Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış, yuvalarına dönmeli
Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış, yuvalarına dönmeli
اِذَا تَاَنَّثَ الرِّجَالُ السُّفَهَاءُ بِالْهَوَسَاتِ
اِذًا تَرَجَّلَ النِّسَاءُ النَّاشِزَاتُ بِالْوَقَاحَات ِ
Mimsiz medeniyet, taife-i nisayı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metaı yapmış. Şer’-i İslâm onları
Rahmeten davet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada, rahatları evlerde, hayat-ı ailede. Temizlik ziynetleri.
Haşmetleri, hüsn-ü hulk; lütf-u cemali, ismet; hüsn-ü kemali, şefkat; eğlencesi, evladı. Bunca esbab-ı ifsad, demir-sebat kararı
Lâzımdır tâ dayansın. Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe riya ile rekabet, hased ile hodgâmlık debretir damarları!
Yatmış olan hevesat, birdenbire uyanır. Taife-i nisada serbestî inkişafı, sebep olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birdenbire inkişafı.
Şu medeni beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şu suretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir hem müthiştir tesiri. (**)
Memnû heykel, suretler: Ya zulm-ü mütehaccir ya mütecessid riya ya müncemid hevestir. Ya tılsımdır, celbeder o habîs ervahları.
* * *
Kısa özet — pasajın ruhu
Metin, modern «medeniyet»in (metin bunu “mimsiz medeniyet” diye niteleyerek ahlâkî bir boşlukla tanımlıyor) kadınları yuvalarından “uçurduğunu”, hürmetlerini kırdığını ve onları metaî (ticari/meta) hâline getirdiğini; buna karşılık şerʿ (İslâm hukuku/ahlâkı) ve rahmetin onları eski onurlu yuvalarına davet ettiğini söylüyor. Ayrıca resim/heykele, teşhir ve gösterişe karşı ciddi uyarılar vardır: bu suretlerin (görüntülerin) ruhi ve ahlâkî tesirleri ağır ve zehirleyicidir.
1 — Metindeki ana kavramların açıklaması
“Mimsiz medeniyet”: Metin mecâzi bir terim kullanıyor. Burada “mimsiz” kelimesi muhtemelen “muhkem bir başlangıç/temel (mîm harfi gibi bir işaret) yok” — yani dinî/manevî esaslardan, hürmet ve edep ölçülerinden yana mahrum medeniyet anlamında. Kısaca: ahlâkî temeli eksik, kadîm erdemleri dışlayan modernleşme.
“Taife-i nisâ’yı yuvalardan uçurmuş”: Kadınların (geleneksel aile/yuva bağlamından) uzaklaştırılıp kamusal/teshirci hayata sürüklenmesi; hürmetlerinin (saygınlık, intizam, iffeti) sekteye uğraması.
“Mebzul metaî”: İnsanî hürmetin metaya (tüketim malına) dönüşmesi — reklâm, şov-biznes, gösteriş amaçlı kullanma.
“Şerʿ-i İslâm rahmeten davet eder eski yuvalarına”: Metin, İslâm şeriatinin kadını “evinden kovmak” değil, aksine onun hürmetini ve aile içindeki şerefini korumak için kurallar koyduğunu, bunun bir rahmet olduğunu vurguluyor.
“Suretler / memnû heykel”: Heykel, resim, görsel suretler; metin bunların teşhir, ihtiras ve riya (gösteriş) unsuru olarak işlevlerini eleştiriyor.
2 — Parça parça izah ve mantık
“Mimsiz medeniyet, taife-i nisayı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metaî yapmış.”
Okuma: Modern tüketimci kültür, kadınları iş/rekreasyon/medya alanına çekti; bu çekiş çoğu yerde kadınların saygınlığını kırdı ve onları ticarî obje hâline getirdi.
Hikmet: Metin, bu durumu toplumsal bir “tasfiye” ve ruhi erozyon olarak görüyor: kadının saygınlığının korunması toplumsal sağlamlık içindir.
