GEÇMİŞTEN GELECEĞE CHP
GEÇMİŞTEN GELECEĞE CHP
“CHP sosyalistliğini ilan etti. Yıllardır CHP’nin ağzında gevelediği sosyalizmin,nihayet ilan edildi. Kasım’da toplanan kurultayda Ecevit’in teklifi ile kabul edilen sosyalist Enternasyonele katılma kararından sonra CHP lideri “Daha önce çeşitli ülkelerden sosyalist enternasyonele katılmamız için teklif alıyorduk. Ancak konuyu genel kurula getirmeyi uygun gördük.”diyerek,delegelere teşekkür etti.”
“ Kızıl güneş doğacaktır-diye pankartların asıldığı Tandoğan mitinginden sonra CHP kızıl güneşi doğurmak için,DİSK ve TÖB-DER’le çeşitli eylemlere girişti.-Mitinglerini ve direnişlerini destekledi.- Bütün bunların yanı sıra kendi içinde de çatışmaları sürdürdü.
…. Kominist Avrupa Barış ve Özgürlük komitesi adli teşekkülün bildirisinde Türkiye Kominist Partisi ile CHP yan yana yer alırken;CHP-li aşırılardan Mustafa Ok,Eceviti cesaretsizlikle suçluyordu.
Daha sonraki günlerde ise ilçe kongrelerinde Maocu ve Rus yanlıları arasında silahlı sopalı kavgalar başlayacaktı.”[1]
Yukarıda yapmış olduğumuz alıntılar sadece 70 yıllık sahneden,oynana yüzlerce oyundan,binlerce sahnelerden kısa bir kesittir.
CHP Rusyayı Türkiyeye taşımada çok gayret gösterdi. 1971 ihtilali bu gayenin tahakkukunun kesinliğine akamet ile son vermiş,gerçekleşememiştir.
İşte bu 70 yıllık dönemde inancı sebebiyle inançlı insanlar hapishanelere tıkandı. Bu mağdur ve mazlumların başında Nurcular adıyla Bediüzzaman Said Nursi ve Talebeleri gelir.
Bu gün belkide her evi süsleyen bu kırmızı kitaplardan,sadece Kur’an-ı Kerimin asrın idrakine sunulan bir tefsirden başka özelliği olmayıb yani siyasi bir tarz takib etmeden,insanımızın birkaç asırdır kaybettiği değerlerini onlara kazandırmayı hedeflemiştir.
İsmet İnönünün tek şefliği dönemi de bu partinin altında gelişmiştir.
SHP ve DSP ise CHP kökünden ayrılan dallardan ibarettir.
SHP’nin TMKT hayranlığı da CHP kökünden ileri gelir.
CHP’nin mazisi her ne kadar bir çok belgelerle isliliği açıkça bilinse de,sis perdeleri tamamen açılmış değildir.
Zaman en güzel şahit,istikbal en doğru müfessir ve yorumlayıcıdır.
CHP bir asra yaklaşan döneminde hep insanların kalbleriyle uğraşmış,karanlık güçlere ev sahipliği yapmıştır.
Getirdiği ve yapıp uyguladığı kanunlarla dine,vicdana,fikre vurduğu prangalarla kendini arife gerek kalmadan tarif etmiştir.
Bu insanlar;bir asırdır bu partinin liderliğinde maddi-manevi çöl hayatı yaşadılar ve yaşattılar.
70 yıldır elle tutulur,gözle görülür müşahhas bir hizmet gösterilemez.
İşte GAP için yapılacak hizmetlere Ecevitin reddi ve cevabı olarak temel atmayı “Göbek atma”,olarak ifade ediyor,karşı çıkıyorlardı.
Türkiye de sürekli bir ihtilal ve sefalet havası estiriliyordu. Toplum sefalet içerisinde terk ediliyordu.
Manevi kıtlığın olduğu yerde,maddi refah aranmaz ve aranmamalıdır.
Bu millet gaz lambalarını yakmak için saatlerce gaz kuyruğunda bekledi,çoğu zaman onu da bulamadı.
Bir çok ihtiyaçlar bulunamıyor,ilerlemeye matuf her hangi bir şey de yapılmıyordu. Zira sosyalizmin zeminini oluşturmak,onu seslendirmek için fakir bir toplum oluşturup,fakirlik edebiyatı yapmak gerekiyordu. Aksi takdirde neyin propağandası yapılacak,bayrağı dalgalandırılacaktı? Sosyalizmin iflas etmemesi uğruna,millet iflas ettirildi.
Bu parti bu ideolojisini devam ettirmek üzere her devirde kendini göstermeye çalışıyordu. Bunun uğruna hükümetten düşse de iktidardan düşmüyor,düşmekte istemiyordu. Kavga koltuk kavgası haline dönüşüyordu. Bu durum şunu hatırlatmaktadır;
“1881 Londra anarşist kongresi şu karara varır:”kurulu düzenin her hangi bir temsilcisini;öldürmek meşrudur.”
Sanki milletin madden ve manen bu sıkıntılara giriftar olmasına zemin hazırlanıyor,kurtulmasına sebeb olacak engeller ve barajlar tesis ediliyordu.
Ve neticede toplum:”İhtilalci anarşizmle,demokratik sosyalizmin kökleri bir,işçi sınıfının acıları –ikisi içinde sefaletin sorumlusu;çağdaş toplum”[2] içerisine terk ediliyordu. Ve her zaman olduğu gibi:”Anarşizm her zaman işçi hareketine asalak olmuştur.”
Bu parti ile alakalı olarak Süleyman Hünkar adlı talebesinin
Süleyman Hünkar adlı talebesinin;”Efendim ben dalalette (tereddütte) kaldım.”dedim.
“Halk Partili mi olam,yoksa Demokrat Partili mi olam.”dedim.
(Elini kenara silkeleyerek) “Halk partisini şöyle bırak,onlar geberdi.”dedi.[3]
Ve CHP-nin yüzde doksan beşinin masum,yüzde beşinin sorumlu olduğunu,ancak partinin de yüzde beşin elinde olup menfice kullandıklarını da ifade etmiştir.
Böylece CHP’nin bir asır içerisinde yaptıkları asırlara taksim edilse,yeterde artar bile…
Bediüzzamanın ifadesiyle 300 sene de tamir edilemiyecek bir tahrib yapılmıştır.
Bu parti üzerinde yüzlerce cilt kitap ve yazılar yazılsa az kalır ve yerinde olur.
“Şapka düştü kel göründü.”zaman çok şapkaları düşürecek,keller görülecektir.
24-12-1994
MEHMET ÖZÇELİK
[1] Yeni Asya 1977 yıllığı. sh.132,134.
[2]Bak. Pınar derg. sayı. 74-78. Şubat. sh. 3.
[3] Son Şahitler. N. Şahiner. 2 / 273.