İsrail’in Soykırımı ve Dünya Vicdanının Yükselen Sesi

İsrail’in Soykırımı ve Dünya Vicdanının Yükselen Sesi

Gazze’de aylardır devam eden katliam, yalnızca Filistin halkının değil tüm insanlığın kalbine işlenmiş bir yara hâline gelmiştir. İsrail, her gün masum çocukları, kadınları ve yaşlıları hedef alarak zulmünü artırmakta; buna rağmen dünya genelinde vicdan sahibi kitleler, yükselen bir sesle bu vahşete karşı tavır almaktadır. Son günlerde yaşanan gelişmeler, artık işin bir kırılma noktasına geldiğini göstermektedir.

Avrupa’da Vicdanın Çatlağı: Sessizlik Bozuluyor

Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda Belçikalı milletvekili Marc Botenga’nın sert çıkışı, AB’nin sessizliğini eleştiren bir haykırış oldu: “Gazze kırılma noktasında, Avrupa katliamları destekliyor!” Bu çıkış, uzun süredir eleştirilen AB’nin ikiyüzlü tavrına yönelmiş önemli bir eleştiridir. Ardından Avrupa Komisyonu’nun İsrail’e yönelik ticari desteği askıya alacağını açıklaması, Batı’nın giderek sıkışan İsrail karşısında konum değiştirmek zorunda kaldığını gösteriyor.

Hollanda ve İspanya’nın aşırı sağcı İsrailli bakanlara Schengen yasağı getirmesi, Avrupa’nın artık işgal devletine sınırsız alan açamayacağını gösteren bir başka işarettir.

Amerika’da Çatlayan Cephe

ABD’de senato duruşmasında iki gazi, “Gazze’de soykırım var! ABD bu soykırımın suç ortağıdır!” diyerek protesto etti. Gözyaşlarıyla konuşan eski istihbarat görevlisi Josephine Guilbeau’nun sözleri, dünyanın öbür ucundan yankılanan bir annelik feryadıydı: “Gazze’de ölen çocuklar hepimizin çocuklarıdır.”

Diğer yandan, İsrail ordusunda görev yapan bir Amerikalı Yahudi askerin, Gazze’de öldürdüğü bir aileyi alçakça anlattığı sözler, işgal ordusunun insanlıktan ne kadar uzaklaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Latin Amerika’dan Direnişin Sesi

Meksika’da düzenlenen bir konserin 180 bin kişinin katılımıyla Filistin’e destek gösterisine dönüşmesi, müziğin vicdanın dili olduğunu gösterdi. Residente’nin şarkıları, meydanı dolduran yüzbinlerce insanın “Özgür Filistin!” haykırışına karışarak Gazze’deki mazlumların sesi oldu.

Ortadoğu’da Tepkiler: İttifak Çabaları

İsrail’in Katar ve Yemen’e saldırıları, işgalin bölgesel bir tehdit olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Buna karşılık Yemen’den fırlatılan balistik füzeler, direnişin sınır tanımadığını gösterdi. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Arap ve İslam dünyasına harekete geçme çağrısı ile Türkiye ve Katar arasında yapılan kritik görüşmeler, İslam dünyasının önünde tarihi bir sorumluluk bulunduğunu işaret ediyor.

Halkların Vicdanı, Liderlerin Suskunluğunu Aşıyor

Londra’da binlerce kişi İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’u protesto ederek “savaş suçlusu” pankartları açtı. Hollanda ve İspanya’nın yasakları, BAE’nin İsrailli firmaları konferanstan dışlaması, halkların ve bazı hükümetlerin artık işgal devletine alan tanımadığını ortaya koymaktadır.

Bir Türk vatandaşının İsrail Savunma Bakanı Katz’ı görüntülü arayarak yüzüne karşı tepki göstermesi ise bireysel cesaretin simgesi oldu. Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu olay, halkların öfkesinin sınır tanımadığını göstermektedir.

Sonuç: “Düşman Okunu Takip Ediniz…”

İmam Şafii’nin şu sözü günümüzü en güzel şekilde özetliyor:
“Fitne zamanında hakkı tutanları anlamak için düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür.”

Bugün düşman okları Gazze’nin üzerine yağıyor. Ancak o okların yönü bize bir gerçeği gösteriyor: Hak ehli Filistin’dir, mazlumların safıdır, işgale karşı duran herkesin yanıdır.

İsrail’in saldırıları, sadece Gazze’yi değil tüm bölgeyi kaosa sürüklemektedir. Ancak tarih göstermiştir ki zulüm, kendi kendini yiyip bitirir. Dünya vicdanı uyanmakta, halklar sokaklarda haykırmakta, İslam dünyası yeni bir birlik arayışına girmektedir.

İsrail gittikçe yalnızlaşacak, Gazze direnişi ise insanlığın ortak vicdanında büyüyerek yaşayacaktır.

Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com

 

Loading

No ResponsesEylül 12th, 2025