TIKAÇ

TIKAÇ
*’Yeter, Atatürk’ü korumayın artık’
(AB İlerleme Raporu’nda, Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlamada sıkça kullanıldığı uyarısı yer aldı )
Yukarıdaki ifade,Avrupa İlerleme 2011 raporundan.
Dünyada hiçbir devlet adamı ve özellikle hayatından sonra bizdeki gibi ve de firavun ve nemrutlar da dahil olmak üzere kanunla korunan bir kişi yoktur.
Kanuna konulan Atatürkü koruma kanunu,aslında onu korumak değil, korumaya muhtaç ve aciz bir kimse olduğunu ima etmektir.
Toplum ve tarih tarafından kabul edilen ve kabul gören bir kimse,asla ve asla kanunla korunmaz ve de korunmaya da ihtiyacı yoktur.
Bizdeki bir asırlık tezatlar hariç olmak üzere.
*Atatürke bağlı ve bağımlı kalınarak tanınamaz ve gelişilemez..
*Atatürkün devleti,az olsun benim olsun,demiştir.Kaybedilenleri kazanma yoluna gitmemiştir.
*Bundan olsa gerek ki;Afet İnan başkanlığındaki bir heyet 1935-38 yılları arasında Anadolunun bir çok yerlerinden ve türbelerinden getirilen 64 bin kafatası tarihe karıştı.Irkçılık zihniyetiyle kafatası avcıları,içinde Mimar Sinan-ın da bulunduğu kafataslarını müzeye koyacağız bahanesiyle tarihe ve o insanlara saygısızlık yapmakla kalmamış,denaetlerini göstermişlerdir.”
Kafatası avcılığı yapılmıştır.
*Atatürk Avrupacı,İnönü Atlantikçidir.
Bundan dolayı Atatürkle milletin karşı karşıya getirilmesinden ve de gelmesinden önce,Atatürkle İnönü karşı karşıya gelmişlerdir.
Paraların üzerinden Atatürk resminin kaldırılarak,yerine İnönü-nün resmi konularak başlanmıştır bu kavga.
*Türkiye-de kurulan laiklik ılımlı bir islamın doğması için değil,ölmesi için planlanmıştır.Ancak içten yükselen manevi dinamikler,İslam ülkelerindeki yerinin farklı olmasında önemli rol oynamıştır.
Hesap tutmadı ve tersine tepti.
Bunun delili lozan-da yapılan anlaşmada ve Türklere verilen tavizin bedelidir.
Elimize kelepçe vurmayanlar,akıl ve kalbimize prangalar vurdular.
*Vatanın kurtulmasında adeta yediden yetmişe,kadın erkek,yaşlı genç herkesin başarısını görmeyerek,bütün başarıyı bir şahsa vererek zulmedilmekte,milletin kahramanlığı gölgelenmektedir.Veya Atatürke insan üstü bir özellik verme çabalarıdır.