Bugün: Gerçek hâl kompleks: ekonomik ihtiyaçlarla kadın emeğinin kamusal alana girişi bir zorunluluk da olabilir; ama metnin eleştirisi, nesnel olarak değersizleştirici, sömürücü, teşhirci kullanıma yöneliktir — yani sorun sömürü ve nesneleştirmedir, tek başına kamusallık değil.
“Şerʿ… Rahmeten davet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada, rahatları evlerde, hayat-ı ailede. Temizlik ziynetleri…”
Okuma: Şerʿ (İslâmî çerçeve) aile içindeki roller, hürmet, şeref, annelik ve mahremiyetin korunmasına vurgu yapar; bunlar kadının ruhî ve sosyal rahatlığını sağlar.
Hikmet: Belirli sınırlar korunduğunda insan onuru, mahremiyet ve gerçek rahmet hükmünü bulur.
Not (dengeli bakış): Bu noktada denilmek istenen, “kadınların eve kapatılması” değil; aksine hürmetin sağlanmasıdır. Günümüzde bunun nasıl sağlanacağı tartışmalıdır: zorla çıkarma değil, saygı, imkân ve gönüllü tercihlerin korunması.
“Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe riya ile rekabet, hased ile hodgâmlık debretir… Yatmış hevesat birdenbire uyanır…”
Okuma: Kadınların kamusal rekreatif/teşhir alanlarına çıkması, toplumda «gösteriş/rekabet»in artmasına, hased ve nefsi heveslerin tetiklenmesine neden olur; bastırılmış arzular uyanabilir.
Hikmet: Metin burada psikolojik bir yasamı, toplum içi nasıl bir dinamizm oluştuğunu anlatıyor: görünürlük arttıkça «gösteriş ekonomisi» işler, bu da hem kadınlar hem erkekler üzerinde olumsuz etki üretir.
“Şu medeni beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şu suretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir… Memnû heykel, suretler: ya zulm-ü mütehaccir ya mütecessid riya ya müncemid hevestir…”
Okuma: “Suret” ve “heykele” dair ağır eleştiri: metin, sanatın/heykelleşmiş temsillerin (özellikle cinsel çekimi öne çıkaran suretlerin) ruhları kirlettiğini, gösteriş ve arzu üretip insanları irşad-ü ıslah yerine saptırdığını iddia ediyor.
Hikmet: Bu ifade estetik-eleştirel çizgisinde yer alır: görsel kültürün kontrolsüz, metodik teşhiri toplumun manevi dengesini bozabilir.
Güncel gerçeklik: Görsel medya ve reklâm endüstrisinin cinselliği ticarileştirmesi ve nesneleştirme yaptığı yaygın bir olgudur; bunun psikolojik ve toplumsal zararları bilimsel literatürde de tartışılmaktadır.
3 — Metnin maksadı — eleştiri mi, çözüm mü?
Metin güçlü bir eleştiri içeriyor; maksat, kadının onurunu, aile kurumunu ve toplumun manevi dengesini korumak. Ancak pratik ve adil bir çözüm arayışı da metnin ruhunda var: şerʿin (İslâm hukuku/ahlâkı) “rahmet” ile katılan düzenleyici bir davet olduğunu vurguluyor. Yani amaç, baskı değil, hürmetli düzenin tekrar sağlanmasıdır.
4 — Bugün için dengeli ve adaletli çıkarımlar (pratik öneriler)
Metnin temel kaygısı (nesneleştirmenin, teşhirin, saygınlığın kaybı) haklı bazı gerçeklere işaret eder. Fakat günümüz dünyasında kadınların kamusal alana katılışı çoğu zaman ekonomik, hukuksal ve kişisel özgürlüklerle de ilişkilidir. Bu yüzden tek taraflı “geri gönderme” reçetesi insan hakları ve sosyal adalet açısından sorunludur. Aşağıda metnin ruhunu koruyup uygulamaya dönüştürecek, adil yollar:
- Onur ve hürmetin korunması
Medya ve reklâm sektöründe ahlâkî ve etik standartlar — kadınları nesneleştirmeyen düzenlemeler.
İş yerinde cinsel obje olmalarının önlenmesi için güvenlik, şikâyet mekanizmaları, eğitim.
