İSM-İ AZAMIN HAKİKATİ
İSM-İ AZAMIN HAKİKATİ
Allah’ın her bir ismi kendi rütbe ve makamında ismi azam manasını taşır ve faaliyette bulunur. Diğer isimler ona tabidir.
Adeta her bir isim ayrı alem ve kainatların, farklı dairelerin başında en a’la ve aksa makamda icraatta bulunmaktadırlar.
Onun içindir ki; şahıs,
zaman,mekan o isme mazhariyetle değer ve güç kazanır, öne çıkar.
Herkese ismi azam farklıdır.
“İsm-i Âzam herkes için bir olmaz; belki ayrı ayrı oluyor.”
Sebebi ise;”İnsan öyle bir nüsha-i camiadır ki, Cenab-ı Hak bütün esmasını insanın nefsi ile insana ihsas ediyor.”
******
- İsm-i Âzam’ın Mahiyeti
Bediüzzaman der ki:
“İsm-i Âzam herkes için bir olmaz; belki ayrı ayrı oluyor.”
(28. Mektup, 2. Mebhas)
Bunun sebebi: İnsan öyle bir nüsha-i camiadır ki, Cenab-ı Hak bütün isimlerini insanın nefsiyle insana hissettiriyor. Dolayısıyla her insan, kendi istidadına ve ihtiyaçlarına göre farklı bir isimde İsm-i Âzamı bulabilir.
Meselâ, bir kul için “Ya Şâfî” en büyük isimdir; çünkü en çok şifa ihtiyacını hisseder.
Bir başka kul için “Ya Rezzâk” ön plana çıkar; çünkü rızık endişesiyle terbiye edilir.
Ârif bir gönül için “Ya Vedûd” isimlerin zirvesidir; çünkü bütün varlığı muhabbet penceresinden görür.
Bediüzzaman’a göre ise Kur’ân’ın umumunda Altı İsm-i Âzam tezahür etmektedir: Hayy, Kayyûm, Hakem, Adl, Kuddûs, Ferd. (30. Lem’a)
- İsm-i Âzam’a Mazhar Şahsiyetler
Tarih boyunca bazı şahsiyetlerin belli isimlerde derin bir mazhariyette olduklarını görüyoruz:
Hz. İbrahim (a.s.) → “Halîlullah” (en çok “Rahmet ve Rezzâk” tecellisi ile)
Hz. Musa (a.s.) → “Kelîmullah” (en çok “Kelâm ve Kudret” isimleriyle)
Hz. İsa (a.s.) → “Rûhullah” (en çok “Hayy ve Muhyî” isimleriyle)
Hz. Muhammed (s.a.v.) → “Habîbullah” (İsm-i Âzam’ın tamamına mazhar, Kâmil İnsan)
Tasavvufta ise her kutub veya gavs, belli bir ismin merkezi olur. Meselâ; Abdülkadir-i Geylânî için “Kayyûmiyet” tecellisi, Mevlânâ için “Vedûdiyet” tecellisi öne çıkar.
- İsm-i Âzam’a Mazhar Olmanın Şartları ve Yolları
Bediüzzaman, İsm-i Âzam’a mazhar olmanın kapısını şu hakikatlerle işaret eder:
- İman-ı kâmil: Esmanın en büyük tecellisine mazhariyet, iman kuvvetiyle artar.
- Takva: Günahlar kalbi perdeler. Takva, ismin cilvesine ayna olmaktır.
- İhlâs: İsm-i Âzam, menfaat ve gösteriş perdesi altında açılmaz.
- Fakr ve acz şuuruyla dua: İsm-i Âzam’a giden yol, insanın kendi hiçliğini bilmesinden geçer. Çünkü o zaman Cenab-ı Hakk’ın isimleri daha parlak görünür.
- Zikir ve tefekkür: Her bir isim bir pencere açar. O isim üzerinde yoğun tefekkür, o ismin hakikatine mazhar eder.
- Sülûk Yolu: Nasıl Girilir?
İsm-i Âzam yolu, tekke veya zahirî merasimlerle değil; Kur’ân, dua ve tefekkürle açılır. Risale-i Nur’un işaret ettiği yol şudur:
Kur’ân’ı isimler penceresinden okumak: Ayetlerde hangi isim daha parlak ise onu temaşa etmek.
Dua ve esmâ-i hüsnâ ile münâcat: Her isimle haline uygun dua etmek.
