HAKİKAT VE TARİKAT
HAKİKAT VE TARİKAT
Hakikat ve tarikat farkı;
Hakikat ;netice,sonuç,kemal,cemal,kenzi mahfi,O,Allah…
Tarikat ise,O’na giden yol.O’na giden yollar mahlukatın nefesleri sayısınca.
Her yol O’na çıkar.
İman ve marifet,muhabbet ve rüyet birer hakikattır.
Kâinat içindekilerle beraber hakikata gitmektedir.
İnsanlar hakikat yolunun yolcusudurlar.
Bizle gelecek olan iman ve ameldir.Kalacak olan ise,beden,makam,mevki ve mal gibi maddi şeylerdir.
Bir ömür üzerinde kavga ettiğimiz her şey burada kalacaktır.
Vücudumuz için ne masraflar yapmış,hayatımızı ona vermiştik.
Ancak o ve onun gibi şeyleri hep bırakıp da gidiyoruz.
Kendimizle getirmediğimiz gibi,götürmüyoruz da…
Nasıl geldiysek,öyle de gidiyoruz.
Her şeyi burada bırakıyor,hiç biri bizimle gelmiyor.
Allah hakikatın dışındakileri kabul etmiyor.
Bütün enbiyalar,evliyalar,müceddid ve alimler her biri hakikatın bir izini,özünü ve yolunu göstermişlerdir.
Her şey Hak tarafından hakikat olarak yaratılmış iken,İnsan seyriyle hakikatın hakikatına yükselmekte ve yürümektedir.
Allah’ın dışında olan her şey her ne kadar Hak tarafından yaratılıp bir hakikatı olsa da,ancak O’nun varlığının hakikatı yanında bir gölge mesabesindedir.
Ondandır ki,vahdetül vücud ve vahdetüş şühud ehli O’nun varlığının dışındaki eşyaya varlık dememişlerdir.
Aslında gerçek varlık demek değildir.
Zira her şeyin varlığı,O’nun varlığı ile kaimdir.
O’nun varlığı ezeli ve ebedi yani başlangıç ve sonu olmazken,O’nun dışındaki tüm varlıklar belli bir noktada varlığa çıkarken,belli bir noktada yok olmaktadırlar.
O’nun varlığı varlıklara bir vücud vermektedir.
*İbrahim Hakkı Hazretleri şöyle der:
Bulunmaz Rabbimin zıddı ve niddi, misli âlemde,
Ve suretten münezzehtir, mukaddestir Teâlallah.
Şerîki yok, berîdir doğmadan doğurmadan ancak,
Ehaddir, küfvü yok, “İhlâs” içinde zikreder Allah.
Ne cismu ne arazdır, ne mütehayyiz ne cevherdir
Yemez, içmez, zaman geçmez berîdir cümleden Allah.
Tebeddülden, tagayyürden, dahi elvânu eşkâlden,
Muhakkak ol müberrâdır budur selbî sıfâtullah.
Ne göklerde ne yerlerde, ne sağu sol ne ön ardda,
Cihetlerden münezzehtir ki hiç olmaz mekânullah
Hudâ vardır velî, varlığına yok evvelü âhir;
Yine ol varlığıdır kendinden, gayrı değil vallah.
Bu âlem yoğ iken ol var idi, ferdü tekü tenhâ;
Değildir kimseye muhtaç O, hep muhtaç gayrullah.
Âna hâdis hulûl etmez ve bir şey vacib olmaz kim;
Her işte hikmeti vardır, abes fiil işlemez Allah.
MEHMET ÖZÇELİK
15-02-2014