatem, Tefsir’inde İbni Abbas’dan rivayet etti ki: Dünya, ahiret haftalarından bir hafta olup, yedi bin senedir ve bunun altı bini geçmiştir.
H.6— İbni Abbas’dan sahih olarak nakledilen şöyle bir rivayet vardır. O dedi ki: Dünya yedi gündür. Her bir gün bin yıl gibidir. Ve Resulullah (s.a.v.)’de onun sonunda gönderildi.
*“Hicretten 1400 sene sonraki akidlerden “iki veya üç akid say” O vakit Mehdi çıkar ve bütün dünya ile harp eder. Dalalete düsenler -Hıristiyanlar- ve Allah’ın öfkesine uğramıs olanlar (Yahudiler) ve münafıklar İsra ve Miraç beldesi olan Kudüs’teki “Meciddun Dağları”nda onun için toplanırlar”. (Mehdîyy-il Meliki Li Küll-id Dünya Biemrillah-il Malik, Kelde bin Zeyd, s: 216),Begavi Mealimut Tenzil(4/101) Fethul Bari (13/98) Bkz; İbni Kesir.En Nihaye (1/166-169)
61- Ebu Said el Hudri radıyallahu anh’ın Nebi sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’den rivayet ettiği hadis- i şerifte buyrulur ki;
“Deccal’in çocuğu olmaz ve o ne Medine’ye ne de Mekke’ye giremez.”
Ebu Muaz der ki;bugüne kadar peygamberlik iddiasında bulunan yalancılardan
meşhurlarının adları şunlardır;
1- Esved el Ansi, 2- Müseyleme, 3- Secah Bintil Haris, 4-Tuleyha Bin Huveylid,
5- Cündüp Bin Gülsüm,6- Kehmeş el Kilabi, 7- Ebu Cavane el Amiri,8- Huzeyl Bin Yafur, 9- Huzeyl Bin Vasi, 10- Muhtar Bin Ubeyd es Sekafi, 11- Hanzala Bin Yezid el Kufi,12- Abhele bin Ka’b,13- Nadr Bin Haris et Teymi,14-Ahmed Bin Yahya, 15- Ebut Tayyib el Mütenebbi ,16-Üstaz Siz el Horasani ,17- Abdullah er Rumi, 18- İbnul Mukaffa, 19- Hallac el Mansur ,20-Şihabeddin es Sühreverdi Maktul, 21- Mehmed Ali Ağca, 22- İskender Evrenosoğlu (Ali mihr) ,23-Mirza Ali Muhammed ,24-Mirza Gulam Ahmed Kadıyani ,25-KriGnamorti el Hindi,26-ReGat Halife ,27-Sai Baba-sh.82
147- Katade radıyallahu anh dedi ki;”Ye’cüc ve Me’cüc yirmi iki kabileden ibarettir.Onların yirmi birini Zülkarneyn (A.S.) sedde hapsetmiştir. Diğer kabile ise saldırı esnasında kaybolan ve seddin arkasında kalan Türklerdir.”208-sh-119
(Bak:Mesih Deccal-Mecdi Muhammed Şehavi.Tercüme-Seyfullah Erdoğmuş)
*”MÜŞTAK Baba’nın, Ankara’nın 1923 yılında başkent olacağını söylediği şiiri, orijinal diliyle şöyle:
‘Me’vá-yı názenine kim elf olursa efser / Lá-büdd olur o me’va İslámbol ile hemser // Nun ve’l-kalem başından alınsa nun-ı Yunus / Aldıkda harf-i diger olur bu remz ızhár // Miftáh-ı sure-i Kaf ser-had-i kaf tá kaf / Munzamm olunmak ister Rá-yı Resul-i Peyamber // Háy-ı huy ile áhir maksud oldu záhir / Beyt-i veliyyü’l-ekrem Elhác Abd-i ekber // Ey pádişáh-ı fehhám Sultan Hacı Bayram / Revhán ister ikram-ı Müşták-ı abd-i çáker’
Şimdi, şiirin günümüz Türkçesiyle basit ama serbest tercümesini yapalım:
‘1000 mánásına gelen ELF sözü, güzeller beldesinin başına EFSER, [/] yani tác olarak konursa, o belde İstanbul’dan farksız bir hále gelir.[//] Sonra, Yunus Suresi’ndeki NUN [/] […] ve Kaf Suresi’ndeki KAF harfleri alınır. [/] Resul’ün, yani Hazreti Peygamber’in RI harfi de bunlara iláve olunmak ister [//] ve maksad ‘háy-ı huy’ sözündeki ‘HE’ harfi ile tamamlanır. [/] […] Ey anlayışlıların padişáhı olan Sultan Hacı Bayram! Senin bulunduğun o güzel belde [?], bu değersiz kul Müştak’tan hürmet istiyor!’”
