Tedenniden Terakkiye: Türkiye’de Maddi ve Manevi Yükselişin Eşiği
Tedenniden Terakkiye: Türkiye’de Maddi ve Manevi Yükselişin Eşiği
Vergi rekortmeni genel evi patroniçesinden, inançlı ve dürüst insansız hava aracı şirketi Baykara.
Önemli bir gelişme.
Türkiye’yi maddi ve manevi yüz yıldır bitiren ve halkın iliğini kemirenlerden, Türkiye’ye maddi manevi katkı sağlayıp ayağa kaldıran Selçuk Bayraktar ailesine.
Teşekkürler ve Minnetler…
Bu Türkiye’nin önemli bir eşikten geçtiğinin göstergesidir.
Tedenniden terakkiye.
Bu konuda Bediüzzaman:
“Her bir mü’min İlâyı Kelimetullah (Allah’ın adını yüceltmek) ile mükelleftir. Bu zamanda en büyük sebebi, maddeten terakki etmek (ilerlemek, yükselmek) tir. Zira ecnebiler (yabancılar), fünun (fenler) ve sanayi silahıyla bizi istibdad-ı manevileri (manevi baskı ve diktatörlükleri) altında eziyorlar. Biz de fen ve sanat silahıyla, İlâyı Kelimetullah’ın en müthiş düşmanı olan cehalet ve fakirlik ve fikir ayrılıklarına karşı cihat edeceğiz.”
Bediüzzaman, Divan-i Harbi-Örfı, 49.
Ve hadiste: “Sizden her kimin, dinini ve şerefini (iffet ve namusunu) malı ile korumaya gücü yeterse, korusun.”
Hakim, Müstedrek, 2/50; Münavi, Feyzul- Kadir 6/54,(8405); Haşimi, Muhtarul- Ehadisin- Nebeviyye, 139 (1140).
“Ahir zaman gelince insanlara mutlaka altın ve gümüş para gerekir ki, onunla kişi, hem dinini hem de dünyasını ayakta tutabilsin.” (Taberani’den, R. Ehadis, no: 815)
“Ahir zamanda insanlara para pul gerekecek. Ta ki, onunla din ve dünyalarını ayakta tutabilsinler.”
(Münavi, a.g.e., l, 425 (812).)
Konuyu daha da detaylandıracak olursak:
********
Türkiye’nin yakın tarihinde çarpıcı bir tablo vardır: Bir yanda vergi rekortmenliği listelerinde genel ev patroniçeleri boy gösterir, öte yanda ise milli teknoloji hamlesi ile Baykar gibi inançlı, dürüst, gayretli müteşebbislerin başarıları yükselir. Bu zıtlık, aslında bir milletin hangi değerlerle ayağa kalkacağına ve hangi yollarla tedenniden (gerilemeden) terakkiye (ilerlemeye) geçeceğine dair büyük bir ibret dersi taşır.
Bediüzzaman’ın Maddi Terakki Vurgusu
Bediüzzaman Said Nursî, Divan-ı Harb-i Örfî’de şöyle der:
> “Her bir mü’min İlây-ı Kelimetullah ile mükelleftir. Bu zamanda en büyük sebebi, maddeten terakki etmektir. Zira ecnebiler, fünun ve sanayi silahıyla bizi istibdad-ı manevileri altında eziyorlar. Biz de fen ve sanat silahıyla, İlây-ı Kelimetullah’ın en müthiş düşmanı olan cehalet, fakirlik ve ihtilaflara karşı cihad edeceğiz.”
Bu söz, teknolojinin ve sanayileşmenin yalnızca maddi bir kazanç aracı değil, aynı zamanda imanı, haysiyeti ve bağımsızlığı koruma vasıtası olduğunu ortaya koymaktadır. Bugün Baykar ailesinin ve Selçuk Bayraktar’ın üstlendiği misyon, tam da bu düsturla örtüşmektedir.
Hadislerin Işığında Ekonomi ve Din
Efendimiz (asm), ahir zamanda insanların dinlerini ve şereflerini mallarıyla koruyacaklarını haber verir.
“Sizden her kimin, dinini ve şerefini malı ile korumaya gücü yeterse, korusun.” (Hakim, Müstedrek, 2/50)
“Ahir zamanda insanlara altın ve gümüş para gerekir ki, onunla kişi hem dinini hem de dünyasını ayakta tutabilsin.” (Taberânî)
Bu hadisler, ekonomik kudretin manevi varlıkla doğrudan irtibatlı olduğunu anlatır. Fakirlik, zillet getirirken; helal ve temiz yoldan kazanılan servet, hem dini hem de vatanı muhafazaya vesile olur.
