2013 YILI KIRILMA YILI

2013 YILI KIRILMA YILI

2013 yılı, hem Türkiye’de hem İran’da hem de Mısır’da yönetime karşı başkaldırılar, sokak hareketleri ve darbeler açısından kırılma yılı oldu. Kısaca özetleyeyim:

1. Türkiye – Gezi Parkı Olayları (2013)

• Nasıl başladı?

Mayıs 2013’te Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesine karşı küçük bir çevreci protesto başladı. Ancak kısa sürede hükümet karşıtı geniş çaplı eylemlere dönüştü.
• Ne oldu?

Protestolar, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrine yayıldı. Ulusal ve uluslararası medya yoğun şekilde gündeme taşıdı.
ABD ve Avrupa basını olayları “özgürlük hareketi” diye desteklerken, hükümet bunları “dış destekli kalkışma” olarak niteledi.
Çünkü iç darbe için düğmeye basılmıştı.

• Sonuç:

Hükümet istifa etmedi, protestolar bastırıldı. Ancak Türkiye’de kutuplaşma derinleşti ve dış politikada da Batı ile gerginlik arttı. Erdoğan’ın liderliği pekişti, 2014’te Cumhurbaşkanı seçildi.
Başarılı olunmamasiyla B planı olan 15 Temmuz 2016 darbe ve işgaline geçiş yapıldı.
50 yıldır beslenen gizli komite devreye alındı.
Bir yönüyle açık edip, feda edildi.

2. Mısır – Mursi’ye Karşı Askerî Darbe (2013)

• Nasıl başladı?

2011 Arap Baharı sonrası seçilen Mısır’ın ilk sivil Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Müslüman Kardeşler asıllıydı.
2013 Haziranında Tahrir Meydanı’nda geniş protestolar başladı. Ordu bu gösterileri bahane ederek müdahale hazırlığına girdi.

• Ne oldu?

3 Temmuz 2013’te General Abdülfettah Sisi liderliğinde darbe yapıldı. Mursi görevden alındı, tutuklandı. Müslüman Kardeşler yasaklandı, binlerce kişi öldürüldü ya da hapse atıldı.

• Sonuç:

Mısır’da askeri yönetim yeniden hâkim oldu. ABD ve Batı darbeye açık destek verdi. İsrail de bu darbeyi olumlu karşıladı. Mısır’daki demokrasi denemesi sona erdi.

3. İran – Ahmedinejad Sonrası Çekişmeler (2013)

• Nasıl başladı?

2013’te Mahmud Ahmedinejad’ın görev süresi sona erdi. Seçim sürecinde sokaklarda zaman zaman “Yeşil Hareket”in artçı protestoları yeniden görüldü. Batı medyası, rejim karşıtı gösterileri destekledi.

• Ne oldu?

Haziran 2013 seçimlerinde Hasan Ruhani Cumhurbaşkanı seçildi. Reformcu kimliği ve Batı ile nükleer müzakerelere açık söylemleri öne çıktı. Bu süreçte Ahmedinejad’ın destekçileri tasfiye edildi.

• Sonuç:

İran’da rejim yıkılmadı ama yönetimde güç kaymaları oldu. Ruhani dönemiyle birlikte İran, Batı ile nükleer anlaşmaya (2015 JCPOA) yaklaştı.

Genel Değerlendirme

2013 yılı;
• Türkiye’de Gezi Olayları ile hükümeti zayıflatma girişimi,
• Mısır’da askeri darbe ile İslamcı iktidarın devrilmesi,
• İran’da ise sistem içi güç değişimi ile rejimin Batı’ya kontrollü açılımı,
şeklinde tezahür etti.
Bu gelişmelerin ortak paydası:
• Halk hareketlerinin dış desteklerle büyütülmesi,
• İslam dünyasında bağımsız çizgi arayan liderlerin hedef alınması,
• Sonuçta Türkiye hariç, Mısır ve İran’da yönetimlerin Batı’nın istediği yönde şekillenmesi.

****

2013’te Türkiye, Mısır ve İran’da yaşanan hareketler ve müdahaleler tesadüfî değildi. Ortak bir zemini vardı:

“Arap Baharı sonrası İslam dünyasında bağımsız çizgi arayan liderleri dizginlemek ve bölgeyi yeniden Batı eksenine sokmak.”

Aşağıda nedenler, hedefler ve sonuçları özetliyorum:

1. Neden Bu Üç Devlet ve Lider?

• Türkiye (Erdoğan):

• 2002’den itibaren ekonomik büyüme, bağımsız dış politika, Filistin davasına sahip çıkma, İsrail’e “One Minute” çıkışı.
• ABD’nin Irak ve Suriye politikalarına karşı çıkış, NATO çizgisine meydan okuma.
• “Model ülke” olarak İslam dünyasına ilham kaynağı olması.

• Mısır (Mursi):

• Seçimle gelen ilk sivil, İslami kimliğiyle meşru lider.
• İsrail’in güvenliği için tehdit görülmesi.
• ABD’nin ve Körfez’deki monarşilerin çıkarlarına ters düşmesi.
• Müslüman Kardeşler’in güç kazanması.

• İran (Ahmedinejad sonrası):

• Ahmedinejad’ın sert Batı karşıtlığı, nükleer programı ilerletmesi.
• İsrail’e karşı açık meydan okuma.
• İran’ın bölgede nüfuzunu artırması (Irak, Suriye, Lübnan, Yemen).

2. Hesap ve Ne Yapılmak İstendi?

• Ortak Amaç:

• İslam dünyasında “Batı’ya meydan okuyan” liderlerin tasfiyesi.
• Bölgenin ABD-İsrail çıkarlarına göre dizayn edilmesi.
• Halkların uyanışını engellemek (Arap Baharı’nı İslami bir siyasi yükselişe dönüştürmemek).

• Yöntem:

• Türkiye’de Gezi olaylarıyla toplumsal kalkışma denemesi.
• Mısır’da doğrudan askeri darbe.
• İran’da seçim üzerinden “kontrollü değişim.”

3. Hedefe Ulaşıldı mı?

• Mısır’da:

Evet, hedefe ulaşıldı. Mursi devrildi, Müslüman Kardeşler tasfiye edildi, İsrail’in güvenliği garantiye alındı. Batı ve Körfez memnun.

• İran’da:

Kısmen ulaşıldı. Ahmedinejad’ın sert çizgisi bitti, yerine Batı ile anlaşmaya açık Ruhani geldi. Ama rejim ayakta kaldı.

• Türkiye’de:

Hayır, hedefe ulaşılamadı. Gezi olayları hükümeti yıkamadı. Aksine Erdoğan’ın siyasi gücü konsolide oldu. Fakat Türkiye’de derin kutuplaşma kaldı ve Batı ile ilişkiler bozuldu.

4. Sonuç ve Genel Tablo

• Batı’nın hesabı:

“Arap Baharı”nın sonunda İslami hareketlerin güçlenmesini engellemek, İsrail’i güvenceye almak, enerji ve ticaret yollarını kontrol etmek.

• Gerçekleşen:

• Mısır: Askeri vesayet yeniden hâkim.
• İran: Rejim yıkılmadı ama yumuşatıldı.
• Türkiye: Liderlik güçlendi ama Batı ile sert kopuş yaşandı.

Kısacası: 2013, İslam dünyasında bağımsız liderlere karşı koordineli bir “frenleme yılı” oldu. Batı kısmen başarılı oldu, kısmen de geri tepti.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

 

Loading

No ResponsesEylül 25th, 2025