Gazze’de Soykırımı Durdurma Çağrısı: Küresel Direniş, İslâm Dünyası ve İnsanlığın Sınavı

Gazze’de Soykırımı Durdurma Çağrısı: Küresel Direniş, İslâm Dünyası ve İnsanlığın Sınavı
Gazze’de aylardır süren İsrail saldırıları, sadece Filistin topraklarını değil; insanlığın vicdanını da hedef alıyor. Binlerce sivilin katledildiği, BM’ye bağlı kurumların bile bombalandığı, çocukların sağlık hakkından mahrum bırakıldığı bir süreç yaşanıyor. Bu tabloya karşı dünyanın dört bir yanında yükselen sesler, İsrail’in “haydut devlet” kimliğini ifşa ederken, aynı zamanda İslam ülkelerinin pasifliğini de gündeme taşıyor.
Avrupa’dan Filistin’e Dayanışma
Almanya’nın başkenti Berlin’de yapılan “Gazze’de soykırımı durdurun” çağrılı barış gösterisi, Avrupa’daki kitlesel tepkilerin önemli bir örneği oldu. Yunanistan’dan denize açılan “Oksigono” ve “İlektra” isimli gemiler ise, Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı hedefleyen Küresel Sumud Filosu’na katıldı. 50 gemiden oluşan bu dev insani konvoy, tarihin en büyük deniz dayanışma hareketlerinden biri olarak Akdeniz’e açılırken, saldırı tehditlerine rağmen geri adım atmadı. İstanbul’da yapılan destek gösterileri de, bu dayanışmanın sadece denizde değil, karada da devam edeceğini ortaya koydu.
İslam Dünyasının Tutumu ve Erdoğan’ın Çağrısı
Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı – Arap Birliği Ortak Olağanüstü Zirvesi, İsrail’in saldırılarına karşı İslam dünyasının ortak bir irade göstermesi için önemli bir fırsat oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirvede yaptığı “İsrail’i durduracak güce sahibiz” çıkışı, ekonomik ve siyasi yaptırımların zorunlu olduğunu vurguladı. Ancak bugüne dek İslam ülkelerinin İsrail’i besleyen ticari ve siyasi ilişkilerini sürdürmesi, bu haydut devleti fiilen güçlendirdi.
İsrail’de Derinleşen Skandallar
Netanyahu hükümeti içeride de çalkalanıyor. Sosyal Eşitlik Bakanı Mai Golan’ın yönettiği bakanlıkta yolsuzluk ve uyuşturucu laboratuvarı skandalı patladı. Bu gelişme, İsrail’in sadece dışarıda değil içeride de çürümüş bir yapıya sahip olduğunu ortaya koyuyor. Haydut devlet, bir yandan Gazze’de katliam yaparken, diğer yandan kendi halkına yozlaşma ve adaletsizlikten başka bir şey sunmuyor.
Vicdanın Sesi: Sanatçılar ve Halklar
İsrail’in saldırılarını kınayanlar arasında sanat ve kültür dünyasının da güçlü bir şekilde yer alması dikkat çekiyor. Londra’da İsrailli orkestra şefi Ilan Volkov sahneden “Artık sessiz kalamam” diyerek İsrail’de konser vermeyi bıraktığını açıkladı. Oscar ödüllü oyuncu Javier Bardem ise kefiyesiyle çıktığı sahnede, İsrail’e ekonomik ve diplomatik yaptırımlar uygulanması gerektiğini vurguladı. Bu tavır, sanatın bir vicdan dili olabileceğini bir kez daha gösterdi.
Gazze’nin Acıları: Çocukların Çığlığı
Gazze’de yaşanan dramın en çarpıcı örneklerinden biri, kafatası parçalanan 12 yaşındaki Meryem İbrahim’in hikâyesi oldu. Sağlık sisteminin çökertilmesi nedeniyle ameliyat olamayan Meryem, “Çocukluğumu elimden aldılar” diyerek dünyanın sessizliğine isyan ediyor. Onun çığlığı, Filistin’deki binlerce çocuğun ortak feryadıdır.
Dayanışmanın Yükselişi
Türkiye’de ise halkın tepkisi sokaklardan ticaret hayatına yansıyor. İzmirli genç dönerci Muhammed Bilal Kılınak’ın bir aylık kazancını Gazze’ye bağışlaması, vicdanın nasıl harekete geçtiğinin küçük ama anlamlı bir örneği. Bu bireysel çabalar, halkların kalbinin Filistin için attığını gösteriyor.
Sonuç: Bekâ Meselesi
Dünya Müslüman Alimler Birliği’nin uyarısında vurgulandığı gibi, artık mesele yalnızca Gazze’nin sınırlarıyla sınırlı değildir. İşgalci rejim, bölgenin tamamını hedef almakta; İslam ülkelerini birer birer kuşatma altına almaktadır. Bugün atılacak adımlar, yarının pişmanlıklarını engellemek için bir bekâ meselesidir.
Filistin mücadelesi, sadece bir halkın özgürlük direnişi değil; insanlığın vicdan testidir. Kim susarsa kaybedecek, kim ayağa kalkarsa insanlığını kurtaracaktır.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

Loading

No ResponsesEylül 16th, 2025