Her hâdisede bir ismi görmek: Hastalıkta Şâfî, fakirlikte Rezzâk, musibette Hakem ismini görmek.
Şahsiyetin ihtiyacıyla isim buluştuğunda o isim İsm-i Âzam hâline gelir.
- Sırları
Kişisel farklılık: Herkes için İsm-i Âzam farklıdır; çünkü herkesin nefsi ayrı bir anahtar gibidir.
Külliyet sırrı: İsm-i Âzam, yalnız ferdî bir isim değil, bütün isimleri şamil bir hakikattir. Yani “bir isimden bütün isimlere geçiş kapısı”dır.
Mazhariyetin terakki etmesi: İsm-i Âzam’a mazhar olmak bir defalık hâl değil; sürekli terakki eden bir yolculuktur.
Habibiyet sırrı: En büyük sır, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) “Habibullah” makamıdır. O, İsm-i Âzam’ın külliyetine mazhardır.
Netice
İsm-i Âzam, kâinattaki en yüce sırdır. Her bir İlâhî isim kendi sahasında İsm-i Âzam mânâsı taşır; ama insanın istidat ve ihtiyaçlarına göre farklı isimler İsm-i Âzam makamına çıkar. Mazhariyet, iman, ihlâs, takva ve fakr-ı mutlakla olur.
Bediüzzaman’ın ifadesiyle:
“İsm-i Âzam herkes için bir olmaz; belki ayrı ayrı oluyor. Çünkü Cenab-ı Hak, bütün esmasını insana ihsas ediyor.”
Demek ki her insan kendi hâline, derdine, ihtiyaç ve ubudiyetine göre İsm-i Âzam’a giden bir kapı bulabilir.
******
İsm-i Âzam Yol Haritası
- Kalbi Saflaştırma: Takva ve İhlâs
Ayet:
“وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَيُعَلِّمُكُمُ اللّٰهُ”
(Allah’tan sakının ki, Allah size öğretsin. – Bakara, 2/282)
Uygulama: Günlük hayatta haramlardan ve şüphelilerden uzak durmak, kalbin perdelerini inceltir. Çünkü isimlerin tecellisi kalbin safiyetine göre parıldar.
- Esmâ ile Dua ve Münâcat
Ayet:
“وَلِلّٰهِ ٱلۡأَسۡمَآءُ ٱلۡحُسۡنَىٰ فَٱدۡعُوهُ بِهَا”
(En güzel isimler Allah’ındır; O’na o isimlerle dua edin. – A‘râf, 7/180)
Uygulama:
Hastalıkta: “Yâ Şâfî, yâ Kâfî, yâ Muâfî, veşfi merdânâ.”
Darlıkta: “Yâ Rezzâk, yâ Fettâh, iftah aleynâ ebvâbe rahmetik.”
Korkuda: “Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ Hû, aleyhi tevekkeltü, ve Hüve Rabbul-Arşil-Azîm.”
Her ihtiyaç için uygun ismi zikretmek, o ismi kişinin İsm-i Âzam kapısı hâline getirir.
- Tefekkür Yolculuğu
Ayet:
“سَنُرِيهِمْ اٰيَاتِنَا فِي الْاٰفَاقِ وَفِي اَنْفُسِهِمْ”
(Onlara âyetlerimizi hem dış âlemde hem de kendi nefislerinde göstereceğiz. – Fussilet, 41/53)
Uygulama:
Güneşe bakınca: “Yâ Nûr, senin ışığından bir zerre.”
Rızık sofralarına: “Yâ Rezzâk, senin ihsanın.”
Bahar manzarasına: “Yâ Muhyî, ölü toprağa hayat veren sensin.”
Her hadise bir esmâ penceresidir. Onu görmek kalbi İsm-i Âzam’a hazırlar.
- Örnek Şahsiyetlerden İlham
Hz. İbrahim (a.s.): Tevekkül ve teslimiyet → Yâ Hasbiyallâh
Hz. Musa (a.s.): Kudret ve kelâm → Yâ Kayyûm
Hz. İsa (a.s.): Hayat verici nefes → Yâ Muhyî
Hz. Peygamber (s.a.v.): Habibiyet → İsm-i Âzam’ın külliyeti
Her insan, bu peygamberlerden kendi hâline yakın olanı örnek alarak İsm-i Âzam yolculuğunda bir “üsve” (örnek) bulabilir.
