HAYADA HAYAT VARDIR
HAYADA HAYAT VARDIR
Giderek yaygınlaşan, kanser gibi sağlıklı hücreleri öldüren bir illettir hayasızlık.
Şeytanın hilesi ve şeytani bir yoldur.
Şeytanın Allah’ın varlığını inkardan sonra en çok işlediği ve işlettiği bir hiledir; hayasızlık, ahlaksızlık,fuhuş, teşhircilik, Lgbt ki hepsi haya damarının yırtılmasıyla gerçekleşmektedir.[1]
Musibetleri celbeden ve günaha cezbeden sari bir illettir hayasızlık.
Her cuma minberde okunan ayette:”Şüphesiz ki Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir.” Nahl.90.
Hayasızlık yapıp teşhircilikte bulunanlar için ilahi bir tehdit vardır.
“İman edenler arasında hayâsızlığın ve çirkin işlerin yayılmasını isteyenlere dünya ve âhirette can yakıcı bir azap vardır. İşin iç yüzünü Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Nur.19.
Haya ilahi emir, hayasızlık ise şeytanın emridir.
“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilin ki o, ısrarla hayâsızlığı, çirkin ve kötü işleri yapmayı emreder. Eğer üzerinizde Allah’ın lutfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiç kimse ebediyen temize çıkamazdı. Ancak Allah dilediği kullarını temize çıkarır. Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.” Nur.21.
“Lût’u da peygamber olarak gönderdiğimizde, kavmine şöyle demişti: “Sizler göz göre göre hâlâ o hayâsızlığı yapmaya devam edecek misiniz?” ( Neml. 54, Bak. Ankebut. 28,45, Ahzab.53, Necm.32.)
********
Asrın Hastalığı: Hayasızlık, Teşhircilik, Ahlaksızlık ve LGBT
İnsanın yaratılışında iki ana cevher vardır: haya ve akıl.
Haya, imanın en temel şubelerindendir. Peygamber Efendimiz (asm):
“İman yetmiş küsur şubedir. En üstünü ‘Lâ ilâhe illallah’tır. En aşağısı ise yoldan eziyeti gidermektir.
Haya da imandan bir şubedir.” (Buhârî, İman 3; Müslim, İman 58) buyurarak hayayı, imanın ayrılmaz bir cüzü ilan etmiştir.
Haya; insanın edep perdesidir, kalbin nurudur, iffetin sigortasıdır. Bu perde yırtıldığında insan, hayvanî arzuların kölesi olur. İşte bugün modern çağın en büyük felaketi, hayasızlığın sistematik bir şekilde teşvik edilmesi ve normalleştirilmesidir.
- Hayasızlığın Şeytani Kaynağı
Kur’ân, şeytanın en tehlikeli tuzaklarından birinin hayasızlık olduğunu açıkça beyan eder:
“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o, hayâsızlığı ve kötülüğü emreder.” (Nur, 21)
Bugün teşhircilik, fuhuş, LGBT gibi akımlar; şeytanın adımlarına uymanın somut tezahürleridir. “Özgürlük” adı altında pazarlanan bu kirli akımlar aslında insanı insanlıktan çıkaran, onu nefsin esiri yapan şeytanî tuzaklardır.
- İlahi İkaz ve Azap Tehdidi
Allah Teâlâ, toplumlarda hayasızlığın yayılmasına asla izin vermemiş, bunu büyük bir günah ve musibet sebebi olarak bildirmiştir. ( Bak.Nur, 19, Nahl, 90)
Bu ilahi ikazlar gösteriyor ki; ahlaksızlık sadece bireyin değil, tüm toplumun çürümesine yol açar. Tıpkı bir kanser hücresinin sağlam hücreleri öldürmesi gibi, hayasızlık da toplumsal dokuyu kemirir.
- Lût Kavmi’nin İbretlik Sonu
Kur’ân’ın en çok üzerinde durduğu ibret tablolarından biri Lût kavmidir. Onlar, fıtrata aykırı bir sapkınlığa yönelmiş, hayasızlığı normalleştirmişlerdi. Sonuç ise ibretlik bir helâk oldu:
“Lût kavmi, o hayasızlığı yapmaya devam ediyordu. Biz de onların üzerine taş yağdırdık.” (A’râf, 80-84; Ankebut, 28-35)
Bugün modern isimler altında teşvik edilen LGBT akımı, aslında Lût kavminin yolunun günümüze taşınmış halidir. Cenâb-ı Hak, bu azgınlığa göz yumulmaması gerektiğini, aksi halde topluca helak tehlikesi olduğunu haber vermektedir.
- Hayanın Sosyal ve Bilimsel Boyutu
Modern bilim de göstermektedir ki; fuhuş ve sapkın cinsel eğilimler, bireysel hayatı değil toplumun genel sağlığını tehdit etmektedir:
HIV ve benzeri bulaşıcı hastalıkların en yaygın sebebi bu tür ilişkilerden doğmaktadır.
Aile kurumunun zayıflamasıyla yalnızlık, depresyon, intihar oranları artmaktadır.
Nesil emniyeti yok olmakta, doğum oranları düşmekte ve toplumlar yaşlanmaya yüz tutmaktadır.
Dolayısıyla haya sadece bir “dini değer” değil, aynı zamanda toplumsal hayatın sigortasıdır.
- Çözüm: Haya ile Hayat Bulmak
Unutulmamalıdır ki “Hayada hayat vardır.” Haya; gözün haramdan sakınması, dilin edebe riayet etmesi, bedenin teşhirden korunmasıdır. Haya, insanı güzelleştiren, toplumu ayakta tutan en güçlü kalkandır.
Bugün Müslümanların görevi, önce kendi hayatında hayayı yaşamak, sonra evlatlarına ve topluma haya şuurunu yeniden kazandırmaktır. Medya, eğitim, kültür ve hukuk alanında iffeti koruyan mekanizmalar inşa edilmedikçe bu illetle başa çıkmak zorlaşacaktır.
Sonuç
Asrın en büyük hastalığı hayasızlıktır. Bu, şeytanın adımlarına uymanın sonucudur. Haya, imanın; hayasızlık, şeytanın yoludur.
Kur’ân’ın emri açıktır:
“Allah her türlü hayâsızlığı yasaklar.” (Nahl, 90)
“İman edenler arasında hayasızlığın yayılmasını isteyenlere acı bir azap vardır.” (Nur, 19)
O halde, hayayı yeniden diriltmek, sadece bireysel bir ibadet değil, toplumsal bir cihad-ı manevidir.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com
[1] https://tesbitler.com/2025/08/26/seytanin-iki-buyuk-silahi-inkar-ve-fuhus-insanlik-tarihinde-sebep-oldugu-helak-ve-sarsintilar/