- Aile-dostu sosyal ve ekonomik politikalar
Erişilebilir çocuk bakım hizmetleri ve esnek çalışma saatleri, kadınların tercihle ev/iş dengesini kurmasına imkân verir.
Eşit ücret ve sosyal güvenlik, ekonomik zorunluluğu azaltır — «yuva dışında çalışmaya mecbur bırakılma» sorunu hafifler.
- Eğitim ve kültür
Hem erkeklere hem kadına insan onurunu, mahremiyeti, şeref ve sorumluluğu öğreten aile ve okul eğitim programları.
Görsel okuryazarlık: gençlere medyanın manipülatif yönlerini öğreten programlar.
- Sanat ve estetikte sorumluluk
Sanat yasaklanmasın; fakat tasvir/temsil ahlakı, hakaret, aşağılama, teşhir ve istismar unsurlarıyla hesaplaşmalı.
Sanatçıların ve medyanın ahlaki kodları geliştirilmeli; yapıcı ifade ile insan haysiyeti arasındaki denge sağlanmalı.
- Hukuk ve koruma
Kadınların ticari/medya sektörlerinde sömürüye karşı korunması için daha etkili yasalar; mağdur koruma mekanizmaları.
- Toplumsal rollerde gönüllü tercih
İnsanların rol tercihleri gönüllü olmalı; kimseyi zorla eve kapatmak kabul edilemez. Aynı zamanda toplumsal saygı, evdeki emeğin değeri ve anneliğin toplumsal önemi de güçlendirilmeli.
5 — Manevî perspektif: metnin teklif ettiği “iyileştirme yolu”
Metnin önerisi özetle: Toplumsal düzen kadın-erkek hürmetini gözetmeli; teşhir ve meta hale getirme durdurulmalı; aile kurumu onarılmalı.
Ruhi düzeyde çözüm: Erkeklerin de kalbî terbiye, nefis eğitimi; toplumun tüketim kültürüne direnci; aileyi destekleyen değerlerin yeniden inşası.
*****
### **İzah**
Metin, kadınların toplumdaki rolü, modern medeniyetin (mimsiz medeniyet) kadınlar üzerindeki olumsuz etkisi, İslam’ın kadınlara bakış açısı ve ahlaki çöküşün sebepleri üzerine bir tefekkür sunuyor. Ana tema, kadınların “yuvalarından” (aile ve ev hayatından) çıkmasının beşeriyeti (insanlığı) yoldan çıkardığı, bu nedenle İslam’ın rahmetiyle onları eski yuvalarına davet ettiği ve bu davetin kadınların hürmet, rahat ve mutluluğunu koruduğu vurgulanır. Metin, Arapça bir hadis veya özdeyişle başlar, sonra modern medeniyetin eleştirisi, kadınların ziynet ve haşmeti, serbestiyetin zararları ve suretlerin (heykel ve resimler) tesiriyle devam eder.
Bu metin, İslam’ın aile, kadın hakları, ahlak ve medeniyet eleştirisi anlayışını yansıtır; modern Batı medeniyetinin kadınları nesneleştirdiğini, İslam’ın ise onları rahmet ve hürmetle koruduğunu savunur.
#### **Başlık ve Hadis/Özdeyiş**
**Metin:**
> Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış, yuvalarına dönmeli
> اِذَا تَاَنَّثَ الْرِّجَالُ السُّفَهَاءُ بِالْهَوَسَاتِ
> اِذًا تَرَجَّلَ النِّسَاءُ النَّاشِزَاتُ بِالْوَقَاحَات ِ
**İzah:**
Bu kısım, metnin temel tezini ve bir Arapça özdeyişi sunar. Başlık, kadınların aile yuvasından ayrılmasının toplumun ahlaki çöküşüne yol açtığını ve geri dönmeleri gerektiğini ifade eder.
- **“Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış, yuvalarına dönmeli”**: Kadınların “yuvalarından” (aile ve ev hayatından) çıkması, insanlığı (beşeri) yoldan çıkarmıştır. Bu, modern medeniyetin kadınları sosyal ve ekonomik hayata zorla dahil etmesinin, aile yapısını bozduğunu ve ahlaki yozlaşmaya yol açtığını vurgular. Çözüm, kadınların yuvalarına dönmesidir; yani, İslam’ın öngördüğü aile merkezli hayata. Bu, kadınların toplumdaki rolünü annelik, eşlik ve aile huzuru olarak görür; onları “uçurmak” yerine korumayı savunur.
