SEVGİ-ANNE ŞEFKATİ VE KÜRTAJ
SEVGİ-ANNE ŞEFKATİ VE KÜRTAJ
*Hz.Alinin:”Kur’an besmelede,besmele ba harfinde,ba harfi de altındaki noktadadır.”der.
Sırrı ise; Kur’an-da Allah lafzı;ötre olarak;980,esre olarak 1125,üstün olarak 592 ve toplam; 2697 defa en çok geçen kelimelerdendir.
Allah-elihe kökünden;şefkat,sevgi manasınadır.
Rahman ve Rahim aynı kökten,sevgi ve şefkat manasınadır.
Rahman rızık veren manasıyla beraber,daha çok dünyada,rahim ise daha çok âhirette tecelli edecektir.
*Ana rahmine bir damla su olarak düşmesi Alak olarak isimlendirilir.
Alak iki manaya gelir;1-Ana cidarına,duvarına yapışma ve asılma.
2-Alaka ve ilgi manasınadır.
İnsan bir alaka ve ilgi,anne babanın sevgisiyle var olur.
-Ana rahmi,rahmı mader.Rahim Allahın isimlerindendir.Anne karnına ana rahmi veya rahmi mader denilmiş zira Allahın rahmetinin en fazla tecelli ettiği,hayata mazhar olunduğu yerdir.
*Güzel adetlerimizden olan sılayı rahim,akraba bağlılıklarının sürdürülmesi de rahmi sürdürmek olarak isimlendirilmiş.Yani aynı ana karnından dünyaya gelenlerin birbirleriyle olan iletişimlerini sürdürmeleri demektir.
*Varlıkların yaratılışı sevgi üzerinedir.
*Efendimiz buyurur;“Evvelu mâ halakallâhu nûri
– Evvelu mâ halakallâhu cevhereten”
-Allahın ilk yarattığı şey benim nurumdur veya bir cevherdir.
O cevher ise maddenin aslıdır.
Fizikteki Big-Bang- büyük patlama o ilk nurun açılımıyla gerçekleşmiştir.
Zira o zat Habibullahtır.Allahın sevdiği zattır.
“Sen olmasaydın,sen olmasaydın alemi yaratmazdım”hadisi kudsisi bu manayı açıklar.
-Bütün İlâhî isimler ilk defa nur-u Muhammedî’de tecelli etmişler. Meselâ, onda Muhyi isminin tecellisi var ve o nur hayat sahibi. Sonraki safhalarda yaratılacak olan bütün hayatlar, ilk defa onda tecelli eden bu ismin ayrı tezahürleridir. O nurlu hayat, bütün hayatların başlangıç noktası ve çekirdeğidir. Ama, bütün hayat çeşitleriyle Resulûllah Efendimizin (asm) o pâk ve münezzeh ruhu arasında bir ilişki kurmaya kalkışmanın da yanlışlığı ortadadır.
Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
Muhammedsiz muhabbetten ne hasıl!
*İbrahim peygamberin lakabı,Ebu Rahimdir yani şefkat ve sevgi babası.O halilullahtır,Allahın dostu ve sevdiği.
*Habbe-hububat yani tohum,muhabbet ve sevgi kökünden türetilmiş olup,muhabbetin maddi şekle girmiş halidir.Sevgi ve muhabbet manasınadır.
Bedenimizi devam ettiren şeye habbe yani muhabbet manasına bu ismi vermişiz.
Habbe olan muhabbetle bedenimizi devam ettirmekteyiz.
*Yaratılışın ilk tohumu muhabbettir.Kâinat muhabbet üzerine bina edilmiştir.
*İnsan kelime anlamı yöneyle iki manaya gelir:1-Nisyan kökünden unutan anlamınadır.Yani Ruhlar aleminde Rabbisine vermiş olduğu sözü unutmuştur.
2-Üns,enis ve ünsiyetten gelir.Kendisiyle alışılan,uyumlu,sevimli varlık manasınadır.
*Sevgisi büyük olanın hazmı da büyük olur.
Sevgisiz insanlar hazımsız insanlardır.
Hazımsızlık ise yenilen şeylerden değil,yiyenden ve midesinden kaynaklanır.
*Mevlana-nın;Bâza bâza her an ki çi hesti bâza-Gel gel her ne olursan ol yine gel,deyip tüm insanlığı kuşatması,onun Vedud ,sevgi ve aşk ismine olan mazhariyetindendir.
*Anlatılır;Kayseri-de bir inek çalan şahıs pişman olup sahibini bulamayınca tavsiye üzerine Nevşehir-de bulunan Hacı Bektaş-ı Veliye çalıntı olduğunu söyleyerek kabul etmesini söyler.
O kabul etmez ve Konya-da bulunan Mevlana-ya götürmesini söyler.
Mevlana kabul edince o kişi bunun çalıntı olup neden Hacı Bektaş kabul etmemişken kabul ettiklerini sorunca Mevlana;
-Bir yerde bir leş olunca oraya kargalar hemen üşüşür,işte biz öyleyiz.Şahin ise tenezzül etmez.Hacı Bektaş ise şahin gibidir,der.
