EĞİTİM EMİN ELLERDE
EĞİTİM EMİN ELLERDE
İnsan hayatında derin izler bırakan önemli şahsiyetlerin başında şüphesiz öğretmenler gelir.
Geriye dönüp baktığımızda hiç unutmadığımız, çocukluk ve gençlik yıllarımızı süsleyen yıldızlardır onlar.
Yeri gelir babacan tavırlarıyla yön gösterirler; yeri gelir anne şefkatiyle cana can katarlar.
Her bir gencin gönlünde yatan aslandır onlar; izlerinden gidilecek idol insanlardır.
Modernizmin getirdiği hızlı değişimin sonucu bütün kurumlarda olduğu gibi eğitim kurumlarında da yozlaşma süreci yaşanmıştır.
Zaman zaman nerede o yetenekli eski-mez öğretmenler dediğimiz olmuştur.
Tabi o günün koşullarıyla bugünün koşullarını bir tutarak, günümüz şartlarında yetişen öğretmenleri acımasızca eleştirmek haksızlık olur.
Elbette bugünün öğretmenleri de en üst düzeyde eğitim alıp pedagojik formasyonlarını tamamlayarak meslek hayatına başlıyorlar.
Ne var ki yeni mezun olan bir meslektaşımız geldiği okulun biraz uzağında kalıyor, oryantasyon sürecinde zorluklar çekebiliyor.
İnovasyona açık yepyeni bilgilerle donanmış öğretmenimiz, aldığı teorik bilgileri sahada pratiğe aktaracak bir ortama ihtiyaç duyabiliyor.
İşte tam da bu noktada bakanlığımız aday öğretmen yetiştirme sürecini keşfetti, öğretmenini yalnız bırakmayacak, ona nefes aldıracak bir uygulamayı başlattı.
Eskilerin usta-çırak ilişkisi dediği bir yöntem biçimiyle her bir aday öğretmene mesleğinde en az 10 yılını doldurmuş usta bir öğretmeni rehber olarak verdi.
Bu öğretmenlerimiz haftanın 3 günü onlarla derse girecekler. Bir günü okul dışı faaliyetlerde bulunacaklar.
Aday öğretmenler okuldaki tüm iş ve işleyişlerden haberdar olup yeri geldiğinde bizzat katkıda bulunacaklar.
Genç öğretmenler bu süreci bulundukları ilde geçirebilecekler; 6 aylık süreçten sonra atandıkları illere gidip görevlerine başlayacaklar.
Burada rehber öğretmenler bilgi ve tecrübelerini aktarırken, henüz çok yeni bilgilerle mücehhez olan genç meslektaşlarından da yararlanma fırsatı yakalayacaklar.
Yani kazan-kazan formülü çerçevesinde interaktif iletişime dayalı güzel bir uygulama söz konusu olacak.
Haddizatında eğitim, gelişime ve değişime açık uzun soluklu bir süreçtir. Bu sürecin aktörü durumunda olan öğretmenlerin de şüphesiz bu gerçekten hareketle kendisini sürekli yenilemesi gerekmektedir.
Eskilerin, “zamanın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkar olunmaz” dedikleri, zaman değiştikçe bir takım değişim ve gelişimlere açık olmak gerekir.
Yine Mevlana’nın deyimiyle, “dün dünde kalmıştır, bugün yeni şeyler söylemek lazımdır”
Bugünün nesline hitap edebilmek için bugünün enstrümanlarını iyi bilip kullanmak gerekir.
Hz. Ali’nin, “nesillerinizi kendi çağınıza göre değil, onların çağına göre yetiştirin” vecizesini de dikkate alarak teknolojinin nimetlerini her fırsatta en iyi şekilde değerlendirerek yavrularımıza istikamet vermek zorundayız.
Teknoloji şahikasıyla dünyanın global bir köy haline geldiği şu çağda, kuşaklararası çatışmayı minimize edecek bu tür uygulamaların çok yerinde olacağı kanaatindeyiz.
Bakanlığımızın ortaya koyduğu bu güzel ve yerinde uygulamanın eğitime yeni ufuklar açacak hayırlara vesile olmasını diliyorum.
26.02.2016
İHSAN ÜNLÜ