Türkiye Abd ile Akdeniz’de ortak tatbikat yapacakmış!

Ben askeri stratejiyi bilmem ancak şunu bilirim ki; 1992 yılında bizim en büyük savaş gemimizi gene böyle bir ortak tatbikatta vurmuş ve haber verirken de;

Biz sizin savaş geminizi vurduk, özür dileriz, geçiştirmesi ile basitçe ifade etmişlerdi.

Gene de DİKKAT derim.

Zira bir mümin bir delikten iki kere ısırılmaz.

-2 Ekim 1992 tarihinde Display Determination-92 (Kararlılık Gösterisi-92) adlı NATO tatbikatı sırasında Ege’de Türk savaş gemisi Muavenet’in, ABD uçak  gemisi Saratoga’nın ateşlediği 2 adet Seasparrow hava savunma füzesiyle vurulmasının üzerinden tam 29 yıl geçti.

-Bae ve Suudu Arabistan maalesef yunanla ortak tatbikat yapmakla, kimin yanında olduklarını göstermişlerdir.

O Suud ki; Mukaddes beldenin güya bekçiliğini yapar, haremin koruculuğunu yaptığı halde, İslamın haremine saldıranlarla ortaklık yapmaktadır.

Derin bir ortaklık olmasın![1]

-ABD ile ortak tatbikat aldatmaca ve göz boyama olmasın.

-ABD’ ne kadar güvenilir ve güvenlidir?

S400’ leri kurmayın, uygulamayın diyorlar, alan ortaklarını görmeksizin.

Havadan bizim İçin bir tehdit var. Yunanistan’a binlerce silah veriyorlar. PKK’ya 50.000 tıra yakın silah verdiler. Bunlar etrafımızı çeviriyorlar ve bizimle de ortak bir tatbikat yapma bahanesiyle tıpkı 1992’de gemimizi batırdıkları gibi, yine birçok işi batırabilirler.

Devletin özellikle Ordu’nun bu konuda müteyakkız olması lazım. Bu işin içerisinde hile olabilir. Avrupa çok rahatlıkla yalan söylüyor. Bu konuda ortak gibi görünüp, yüzü güler bir şekilde yüzüne gülüp, arkasından çok planı çevirebilir. Şimdiye kadar yaptıkları bunun bir delilidir. Devletin bu konuda gayet uyanık olması, dikkat etmesi, tedbirini alması, taviz vermemesi, yaptığı isabetli hareketini sürdürmesi gerekir.

-15 Temmuz’da havadan saldırmadılar mı? 15 Temmuz’da havadan yaptıkları saldırıları veya Sayın Erdoğan’ı eğer öldürme teşebbüsünde başarılı olsalardı Türkiye bugün, bugünkü gibi olmazdı.

İster istemez Amerika’nın boyunduruğu da devam ederdi. Şimdi de hala içteki durumların sürdürülmeye çalışılması gibi.

-Rahatlıkla diyebilirim ki A planını uygulayıp gerçekleştiremeyen ABD, bir asra yakın en az 50 yıldır Kriptolarını devreye koydu. B-C-D-E planlarını devreye koydu. Onda da başarılı olamayınca, bütün harfleri devreye koyacak, hepsini uygulamaya koyacaktır. Bu konuda dikkatli olunması lazım. İhanet etmemesi için bir sebep yoktur. Çünkü kendisine diklenen, kendisine itaat etmeyen bir hükümet ve bir devlet var.

Sürekli bizimle müttefik olduğunu söyleyen ABD; bizi vuran askerimizi, polisimizi, hatta halkımızı ve binlerce insanı öldüren Pkk’ya en büyük destekçidir. En büyük silah desteğini o vermektedir ve onu siyasi olarak İçeride de maddi manevi, her yönüyle de desteklemektedir ve çok rahatlıkla bu konuda hükümetin yaptığı faaliyetlere müdahale etmekte ve tenkit etmektedir.

Bu samimiliktir ve ne de bir müttefiklik…

 MEHMET ÖZÇELİK

24-03-2021

[1] https://www.facebook.com/ustadov/posts/2693847334187817

http://www.tesbitler.com/index.php?s=ZAMAN

https://islamansiklopedisi.org.tr/mirac

KADER AĞLARINI ÖRÜYOR

Gerçekten irademizin ve kudretimizin üstünde kader ağlarını örüyor.

En önemlisi ise içteki bağların çözülmesidir.

Allah bu milleti mahcup etmez.

Allah bu milleti yolda bırakmaz.

Allah burada düşen sancağı, başkalarını getirerek kaldırtmaz.

Bu millet bu işe memurdur.

Hayat aynı hat üzere gitmemektedir.

Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.

Biz bir asırdır fazlasıyla bedel ödedik.

Artık ödetenler düşünsün.

Küfür devam eder ancak zulüm devam etmez.

Bıçak kemiğe dayanmış, her tarafı zulüm sarmıştır.

Köpeğine ağlayan batı, Allah’ın kullarını öldürüyor.

Allah’ın kullarının feryadı ve dilekçesi arşa çoktan çıktı.

Allah imhal eder fakat asla ihmal etmez.

Bir değişim görünüyor.

Biz mi yükseliyoruz yoksa batı mı alçalıyor?

Yoksa her ikisi mi?

-Suriyeli denizden karaya Vuran Aylan bebek gibi, nice bebeklere deniz mezar oluyor.

Bir annenin değil, dünyanın taşıyamayacağı ve altında ezileceği bir haber;

-“Bir anne için en büyük acı: Ölen bebeğini denize bıraktı.

TCG Bozcaada korvetinin Lübnan açıklarında kurtardığı mülteci teknesinden büyük bir dram çıktı. 36 kişinin kurtarıldığı gemide 4 kişi açlık ve susuzluktan öldü, 10 kişi umutla atladıkları denizde kayboldu. Zeynep el Kak yaşadıkları tarifsiz acıyı şöyle anlattı: 2 yaşındaki oğlum su için çığlık atıyordu. Onu kaybettik. Kefenledim ve iple tekneye bağladık. 2 gün tekneye bağlı şekilde suda kaldı. Eşim bırakırsak onun sayesinde kurtulabileceğimizi söyledi. Sonra oğlumun cansız bedenini denize bıraktık.”[1]

-”Kitab ehlinden hiç kimse yoktur ki ölümünden önce, ona (İsa’ya) iman edecek olmasın. Kıyamet günü, o (İsa) onların aleyhine şahit olacaktır.”[2]

MEHMET ÖZÇELİK

18-12-2020

[1] https://www.yenisafak.com/gundem/bir-anne-icin-en-buyuk-aci-olen-bebegini-denize-birakti-3567753

[2] Nisâ Suresi 159. Ayet.