Gazze: İnsanlığın Vicdanını Sınayan Abluka ve Soykırım
Gazze: İnsanlığın Vicdanını Sınayan Abluka ve Soykırım
Filistin toprakları bir asrı aşkın süredir işgal, zulüm ve gözyaşına şahitlik ediyor. Ancak özellikle 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze’de yaşananlar, sadece bölgesel bir çatışma değil; insanlığın ortak vicdanını, uluslararası hukuk ve ahlakın sınırlarını test eden bir soykırım gerçeği haline geldi.
- Umudun ve Direnişin Adı: Asrın Kervanı
Gazze halkı, yıllardır süren abluka ve saldırılara rağmen umut kapılarını kapatmadı. “Asrın Kervanı” olarak adlandırılan Küresel Direniş Filosu, dünyanın farklı ülkelerinden aktivistleri, kadın-erkek özgürlük savaşçılarını bir araya getirerek Akdeniz’den yola çıktı. Gazze aşiretleri ve halk kesimleri bu kafileyi, evlerini ve gönüllerini açarak karşıladı. Bu tablo, Gazze’nin yalnız olmadığını, insanlığın ortak vicdanının hâlâ diri olduğunu gösteriyor.
- Açlık, Ölüm ve Suskun Dünya
İsrail’in ağır ablukası sadece bombalarla değil, açlık ve susuzlukla da Gazze halkını kuşatıyor. Son 24 saatte biri çocuk olmak üzere 6 kişinin açlıktan hayatını kaybetmesi, kıtlığın hangi boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Yardım dağıtım bölgelerine yönelik saldırılarda ölenlerin sayısı 2 bini geçti. Bu tablo, İsrail’in savaş stratejisinin, doğrudan sivilleri hedef alan bir kıtlık politikası üzerine kurulu olduğunu gösteriyor.
- İletişim Güvenliği Skandalı: Whatsapp ve Meta İhaneti
Savaş sadece fiziki değil, dijital alanda da sürüyor. Meta’ya bağlı Whatsapp uygulamasının Filistinlilerin özel konuşmalarını İsrail ordusuna servis etmesi, işgalin sadece silahlarla değil, teknoloji tekelleri üzerinden de sürdürüldüğünü açığa çıkardı. Fransa, Çin ve İran’ın Whatsapp yasağı, bu işbirliğinin ne denli vahim sonuçlara yol açtığını teyit ediyor. Türkiye’nin de bu konuda hızla adım atması kaçınılmaz görünüyor.
- Çocuklardan Öğrenilen Irkçılık: Ramallah’taki Saldırı
Ramallah’ta Yahudi yerleşimci çocukların Filistinli bir aileye saldırması, İsrail toplumunun geleceğe nasıl hazırlandığını gösteren karanlık bir tablo sundu. Çocukların erken yaşta şiddet, ırkçılık ve mesihçilik öğretileriyle yetiştirildiği, devletin de bu nefret kültürünü resmî ideoloji haline getirdiği ortadadır.
- Gazze’nin Sessiz Çığlığı: Hastane Önünde İnleyen Otizmli Kız
Şifa Hastanesi önünde kaydedilen bir görüntüde, saldırılardan sağ kurtulan otizmli bir kız çocuğunun acı içinde titreyerek inlemesi, tüm dünyanın gözlerini yaşarttı. Bu sahne, rakamların ötesinde, soykırımın insani boyutunu en çıplak haliyle ortaya koyuyor.
- Vahşetin Simgesi: Bombalanan Eşek
İsrail askerlerinin Gazze’de bir eşeği bombalayıp kahkahalarla sevinç çığlıkları atması, işgalci zihniyetin hangi korkunç boyuta ulaştığını gösterdi. Eşekler, abluka altında Gazze halkının son ulaşım araçlarından biriydi. Bu saldırı, sadece bir hayvanı öldürmek değil; Gazzelilerin hayata tutunma araçlarını da yok etmek anlamına geliyor. Askerlerin “Amelekleri öldürün” diyerek tahrif edilmiş kutsal metinlerden alıntı yapması ise vahşeti dini bir kisveye büründürme çabasıdır.
- Küresel Ses ve Direniş
Gazze’nin çığlığı sadece Müslümanların değil, insanlığın ortak meselesi haline geldi. Avustralya’dan Norveç’e, Türkiye’den Yunanistan’a kadar dünyanın dört bir yanında sokaklara çıkan binler, yürüyüşler düzenleyen öğretmenler ve sanatçılar, Gazze için ayağa kalktı. Batılı ülkelerde bile İsrail’e yaptırım çağrıları yükseliyor. Bu küresel dayanışma, işgalin meşruiyetini zayıflatıyor.
- İslam ve Tarihî Uyarı
Kur’an, zalimlerin dost edinilmemesi gerektiğini açıkça bildiriyor. Tarih de aynı gerçeği fısıldıyor: “İt iti ısırmaz, düşman dost olmaz.” Batı’nın demokrasi ve insan hakları söylemleri, İsrail’e gelince suskun kalıyor. Bu nedenle Gazze sadece bir coğrafya değil; dünya düzeninin ikiyüzlülüğünü ifşa eden bir ayna konumunda.
Sonuç
Gazze bugün sadece bombaların değil, kıtlığın, dijital gözetimin, çocuklara öğretilen nefretin ve küresel sessizliğin hedefi haline gelmiş durumda. Ancak aynı zamanda, “Asrın Kervanı” gibi girişimler, Gazze’nin sadece mazlumların değil, insanlığın ortak davası olduğunu hatırlatıyor.
Zulüm ne kadar büyürse büyüsün, Gazze direnişi bir hakikat olarak ayakta kalacak. Çünkü “Zulüm devam etmez.” İnsanlık, er ya da geç bu kara lekeden arınmak zorunda kalacak.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com