- **اِذَا تَاَنَّثَ الْرِّجَالُ السُّفَهَاءُ بِالْهَوَسَاتِ / اِذًا تَرَجَّلَ النِّسَاءُ النَّاشِزَاتُ بِالْوَقَاحَات ِ (*)**: Bu, bir hadis veya özdeyişe benzeyen bir ifade: “Eğer ahmak erkekler heveslerle kadınlaşır (tâenneth) ise, o zaman asi kadınlar da yüzsüzlüklerle erkekleşir (teraccül).”
– **Tâenneth**: Erkeklerin kadınsı özellikler (heves, duygusallık) göstermesi, yani erkeklerin sertlik ve sorumluluktan uzaklaşması.
– **Teraccül**: Kadınların erkekleşmesi, yani kadınların asi (nâşize) ve yüzsüz (vakaahat) hale gelmesi, geleneksel rollerden uzaklaşması.
– Bu, toplumda cinsiyet rollerinin bozulmasının ahlaki çöküşe yol açtığını ifade eder. Erkekler heveslere kapılıp sorumluluktan kaçınca, kadınlar da asi ve erkekleşir. Bu, İslam’ın fıtrat (yaratılış) anlayışına dayalıdır; erkek ve kadın rollerinin dengesi, toplumun huzurunu sağlar.
**Genel Yorum Bu Kısımda**: Modern medeniyet, kadınları aileden kopararak toplumun dengesini bozmuştur. İslam, kadınları rahmetle yuvalarına davet eder. Bu özdeyiş, cinsiyet rollerinin bozulmasının kıyamet alametlerinden biri olduğunu ima eder (benzer hadisler vardır). Müslümanlar, fıtrata uygun bir hayatı benimsemelidir.
—
#### **Modern Medeniyetin Eleştirisi ve İslam’ın Daveti**
**Metin:**
> Mimsiz medeniyet, taife-i nisayı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metaı yapmış. Şer’-i İslâm onları
> Rahmeten davet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada, rahatları evlerde, hayat-ı ailede. Temizlik ziynetleri.
> Haşmetleri, hüsn-ü hulk; lütf-u cemali, ismet; hüsn-ü kemali, şefkat; eğlencesi, evladı.
**İzah:**
Bu kısım, modern medeniyeti (mimsiz medeniyet) eleştirir ve İslam’ın kadınlara rahmetle sunduğu rolü tanımlar.
- **“Mimsiz medeniyet, taife-i nisayı yuvalardan uçurmuş”**: “Mimsiz medeniyet”, “medeniyet” kelimesinin “mim” harfi olmadan “deniyet” (alçaklık) anlamına gelir; yani, maneviyatsız, düşük medeniyet (Batı medeniyeti). Bu medeniyet, kadın topluluğunu (taife-i nisa) yuvalarından (aileden) uçurmuş, yani evden çıkarıp toplum hayatına atmıştır. Bu, kadınların çalışmaya zorlanması, sosyal hayata karışması olarak yorumlanır.
- **“Hürmetleri de kırmış, mebzul metaı yapmış”**: Bu medeniyet, kadınların hürmetini (saygınlığını) kırmış ve onları ucuz meta (mebzul metaı) haline getirmiştir. Kadınlar, nesneleştirilmiş, cinsellik veya emek sömürüsü aracı yapılmıştır. Bu, modern kapitalizm ve feminizmin eleştirisidir; kadınlar özgürleşmek adına saygınlıklarını kaybetmiştir.
- **“Şer’-i İslâm onları rahmeten davet eder eski yuvalarına”**: İslam şeriatı (şer’-i İslâm), kadınları rahmetle (merhametle) eski yuvalarına (aileye) davet eder. İslam, kadınları korur ve aile merkezli bir hayat sunar.
