“Edeb yâ hû!”
“Edeb yâ hû!”
Bu ifade, bir zikir, bir ihtar, bir nasihat, bir uyarı ve aynı zamanda bir hayat düsturudur. Asırlar boyunca tasavvuf meclislerinde, tekkelerde, sohbetlerde en çok duyulan sözlerden biridir. Zira edeb, insanı insan eden, ahlakı kemale erdiren, haddini bilmeyi öğreten ve kulluğun hakikatini gösteren en temel esaslardandır.
- Edeb Nedir?
Lügat anlamı: Güzel ahlak, terbiye, ölçülü ve dengeli davranış.
Tasavvufta: Allah’a, Resulüne, insana, mahlûkata karşı konumunu bilmek; saygı, tevazu, nezaket, adab-ı muaşeret ile yaşamak.
İnsan, küçüklüğünü bilip haddini tanıdıkça kâinatın hakiki seyircisi, şahit ve nazırı olur. Haddini bilmeyen ise kendini kaybeder.
- Edeb ve Edeb bilmek
Edeb, sadece şekilsel nezaket değil, ruhun zarafetidir.
Konuşmada edeb: Yerinde ve ölçülü söz söylemek.
Dinlemede edeb: Susmayı, anlamayı, kulak vermeyi bilmek.
Bakışta edeb: Gözünü haramdan korumak, hayâ ile bakmak.
Yemekte edeb: Şükürle ve kanaatle yemek.
Toplumda edeb: Hakkı gözetmek, kimseyi hor görmemek, nefsini dizginlemek.
Kulluğun edebi: İbadeti sırf Allah için yapmak, riya ve gösterişten uzak durmak.
- Ahlak ve Ahlakilik
Ahlak: İnsanın iç dünyasındaki duyguların ve değerlerin dışa yansımasıdır.
Ahlakilik: Ahlakı bir süs değil, bir yaşayış hâline getirmektir.
Günümüzde çoğu kez ahlak sadece “bilgi” olarak kalmakta, “amel”e dönüşmemektedir. Halbuki ahlak, yaşanmadıkça ahlak değildir.
- Haddini Bilmek
Haddini bilmek, kendini tanımakla başlar.
Allah karşısında kul olduğunu bilmek.
İnsanlar karşısında aczini, fakrını bilmek.
Nefsinin sınırsız isteklerini dizginleyebilmek.
Hadsizlik ise ölçüsüzlüktür:
Dilin sınırını aşması: Lüzumsuz, kırıcı, yıkıcı sözler.
Malın sınırını aşması: İsraf, gösteriş.
İlimde sınırı aşmak: Bilmediğini iddia etmek.
Dinde sınırı aşmak: Bid’at ve ifratlara sapmak.
- Tasavvufta Edeb
Mevlânâ der ki:
> “Edeb, insanın kendi ayıbını bilmesidir.”
Yunus Emre:
> “Edeb elden gidince, insan insanlığından çıkar.”
Tasavvuf ehline göre edeb, her hâlde Allah’ı görüyormuş gibi yaşamaktır. Edeb kaybolunca, ibadetler şekil, ahlak ise süs olur.
- Hadsizlik ve Tehlikesi
Toplumda hadsizlik: Büyükleri küçümsemek, küçüklere merhametsiz olmak.
Dinde hadsizlik: Âlimleri yok saymak, nassı çarpıtmak, kendi aklını mutlak görmek.
Siyasette hadsizlik: Halkın iradesine saygısızlık, adaletsizlik.
Ailede hadsizlik: Ana-babaya isyan, eşe saygısızlık, evlada şefkatsizlik.
Hadsizliğin kökü, benliktir. Benlik azdıkça edeb kaybolur; edeb kayboldukça insan insanlıktan uzaklaşır.
- Edeb ve Ahlakın Meyveleri
İç huzuru, gönül rahatlığı
İnsanlar arasında güven ve saygı
İman ve kullukta derinlik
Hikmetli bir bakış ve dengeli bir yaşam
- Sonuç: Edeb Ya Hu!
“Edeb ya hu!” sadece bir söz değil, bir hayat düsturudur.
Her hâlimizde, her sözümüzde, her işimizde, kısacası varoluşumuzun bütününde bir ihtar gibi kalbimize asılmalı:
Konuşmadan önce: Edeb ya hu!
Bakmadan önce: Edeb ya hu!
Hareket etmeden önce: Edeb ya hu!
Allah’ın huzurunda dururken: Edeb ya hu!
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com