BEDEVİLER
BEDEVİLER
Kur’an-ı Kerim-de Bedeviler ifadesi 4 surede,10 ayette geçer.
Bedevi;çölde yaşayan,şehrin özelliklerinden uzak ve uzakta,medeni ve medeniyetin kurallarından uzak yaşayan kimselerdir.
Bir kişi en medeni devlet ve mekânda da olsa,medeni olmadıktan sonra bedevidir.
Kur’an-da Bedeviler tanımlanır ve onların özelliklerinden bahsedilirken,şu özellikleri ortaya çıkar;
-Yalan söyleme.
-Cehaletten kaynaklanan sebeble inanmama,yontulup düzenlenmeme cihetiyle de nifak ve münafığa teşbih edilmiştir.
Zira Kur’an-da Münafıklardan bahsedilirken,onların;Huşubun müsennedeh-“Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler.”
Yontulmaya ihtiyaçları vardır.
-Kendimenfaatlarını,başkalarının zararına tercih ederler.
-Misafir-perverdirler.
-Azap ve sıkıntı üzerlerinden eksik olmaz.
-Peygamberde olsa,kendi canlarını ve hayatlarını tercih ederler.
-Uğrak yerlerde bulunduklarından haberin kaynağına sahiptirler.
-Mal ve ailelerine düşkün olup,kalbleriyle dilleri arasında bir fark yoktur.
-Kalblerini doldurma ve doyurma yoluna gitmezler.
-Sözlerinden dönme özelliğine sahiptirler.
“Bedevîlerden mazeret ileri sürenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah’a ve Resûlüne yalan söyleyenler ise (mazeret bile belirtmeden) oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara elem dolu bir azap isabet edecektir.”
“Bedevîler inkâr ve nifak bakımından daha ileri ve Allah’ın peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Bedevîlerden öyleleri vardır ki, (Allah yolunda) harcayacakları şeyi bir zarar sayar ve (bundan kurtulmak için) size belâlar gelmesini beklerler. Kötü belâlar kendi başlarına olsun. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Bedevîlerden kimileri de vardır ki, Allah’a ve hret gününe inanır. Harcayacaklarını, Allah katında yakınlığa ve Peygamberin dualarını almağa vesile sayarlar. Bilesiniz ki bu, (Allah katında) onlar için yakınlıktır. Allah, onları rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
“Çevrenizdeki bedevîlerden birtakım münafıklar vardır. Medine halkından da münafıklıkta direnenler var ki sen onları bilmezsin. Biz onları biliriz. Onlara iki defa azap edeceğiz. Sonra da büyük bir azaba itileceklerdir.”
“Medine halkı ve onların çevresinde bulunan bedevîlere, Allah’ın Resûlünden geri kalmak, kendi canlarını onun canından üstün tutmak yaraşmaz. Çünkü onların, Allah yolunda çektikleri susuzluk, yorgunluk, açlık, kâfirleri öfkelendirmek üzere bir yere adım atmaları ve düşmana karşı herhangi bir başarı kazanmaları gibi hiçbir olay yoktur ki karşılığında kendilerine iyi bir amel(in sevabı) yazılmış olmasın. Şüphesiz Allah, iyilik yapanların mükâfatını elbette zayi etmez.”
“Düşman birliklerinin gitmediğini sanıyorlar. Düşman birlikleri (bir daha) gelecek olsa, isterler ki, (çölde) bedevilerin arasında bulunsunlar da size dair haberleri (gidip gelenlerden) sorsunlar. İçinizde bulunsalardı da pek az savaşırlardı.”
“Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanları sana, “Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah’tan bizim için af dile” diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: “Allah, sizin bir zarara uğramanızı dilerse, yahut bir yarar elde etmenizi dilerse, O’na karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”
“Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: “Siz, güçlü kuvvetli bir kavme karşı teslim oluncaya kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi elem dolu bir azaba uğratır.”
“Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat boyun eğdik” deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Bedevi yontulmamış kişi.
Doğudaki cehaletten kurtulmamış insanlarda böyledir.Kabadır,yontulmamıştır.
Ondandır ki çok çabuk oyuna gelmektedirler,Sürekli kaşınan yaralardan irinler akmakta,ihtilaflar bir tavuk bahanesiyle bile çok rahat körüklenmektedir.
MEHMET ÖZÇELİK
17-03-2013