- **“Hürmetleri orada, rahatları evlerde, hayat-ı ailede”**: Kadınların hürmeti (saygınlığı) yuvalarda, rahatları evlerde, gerçek hayatları aile hayatındadır (hayat-ı ailede). Bu, İslam’ın kadınları evde koruduğunu, onların mutluluğunu ailede gördüğünü ifade eder.
- **“Temizlik ziynetleri”**: Kadınların ziyneti (süsü), temizliktir. İslam, kadınların dış görünüş yerine iç temizliğini ve iffetini vurgular.
- **“Haşmetleri, hüsn-ü hulk; lütf-u cemali, ismet; hüsn-ü kemali, şefkat; eğlencesi, evladı”**:
– **Haşmetleri (büyüklükleri)**: Güzel ahlak (hüsn-ü hulk).
– **Lütf-u cemali (güzellik lütfu)**: İffet ve ismet (ismet).
– **Hüsn-ü kemali (kemal güzelliği)**: Şefkat.
– **Eğlencesi**: Evlat (çocuklar).
Bu, kadınların gerçek değerinin ahlak, iffet, şefkat ve annelikte olduğunu gösterir. İslam, kadınları bu rollerle yüceltir.
**Genel Yorum Bu Kısımda**: Modern medeniyet, kadınları aileden kopararak saygınlıklarını kırmış ve meta haline getirmiştir. İslam, kadınları rahmetle aileye davet eder; onların haşmeti ahlakta, güzelliği iffette, kemali şefkattedir. Bu, İslam’ın kadın haklarını aile merkezli koruduğunu savunur.
—
#### **Serbestiyetin Zararları ve Ahlaki Çöküş**
**Metin:**
> Bunca esbab-ı ifsad, demir-sebat kararı lâzımdır tâ dayansın. Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe riya ile rekabet, hased ile hodgâmlık debretir damarları!
> Yatmış olan hevesat, birdenbire uyanır. Taife-i nisada serbestî inkişafı, sebep olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birdenbire inkişafı.
> Şu medeni beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şu suretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir hem müthiştir tesiri. (**)
**İzah:**
Bu kısım, kadınların serbestiyetinin (özgürlüğünün) toplumda ahlaki çöküşe yol açtığını ele alır. Heveslerin uyanması, rekabet ve hasedin artması örneklenir.
- **“Bunca esbab-ı ifsad, demir-sebat kararı lâzımdır tâ dayansın”**: Bu kadar ifsad edici sebepler (esbab-ı ifsad) karşısında, demir gibi bir sebat (demir-sebat) gereklidir ki dayansın. Kadınların serbestiyeti, ahlaki bozulmalara yol açar; Müslümanlar, İslam’a bağlılıkla buna direnmelidir.
- **“Bir meclis-i ihvanda güzel karı girdikçe riya ile rekabet, hased ile hodgâmlık debretir damarları!”**: Bir kardeşlik meclisinde (meclis-i ihvan) güzel bir kadın girdiğinde, riya (gösteriş) ile rekabet, hased (kıskançlık) ile bencillik (hodgâmlık) damarları harekete geçirir (debretir). Bu, kadın-erkek karışık ortamların hevesleri uyardığını ve kardeşliği bozduğunu gösterir.
- **“Yatmış olan hevesat, birdenbire uyanır”**: Saklı hevesler (hevesat), birden uyanır. Serbestiyet, nefsin arzularını tetikler.
- **“Taife-i nisada serbestî inkişafı, sebep olmuş beşerde ahlâk-ı seyyienin birdenbire inkişafı”**: Kadın topluluğunda serbestiyetin yayılması (inkişafı), insanlıkta kötü ahlakın (ahlâk-ı seyyie) birden yayılmasına sebep olmuştur. Bu, kadın özgürlüğünün toplumda ahlaksızlığa yol açtığını savunur.