” MAREŞAL FEVZİ ÇAKMAK PAŞA’NIN SIRRI:
Fevzi Pasa… bu ifşayı, refikası Fitnat hanıma söyle açıklamıştır:
«Fitnat. Öyle birşey biliyorum ki ortaya çıkıp söylememe bugüne kadarki tutumumuz ve davranışlarımız müsait değil. Mecburum, bu sırrı kendimle beraber mezara götürmeye»
Ve iste Mareşalin senelerce sakladığı büyük sır ki, Sultan Vahdettin’in vatansever bir insan olduğunu ve kurtuluşu (İstiklal savasın kazanılması) Anadolu’da gördüğünü apaçık göstermektedir.
Dinleyelim Fevzi Paşayı:
«Mütareke senesinde, bir Cuma selamlığından sonra Sultan Vahdettin beni huzuruna kabul etti.
“Pasa, dedi. Durumu görüyorsunuz. Bu işler anca Anadolu’da teşkilatlanarak kurtarılabilir. Bana Anadolu’da teşkilat kuracak, memleketi şu karanlık durumdan kurtarabilecek Paşaların bir listesini yapıp getirin”
Ertesi Cuma, yine selamlıktan sonra huzuruna girip hazırladığım listeyi verdim. Dikkatle okuduktan sonra, bir müddet sustu. sonra yarı kapalı gözleriyle ağır ağır, tane tane konuşmaya başladı: “Paşa, Mustafa Kemal Paşa hırsız mıdır” “Haşa Padişahım”
“Bir namuzsuzluğu, ahlaksızlığı var mıdır ?” “Haşa Padişahım” “Beceriksiz ve kabiliyetsiz midir?” “Hayır efendim. O hepimizden bilgili, kabiliyetli ve dinamiktir” “O halde bu listeye niçin onun adını yazmadınız?..” “Hiç düşünmeden cevap verdim: “Padişahım, Mustafa Kemal Pasa yenilik, bilhassa öteden beri Cumhuriyet taraftarıdır” Padişah elindeki kağıdı atar gibi masanın üzerine bıraktı…Ayağa kalkıp pencereye döndü. Limanda demirli İtilaf devletleri (İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan) gemilerini göstererek:
“Paşa, Paşa…Bu gemileri görmek kanıma dokunuyor. Bu memleket kurtulsun da isterse Cumhuriyet olsun…Kendine selamla birlikte tebliğ ediniz, haftaya Cuma günü Mustafa Kemal Paşa’yı göreceğim »
Vatanın kurtarılmasında tüm Anadolu ayaktaydı.
*1918-de Vahdettin başa geçince ordu komutanı olan M.Kemal,büyük övgülerle onu tebrik eder.
*Şakir Paşa Vahdettine iki defa;M.Kemali anadoluya göndermemesini zira onun saltanat ve hilafet düşmanı olduğunu söylemesine rağmen Vahdettin;memleketin selametinin önemli olduğunu,kendi saltanatının gitmesinin önemli olmadığını söyleyerek, her türlü yetkiyle donatarak anadoluya gönderiyor.
*Atatürk samsuna çıktığında kendisine verilen yetki kimseye verilmemiştir.
*Savaşa girip bir çok silah atmadan sahip olduğumuz yerleri terk etmemizin müsebbibi ittihat ve terakkidir.Vahdettin bunu gazete ile duyurmuş ve sadrazamlıktaki bu ekibi tehditlere rağmen devre dışı bırakmıştır.
*Özellikle Cemal-Talat-Enver üçlüsünün ihmali büyüktür.
Felaketin sorumlusu olan bu kişiler,bir sabah deniz yoluyla Almanyaya kaçarken,memleketi de düşmanın kucağına atmışlardır.
Suriye-de bulunan İsmet İnönü de burayı bırakarak merkeze geçer.
*Türkiye nasıl bir Türkiye?Kimin hakim olup hükmettiği bir Türkiye?
Atatürk mahkumu Türkiye mi,Atatürk hakimiyeti Türkiye mi,Atatürkün hükmettiği Türkiye mi,Olmayan bir Atatürk sultası mı hakim,Korkutulan Atatürkle mi karşı karşıyayız,Hayali Atatürk korkusu mu üretilmekte,Korku devletinin başı mı Atatürk,Büyütülen dev mi Atatürk,Zamanımıza değil,zamanın kendisine taşındığı bir Atatürk mü,Ismarlama Atatürkçülük mü,Kahramanları setreden hayali kahraman mı?Resmiyeti aşamayan bir Atatürk mü?Bunların hangisi?
Ölmüş gitmiş,dünyadan bağlantısı kesilmiş,günah ve sevabıyla huzuru ilahiyeye varmış bir kişiye bu milleti adeta mahkum etmek,olsa olsa bir azınlığın çoğunluğa hakimiyet kurma çabasından başka bir şey değildir.
*Cumhuriyet devleti miras yedi bir devlettir.
Geçmişine sahip olmadı,olmamakla kalmadı,ona aid ne kadar değerler ve birikim varsa,hoyratça,şuursuzca,kin ve nefret içinde ortadan kaldırdı.
17-10-2011
MEHMET ÖZÇELİK

Loading

No ResponsesOcak 2nd, 2015