Tarihî Mukayese: İki Yol, İki Sonuç
Sömürü ve sefahat sektörü: Geçmişte toplumun iliğini sömüren, parayı yalnızca şehvet ve heva uğruna kazanan zihniyet, millete ahlakî çöküş ve manevi yozlaşma bırakmıştır.
Milli teknoloji ve üretim: Bugün ise Baykar örneğinde görüldüğü gibi, ilim, fen ve gayretle yükselen yatırımlar; hem ülkenin güvenliğini temin etmekte hem de gençlere umut vermektedir.
Bu mukayese, hangi yolun bir milleti ayağa kaldırdığı, hangisinin ise çöküşe sürüklediğini açıkça gösterir.
Hikmet ve İbret
Bir milletin vergide en büyük payı sefahat yuvalarından değil, sanayi ve teknoloji kuruluşlarından geliyorsa, o millet yükseliyor demektir.
Bir milletin gençleri şarkıcıların peşinde değil, mühendislerin izinde koşuyorsa, geleceği güven altına alınmış demektir.
Bir milletin zenginliği eğlenceye değil, ilme ve üretime akıyorsa, orada terakki başlamış demektir.
Ekonomik ve Ahlaki Boyut
Ekonomi sadece para kazanmak değildir; ahlakî bir zeminde üretim yapmaktır. Aksi halde para, şerre hizmet eden bir fitne aracına dönüşür.
Bediüzzaman’ın işaret ettiği gibi, cehalet, fakirlik ve ihtilaf üç büyük düşmandır.
Baykar gibi girişimler cehaleti ilimle, fakirliği üretimle, ihtilafı da ortak milli hedeflerle bertaraf etmektedir.
Mantıki ve Akli Sonuç
Mantıken de şu hakikat ortaya çıkar:
Eğer millet, enerjisini sefahate harcarsa çürüme başlar.
Eğer millet, enerjisini ilme ve teknolojiye harcarsa güçlenme başlar.
Bu, aklın, mantığın ve tarihin teyit ettiği değişmez bir yasadır.
Sonuç ve Özet
Türkiye bugün kritik bir eşiğin üzerindedir. Dün sefahat yuvalarıyla övünen bir millet, bugün milli teknolojiyle gururlanabiliyor. Bu, tedenniden terakkiye geçişin en açık göstergesidir.
Maddi terakki, manevi yücelişin zeminidir.
Helal ve temiz kazanç, dini ve milli bağımsızlığın güvencesidir.
Teknoloji ve fen, ahir zamanın cihad vesilesidir.
Kısacası, bir milletin yükselişi dünya ile ahireti birlikte gözetmekle, ilimle sanayiyi, imanla ahlakı mezcedebilmekle mümkündür.
Asırları asrımızda özetleyen, aklı ve kalbi barıştırıp birleştiren Bediüzzaman’ın su tesbiti meseleyi özetler:
“Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.” Münazarat.
*******
Kur’an Ayetleri ile Destek
- İlmin ve teknolojinin önemi:
“De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 39/9)
Bu ayet, cehaletle karanlıkta kalan milletlerin zillete mahkûm olacağını, ilim ve fenle yükselenlerin ise izzet bulacağını anlatır.
- Helal kazancın değeri:
“İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. Ve çalışmasının karşılığı ileride görülecektir.” (Necm, 53/39-40)
Bu ayet, terakkinin çalışmak ve üretmekle olacağını açıkça bildirir.
- Zenginliğin doğru istikameti:
“Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rızaya dayalı bir ticaret olursa başka.” (Nisâ, 4/29)
Burada sefahatten kazanç yerine helal ticaret ve üretim teşvik edilmektedir.
- Maddi terakki ile manevi yükselişin bağı:
“Allah, sizden iman edip salih amel işleyenlere, kendilerinden öncekileri halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde halife kılacağını, dinlerini sağlamlaştıracağını ve korkularını güvene çevireceğini vaad etmiştir.” (Nur, 24/55)
Bu ayet, imanla beraber maddi ve siyasi terakkinin de bir müjde olduğunu gösterir.
Hazırlayan: Mehmet Özçelik – www.tesbitler.com