- **“Şu medeni beşerin hırçınlaşmış ruhunda, şu suretler denilen küçük cenazelerin, mütebessim meyyitlerin rolleri pek azîmdir hem müthiştir tesiri. (**)”**: Modern insanlığın (medeni beşer) hırçınlaşmış ruhunda, suretler (resimler, heykeller) denilen küçük cenazelerin (küçük cenazeler), gülümseyen ölülerin (mütebessim meyyitler) rolü çok büyüktür (azîm) ve tesiri korkunçtur (müthiş). Bu, suretlerin (fotoğraf, heykel) ahlaki çöküşteki rolünü eleştirir; onları “gülümseyen ölüler” olarak niteler, çünkü bunlar hevesleri uyarır ve ruhu hırçınlaştırır.
**Genel Yorum Bu Kısımda**: Kadın serbestiyeti, hevesleri uyandırır, rekabet ve hasedi artırır, toplumda kötü ahlakı yayar. Suretler, bu çöküşün aracıdır. Müslümanlar, demir sebatla İslam’a bağlı kalmalıdır.
—
#### **Memnû Heykel ve Suretlerin Zararları**
**Metin:**
> Memnû heykel, suretler: Ya zulm-ü mütehaccir ya mütecessid riya ya müncemid hevestir. Ya tılsımdır, celbeder o habîs ervahları.
**İzah:**
Bu kısım, heykel ve suretlerin (resimlerin) haram (memnû) oluşunun hikmetini açıklar. Bunlar, zulüm, riya, heves ve habis ruhları celbeden tılsımlar olarak nitelenir.
- **“Memnû heykel, suretler”**: Haram heykel ve suretler (resimler). İslam’da canlı varlıkların tasviri, özellikle üç boyutlu heykeller, genellikle haram kabul edilir (hadisler vardır).
- **“Ya zulm-ü mütehaccir ya mütecessid riya ya müncemid hevestir”**:
– **Zulm-ü mütehaccir**: Taşlaşmış zulüm (mütehaccir zulüm). Heykel, zulmü kalıcı kılar.
– **Mütecessid riya**: Cisimleşmiş riya (gösteriş). Suretler, riyayı somutlaştırır.
– **Müncemid hevestir**: Donmuş heves (müncemid heves). Heykel ve resimler, hevesleri dondurur ve kalıcı kılar. - **“Ya tılsımdır, celbeder o habîs ervahları”**: Ya da bir tılsımdır, habis ruhları (kötü cinler, ervah) çeker. Bu, suretlerin manevi zararı olduğunu, putperestlik gibi kötü varlıkları celbettiğini ifade eder.
**Genel Yorum Bu Kısımda**: Heykel ve suretler, zulüm, riya ve hevesin aracıdır; habis ruhları çeker. İslam, bunları memnu kılarak ahlaki çöküşü önler.
—
### **Genel Değerlendirme ve Sonuç**
Bu metin, Risale-i Nur’un temel temalarından birini, yani kadınların rolü, modern medeniyetin eleştirisi ve İslam’ın aile merkezli adalet anlayışını ele alır. Ana noktalar şunlardır:
1. **Kadınların Rolü**: Kadınlar, aile yuvasında hürmet ve rahat bulur; ziynetleri temizlik, haşmetleri ahlak, kemalleri şefkattir. Serbestiyet, onları meta haline getirir.
2. **Modern Medeniyetin Eleştirisi**: Maneviyatsız medeniyet, kadınları uçurmuş, hürmetlerini kırmış ve toplumda ahlaki çöküşe sebep olmuştur. Serbestiyet, hevesleri uyanırır, rekabet ve hasedi artırır.
3. **Suretlerin Tesiri**: Resim ve heykeller, küçük cenazeler gibi; rolleri azîm ve müthiştir, çünkü hevesleri ve kötü ruhları celbeder.
4. **İslam’ın Çözümü**: İslam, kadınları rahmetle yuvalarına davet eder; demir sebatla ifsad sebeplerine direnilmelidir.
Bu metin, Müslümanlara aile hayatının önemini, modern medeniyetin tuzaklarından sakınmayı ve İslam’ın kadınlara sunduğu rahmeti öğütler. Kadın serbestiyetinin ahlaki çöküşe yol açtığını savunarak, İslam’ın fıtrat temelli rol dağılımını vurgular. Bu tefekkür, toplumun huzurunun ailede ve iffette olduğunu hatırlatır.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com