Kur’an’da Tefekkür
Kur’an’da Tefekkür
Kur’an-ı Kerim’de, akıl sahiplerinin göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür etmeleri emredilir. Tefekkür, sadece bir düşünme faaliyeti değil, aynı zamanda idrak etme, ibret alma ve iman bağını kuvvetlendirme vesilesidir. Yüce Allah, kâinattaki muazzam düzeni, gecenin gündüze, gündüzün geceye dönüşümünü, yaratılışın inceliklerini ve varlıkların işleyişini, tefekkür edenler için birer ayet (delil) olarak sunar.
İnsan, bu kâinat kitabını tefekkür nazarıyla okudukça, her şeyin bir hikmetle ve gayeyle yaratıldığını anlar. Bu idrak, fani olan dünyaya olan bağlılığı azaltır ve kalbi, ebedi olana yönlendirir.
İşte tefekkür kavramının Kur’an’daki yeri ve önemi hakkında bir ayet:
> “Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır. Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler. (Ve derler ki): Ey Rabbimiz! Sen bunları boş yere yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru.” (Âl-i İmrân, 3/190-191)
>
Risale-i Nur’da Tefekkür
Risale-i Nur Külliyatı, Kur’an’ın bu tefekkür emrini asrın idrakine sunar. Üstad Bediüzzaman Said Nursî, tefekkürü imanî bir ders ve manevi bir terakki aracı olarak anlatır. O’na göre, sadece ilimle kuru bir bilgi elde etmek yerine, manevi bir yolculuk olan tefekkür ile kalbi ve ruhu nurlandırmak elzemdir.
Tıpkı, kâinattan Halıkını soran bir seyyahın müşahedatı, gibi.
Bir hadiste;bir saatlik tefekkürün bir senelik nafile ibadetten daha hayırlı olduğu, ifade edilir.
Bu, kuru bir tefekkürden ziyade, imanı kuvvetlendiren ve marifete ulaştıran bir tefekkürdür.
>
Kelime Tahlili: Tefekkür ve İhtiva Ettikleri
Tefekkür kelimesi, f-k-r kökünden türemiştir. Fikr kelimesi, bir şeyin hakikatini idrak etmek için akıl yürütme, düşünme anlamına gelir. Tefekkür ise, bu düşünme faaliyetini daha derin ve etraflı bir şekilde, neticeye ulaşma gayesiyle yapmayı ifade eder. Bu, sadece bir anlık düşünce değil, bir süreçtir.
Türkçe’deki karşılıklarından olan ‘düşünme’ kelimesiyle kıyaslandığında, tefekkür kelimesi daha derin, gayeli ve maneviyatla bağlantılı bir muhtevayı ihtiva eder. Bu kelime, sadece zihinsel bir aktiviteyi değil, aynı zamanda kalbî bir yönelişi de belirtir.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com
10/10/2025