*Ye’cüc-Me’cüc bir mana Çin ve Japonya-dan gelen ve sızan bir afetin,nükleer santralden sızan radyasyonun milyonlarca insanı tehdit etmesi ve öldürmesi olarak düşünülebilir.
*Ye’cüc-Me’cüc;Tefsirlere göre insan eti ve ot yiyen,yağmacı,vahşi bir insan topluluğu.
“Japonya’da genç kızlar arasında kürtaj oranının rekor seviyede arttığı bildirildi. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2000’de 44 bin 477 genç kız kürtaj yaptırırken, bu sayı 2001’de 46 bin 511’e çıktı. 1995 istatistikleri ise kürtaj yaptıran gençlerin sayısını 26 bin 177 olarak gösteriyordu.
Ülkede 19 yaş ve altındaki gençlerin yaptırdığı kürtajların, toplam kürtaj sayısının yüzde 14’ünü oluşturduğu belirtildi.
Japonya’da uzun zamandır yasal olan kürtaj, kolayca yaptırılabiliyor ve bazı Batı ülkelerindeki gibi dini ve siyasi tartışma konusu olmuyor.
Yetkililer, gençler arasında kürtaj sayısının artmasının nedenini, cinsel ilişki yaşının düşmesine bağlıyorlar.”
TAIWAN ve ÇİN’DE YEMEK DİYE YEDİKLERI ŞEY DAHA DOĞMADAN ÖLEN CENİN veya KüRTAJ İLE ALINAN 4-5 AYLIK BEBEKLER !..
Hastanelerden 50-70$ karşılığında alınıyormuş !..
“Dünyadaki bütün canlıların etlerinden yemek hazırlayarak onu, Yüesey (Guandong kızartması) diye adlandırarak Çin lokantalarına satan Çinli teröristler sokaklarda yalnız dolaşan insanları yakalayıp götürerek Lokantalarının mutfaklarında çeşitli yemekler hazırlayarak satışa sunmaktadırlar. Çin hükümeti zaman, zaman bazılarını ifşa ederek cezalandırsa da çoğunluğuna göz yummaktadırlar. Çünkü Çinli yetkililerin bir çoklarının bu türden özel yemeklere düşkünlükleri biliniyor.Doğu Türkistanlı Uygur,Kazak, Kırgız büyükler dinlemeyen çocuklara “seni çinliler tutup öldürüp yerler, eve erken dön”-diye nasihat ediyor bile.
Çin Oldukça Büyük Uluslar Arası Bir ‘Pazar’ dır.
Ayrıca ceninlerden ve çeşitli insan uzuvlarından hazırlanan ve Çin tababetinde kullanılan ilaçların bir çokları, Çin komünist partisi hükümranlığındaki emeğin ucuz, ulaşımın kolay, yabancı yatırımcıların yatırım yapma fırsatlarının çok olduğu söylenen, ayrıcalıklarla dolu bir uluslar arası Pazar olduğu iddia edilen Çin’de çokça bulunmaktadır.”
Bu haber uzunca ve mide bulandırıcı bir uygulama olarak detayları anlatılmaktadır.
*Ve mesela; 13.yüzyılda çinde ve oradan avrupaya yayılan ve milyonlarca insanın hastalanıp ölmesine neden olan salgın hastalık bir fareden bulaşmıştı.Sebeb olarak cadılar,cadılara benzeyen kediler yok edildi,kendi günahlarından kaynaklandığı düşünülüp,kendilerini kırbaçladılar.Gemiler yoluyla batıya giden fareler salgın hastalıkları milyonlara bulaştırmış oldular.Belkide kedileri öldürmeselerdi,o fareler kediler tarafından yok edilecek,hastalıkların bu kadar yayılması engellenmiş olacaktı..
Kıyamet alametleri imanın şartlarından değildir.Bundan dolayı,yapılan yorumlar veya farklı tanımlar veya inanmama durumu imanı tehlikeye atmaz.
MEHMET ÖZÇELİK
04-04-2011