Merakını yenemeyip Hacı Bektaş-a vararak Mevlana-nın alıp kendilerinin neden almamalarının sebebini sorunca Hacı Bektaş cevaben;
-Bir okyanusa bir leş düşse,okyanus onu eritir,bir zararda vermez.Mevlana da okyanus gibi olup,ona bir zarar vermez.Biz ise göl gibi olup en küçük bir şey düşse hemen bulanır.Ondan kabul etmedik.
Büyükler kavga insanı değil,sevgi ve yücelik insanıdırlar.
*Atomların bile arasındaki cazibe muhabbetten ileri gelir.
*Peygamberleri başarılı kılan sevgiyi takip etmeleri,firavun gibiler ise kin ve nefreti sürdürmeleridir.
Âyette:”Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık sen onları affet.”
*Toprak ana.Her şey o ananın kucağına sığınır.Orada hayat bulur,sıcaklık bulur.
*İnsanlar niçin dünyayı çok sever?diye sorulduğunda şu cevap verilmiştir;
-İnsanlar dünyanın çocuklarıdır.Çocukta ise yaratılış itibarı ile ana sevgisi vardır.
Toprak ana..İlk yaratılış ondan,hayatı devam ettiren her şey ondan,öldükten sonra dönüştüğümüz şey yine odur.
*Yumurta bile sıcaklıkla civciv oluyor,hayat buluyor.
*Anne şefkati muhabbetle öne çıkar.
*Ailenin temeli muhabbet ve hürmet üzerinedir.
*Kızlar zayıftır ancak anneler kuvvetlidir.
*1989 yılında meşhur bir sanatçının her şeyi varken intihar etmeden bıraktığı son not düşündürücüdür;
‘Eğer anne olsaydım intihar etmeyi düşünmezdim.’
Annelik insanı hayata bağlayan en kuvvetli bağdır.
*Anne kendisi için değil,başkası için,yaratılışa annelik yapması için var edilmiştir.
*Annenin rızası elde edilmelidir.
Efendimizin israiloğulları zamanındaki anlattığı mağarada kalan üç kişinin güzelliklerini vesile ederken,üçüncü kişinin annesine yaptığı iyilik hürmetine kurtarılmalarını istemeleri üzerine mağaranın kapısı açılmıştır.
*Beyazıd-ı Bestami Hazretleri şöyle der:
-Halk bulunduğum mertebeye beni erdiren hususla ilgili olarak değişik yorumlar yapıyorlar. Ne o, ne bu? Ben neye erdimse “annemin rızasını” kazandığım için erdim.
*Şefkat su-i istimal edilmemeli.Dünya hayatını kurtarmaya çalışırken,ebedi hayatının kurtarılmasında anne ihmal etmemelidir.
*Sevgiyi temsil eden Güneşle,şiddeti ve nefreti ifade eden rüzgar mücadelesi sonucunda güneş adeta kişiyi mestetmiş,etkili olmuştur.
*Mevlana;Hamdım-Piştim-Yandım der.Muhabbet insanı hamlıktan kurtarıp pişirir.
*Kürtaj diyanetinde fetvasıyla cinayettir.
Çocuk anne karnında 24-25 günde tamamen teşekkül etmektedir.
Efendimizin hadisinde ise; insanın oluşumu üç kırkta tam teşekkül edip,120 günden sonra ona ruh üflenir.
-Kişi vücut benimdir,istediğimi yapabilirim,diyemez.
Çünkü ne kendisine ne de çocuğa o organları kendi vermemiş,bir yerden de almış değildir.
İstediğimi yaparım diyen kişi ne kendisine ne de karnındaki çocuğa gerçek sahip değildir.Zira o duyguları ona ve kendisine kendisi vermemiş ve takmamıştır.Kontrolü de elinde değildir.
Benim deyip kolunu kesemezsin.Zira hürriyet odur ki;Kişinin ne kendine ne de başkasına zarar vermesin.
*Cehalet asrındakilerin kızlarını diri diri gömüşünü anlatan Kur’an;’Ve izel mev’udetü suilet,bi eyyi zenbin kutilet.’
-Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman’
-Yamyamların hep çirkin hareketlerinden bahsettik.Meğer medeni geçinen insanlar kendi çocuklarını dişleriyle parçalar gibi daha doğmadan öldürmekte ve de işin en acibi okumuş ve aydın geçinen doktorlarında bu cinayete ortak olmalarıdır.
*-Japonyada ve Çinde -40-50- dolar karşılığında kadınlar hamile kalıp 4-5 aylıkken cenini lokantalara satarak,müşterilere sipariş etmektedirler.
Tam bir vahşet örneği.
-Anne karnındaki çocuğun feryadına kulak vermeli.
-Akrep kadar da olsa şefkat göstermelidir.
Bu durum çocuğu değil,annenin şefkatini öldürmektir.
*Âyette:”Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da, sizi de biz rızıklandırırız. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.”
MEHMET ÖZÇELİK
08-06-2012