- İsm-i Âzam’a Giden Sırlar
- Fakr ve acz şuuruyla dua: En büyük sır, kulun kendi hiçliğini bilmesidir.
“لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللّٰهِ” (Hiçbir güç ve kuvvet yoktur, ancak Allah’ın kudretiyledir.)
- Devamlı zikir: Küçük ama sürekli zikr, kalbi yavaş yavaş ismin merkezi yapar.
- Kur’ân’ı isim gözüyle okumak: Mesela Fâtiha’da “Rahmân, Rahîm, Rabbü’l-âlemîn” isimlerini tefekkür etmek.
- Şahsî anahtar: Herkesin İsm-i Âzam’ı farklıdır. Kalbine en çok işleyen isim, senin İsm-i Âzam kapındır.
Netice
İsm-i Âzam, herkese kendi hâline göre açılır. Onu bulmak için:
Kalbini saflaştır,
İhlâsla dua et,
Esmâ ile yaşa,
Her hadiseyi tefekkür et,
Peygamberlerden usûl öğren.
Ve unutma: İsm-i Âzam sırf bir “isim” değil, kulun Allah ile en yakın bağını kurduğu **“kişisel kapı”**dır.
******
7 Günlük Esmâ Programı
- Gün: Yâ Rahmân – Yâ Rahîm
Zikir: 100 defa Yâ Rahmân, Yâ Rahîm
Dua: “Allah’ım, rahmetinle beni kuşat, kalbime merhamet koy, günahlarımı bağışla.”
Tefekkür: Anne şefkati, baharın yeşermesi, rızıkların bolluğu → hepsi rahmetin cilvesidir.
- Gün: Yâ Rezzâk – Yâ Fettâh
Zikir: 100 defa Yâ Rezzâk – 70 defa Yâ Fettâh
Dua: “Rabbim, helâl rızıkları bana aç, kalbimin kapılarını marifetine aç.”
Tefekkür: Bir sofradaki nimetlere bak; arkasındaki Rezzâk’ı hatırla.
- Gün: Yâ Şâfî – Yâ Kâfî
Zikir: 100 defa Yâ Şâfî, Yâ Kâfî
Dua: “Allah’ım, maddî ve manevî hastalıklarıma şifa ver, sen bana yetersin.”
Tefekkür: Vücuttaki iyileşme, kalpteki teselli, dertlerin hafiflemesi → hep Şâfî’nin rahmetinden.
- Gün: Yâ Hakem – Yâ Adl
Zikir: 99 defa Yâ Hakem, Yâ Adl
Dua: “Ya Rabbi, hayatımda adaletini göster, kararlarımı hikmetinle doğru kıl.”
Tefekkür: Kâinattaki denge, insanın vicdanında adalet hissi, mahkeme-i kübrâ → Hakem ve Adl’in tecellisi.
- Gün: Yâ Nûr – Yâ Vedûd
Zikir: 100 defa Yâ Nûr – 100 defa Yâ Vedûd
Dua: “Kalbimi nurunla aydınlat, sevgini içime doldur, beni sevdiklerin arasına kat.”
Tefekkür: Güneşin ışığı, sevgi ve muhabbet bağları → Nur ve Vedûd isimlerinin yansımaları.
- Gün: Yâ Hayy – Yâ Kayyûm
Zikir: 100 defa Yâ Hayy, Yâ Kayyûm
Dua: “Hayy ve Kayyûm olan Allah’ım! Beni daima diri tut, ayakta tut, gafletten koru.”
Tefekkür: Ağaçların dirilişi, kalbin atışı, ruhun canlılığı → Hayy ve Kayyûm’un sürekli faaliyeti.
- Gün: Yâ Ferd – Yâ Kuddûs
Zikir: 70 defa Yâ Ferd – 100 defa Yâ Kuddûs
Dua: “Allah’ım, beni temizle, nefsimi arındır, kalbimi sadece sana bağla.”
Tefekkür: Gecenin sükûneti, kalpteki yalnızlık hissi, temizlenmiş ruh → Ferd ve Kuddûs’un işaretleri.
Netice
Bu program, bir hafta boyunca her gün farklı bir İlâhî isimle kalbi eğitme yoludur. Düzenli tekrarlandığında, kişi kendi hâline en uygun ismi fark eder. İşte o isim, sizin için İsm-i Âzam kapısı olabilir. 🌸
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com