İsrail’in Satın Aldıkları, Kaybettikleri ve Kaçınılmaz Son
İsrail’in Satın Aldıkları, Kaybettikleri ve Kaçınılmaz Son
Dünya tarihi, zulüm üzerine kurulan hiçbir yapının ebedî ayakta kalmadığını defalarca göstermiştir. Firavun’un orduları, Nemrud’un saltanatı, Roma’nın kibri, Moğol’un yakıp yıkması ve daha niceleri… Hepsi, güçlerinin doruğunda iken yıkılıp tarihe gömüldüler. Bugün ise aynı ibretlik sahne İsrail’in gözler önünde yaşadığı bir çöküşün habercisidir.
Satın Alınmış Ruhlar ve Çöken İtibar
Amerikan siyasetinde paranın gücü, ahlakın önüne geçmiş durumda. New Mexico Senatörü Jay Block’un öz kızının, “Babam ruhunu şeytana sattı, İsrail’den para alıyor” çıkışı, aslında sadece bir aile içi serzeniş değil; Batı siyasetinin kara yüzünün ifşasıdır. İsrail’in lobi ağlarıyla satın aldığı vekiller, senatörler, medya patronları ve teknoloji devleri, zalimlerin safında durmayı tercih ettiler. Fakat unutuyorlar ki, satın alınan ruhların desteği bir milleti ebedî ayakta tutmaz; bilakis utancını çoğaltır.
İsrail’in Yalnızlaşan Lideri
Slovenya’nın Netanyahu’yu istenmeyen kişi ilan etmesi, Birleşmiş Milletler kürsüsünde boş salona hitap etmesi ve birçok devletin diplomatik boykotları… Bu, artık İsrail’in yalnızlaştığının somut göstergesidir. Tarih boyunca zalimler önce destekçilerinin alkışını kaybetti, sonra da zulmün ağırlığı altında boğuldular. Netanyahu’nun günümüzdeki hali, son dönem imparatorların çöküş psikolojisini hatırlatıyor.
Masumların Kanı Üzerine Kurulu Bir Devlet
Bir günde 140’tan fazla hava saldırısı, yüzlerce masumun kanı… UNRWA’nın ifadesiyle, her üç çocuktan biri açlıktan uyuyor. İsrail’in işlediği cinayetler sadece Filistin’i değil; Lübnan, Yemen, İran, Suriye ve hatta Katar gibi ülkeleri de hedef alan saldırganlıkla tüm bölgeyi ateşe atıyor. Katliam, artık sadece Gazze’nin değil, tüm insanlığın meselesi haline gelmiştir.
Beklenmedik Darbeler
İsrail’in teknolojiyle kurduğu gözetim imparatorluğu bile sarsılıyor. Microsoft’un milyonlarca Filistinliyi izlemek için kullanılan bulut hizmetini iptal etmesi, Çin’in BM üyeliğini tartışmaya açması, Oracle ve benzeri şirketlerin İsrail yanlısı duruşlarıyla açığa düşmesi… Bunlar, paranın her kapıyı açamadığını, teknolojinin de zulmün hizmetinde sonsuza dek kalamayacağını gösteriyor.
Ümmetin Onuru ve Direnişi
Öte yandan umut dolu sahneler de var. Gazze’ye doğru yol alan Sumud Filosu’na Türk Donanması’nın yardımı, bir milletin sadece siyasette değil, vicdanda ve denizde de mazlumun yanında olduğunu gösterdi. Erdoğan’ın ifadesiyle, bugün İsrail’in yanında yalnızca “bir avuç ülke” kaldı. Geriye kalan bütün vicdanlar, Filistin halkının yanında saf tuttu.
Kaçınılmaz Son
Bugün Netanyahu ve ekibi, ateşi büyütmeye çalışıyor olabilir. Ama tarihin kanunu bellidir: Zulüm payidar olmaz. Masumların kanı üzerine bina edilen hiçbir devlet ayakta kalamaz. Dün Hitler’in zulmü nasıl ki kendini yaktıysa, bugün İsrail’in zulmü de onu yalnızlığa, yenilgiye ve tarihin çöplüğüne sürükleyecektir.
Son Söz
İsrail belki Amerikan senatörlerini, medya patronlarını, teknoloji devlerini satın alabilir. Fakat şunu asla satın alamaz:
• Açlıktan gözyaşı döken bir çocuğun duasını,
• Annelerinin kucağında şehit olan bebeklerin masumiyetini,
• Dünyanın dört bir yanında ayağa kalkan vicdanların sesini.
Tarih, zalimlerin heykellerini değil; mazlumların direnişini yazacaktır. Ve İsrail, satın aldıklarının gölgesinde kaybettikleriyle hatırlanacaktır.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com