PERŞEMBE’NİN GELİŞİ

PERŞEMBE’NİN GELİŞİ

Gerçekten de Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olurmuş.

CHP belediyeleri alır almaz bilinen gerçek yüzünü de göstermiş oldu.

Kur’an kursuna giden ekmek ve servis yardımını kaldırdı.

Suriyelilere yemek vermeyi iptal etti.

15 temmuz şehidi Ömer Halisdemir-in posterini kaldırdı.

Ondan destek alan HDP sözcüsü Yahudi ağzıyla arzı mev’ud olan, vadedilmiş bereketli toprakları peşkeş çekti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Tunç Soyer’in ilk icraatı FETÖ ve PKK’yı sevindirmek oldu. Terör örgütleriyle ilişkili olduğu gerekçesiyle KHK ile meslekten ihraç edilenlerle ilgili CHP’li Soyer, ‘Biz KHK ile atılmış öğretmenleri zabıta olarak alacağız’ dedi.

Ayyuka çıkan çığırtkanlıklar ve mızıkcılıklarda cabası.

Daha zaman içerisinde kimbilir daha neler yapacaklarını göreceğiz.

Bekleyin, yakında tüm sinemalarda birden gösterime girecektir.

Birde bunların devlet yönetimine geldiklerini düşündüğümüzde, geçmişte görüldüğü gibi karanlığın çökeceğini bekleyebilirsiniz.

Ondandır ki bu millet kendi iradesiyle bunları iktidara taşımaz, devleti teslim etmez.

Ondandır ki şimdiye kadar ya darbelerden medet ummuşlar yada hile yoluna gitmişlerdir.

ARKASI YARIN

Ne gariptir ki İstanbul seçimlerinde kapının neden açık bırakıldığı ve ihmalde bulunulduğundan bahsedilirken, hırsızdan yani çalınan oylardan pek bahsedilmez.

-Suriyeli soruyor, Esed’in eline düşmekle, CHP’nin eline düşmek arasında ne fark var?

Gelir gelmez Belediye başkanı ekmeğini kesti, iş yeri açmasına müsaade etmiyor ve Suriye’ye gitsin diyor.

Yani ölenler gibi sende öl diyor.

Ona oy verenler içinde insaflı olanlar düşünsün, ölene kadar vicdanları rahat edecekmi?

Hem Kur’an’ı Kerim’i öperek göreve başla ve içindekine aykırı harekette bulun!

Ne kadar samimilik…[1]

-FETÖ destekçisi, eski Pentagon yetkilisi Neo-Con yazar Michael Rubin, 31 Mart seçimleriyle ilgili skandal bir paylaşımda bulundu.

“Merak ediyorum, eğer Erdoğan İstanbul seçimini çalarsa ve protestolar başlarsa, SADAT kalabalıklara ateş açarak masum insanları öldürüp daha önce olduğu gibi suçu Erdoğan’ın düşmanlarına mı atacak acaba.”

-Ve küçük bir değişimden bakın İsrail bile nasıl sevindi;”Mescid’i Aksa’da bir Filistinli’nin Türk ziyaretçilere yaptığı konuşma izleyenleri duygulandırdı. Filistinli vatandaş ‘Allah sizi sevdiriyor. Allah düşmanlarını kızdırıyorsunuz. Türkiye’deki seçimlerden sonra işgalci İsrailliler bize neler yaptı. Bizimle dalga geçtiler. ‘Sultan gitti, sultan bitti diye dalga geçtiler’ dedi.”

Bekleyin… Devamı gelecek. Tüm sinemalarda..

İster istemez insanı korkutuyor, acaba dağda biten terör ve terörist şehremi iniyor?

Terörü besleyen devletler bu durumdan güç mü aldılar?

YÖNETİCİLERE ÖĞÜTLER

Hangi belediyeye kim gelirse gelsin, önce kendisine şunu sorsun;

-Ebu Bekr Razi’ye göre yönetici de birtakım özellikler olması zorunludur. Ona göre yönetici toplumdaki diğer sıradan insanlardan farklıdır. Farklılığı da yaratılışından getirdiği birtakım özelliklerle birlikte ahlaki üstünlüğü ile ilahi kaynaktan beslenerek vazifesini icra etmesi gerekir.

-Yönetici olan kişilerin görevlerinin başına geçtiklerinde icraatlarında her daim dikkatli ve emin adımlar atmak zorundadır.
Çünkü Ebu Bekr Razi’ye göre yöneticiler ellerindeki gücü ve zenginliği yanlış kullandıkları zaman kendilerine hediyeler sunan toplumun ileri gelenleri, muhalifleri ve kendi düşmanları tarafından her zaman hedef tahtasına oturtulurlar.

-Yöneticilik aynı zamanda bir fıtrat mevzusudur. Yaratılıştan yönetici özelliklere sahip olmak gerekir.

-Yöneticinin fıtratında olması gereken özellikler arasında yumuşak huylu, işlerini
yürütürken temkinli, tedbirli ve soğukkanlı olması zorunludur. Doğruluktan taviz vermeden, nefsi hislerinin incelmesiyle, tahmin gücü yüksek olmalıdır ki buna kaynaklık
eden asıl gücün ilahi bir güç kaynağı olduğunu yönetimindekilere hissettirilmelidir.

-Yöneticinin gücü ve iktidarı uygun yönetmesi, halkın vicdanını rahatlatır, onları yöneticiye bağlı hale getirir, dayanışma içinde olmalarını sağlar.

-Bir toplumun huzurunu sağlayan temel unsurlardan biri de adalettir. Adalet kişilerin temel hak ve hürriyetlerini koruma altına almıştır. Adaletin sağlanması kişi de huzuru sağlar ki huzurlu bir birey hem kendisine hem de yaşadığı topluma faydalı olur. Bu
nedenle Ebu Bekr Razi’ye göre yönetici adaleti sevmeli ve zulümden iğrenmelidir. Kendi
aleyhine de olsa bu erdemleri uygulamalıdır.

-Yönetici kendi istek ve arzularını bir kenara bıraktığında ilahi gücün desteğine
ulaşmış demektir.” [2]

MEHMET ÖZÇELİK

10-04-2019


[1] https://m.seslimakale.com.tr/haberdetay/belediyenin-yeni-icraati-suriyeliye-yemek-yok-13805

[2] Bak.AHLAK FELSEFESİ BAĞLAMINDA EBU BEKR RAZİ’YE GÖRE YÖNETİCİNİN ÖZELLİKLERİ.

Loading

No ResponsesNisan 10th, 2019